[Minah]
Telefonuma gelen mesajı görünce gülümsedim.Tüm haftam konserlerle,imza günleriyle ve röportajlarla geçmişti.Yani enerjim her an tükenebilirdi...Fakat benim süper tatlı sevgilim yine yapacağını yapmış ve beni şarj etmek için parlak bir fikirle çıkagelmişti.Yıldızlar...
Aslında yıldızlara bakmayı çocukken çok severdim.Naeun'le birlikte evin balkonuna çıkıp bir çok gece uzaklara dalmıştık ; fakat tabi yıllar geçtikçe yıldızlar bana daha az parlak ve daha çok uzak gelmeye başlamıştı. Aslında en başından beri sönük ve uzaktılar ama biz o çocuk masumluğuyla bir çok şeyi kendi istediğimiz şekilde görüyorduk.Sonuç olarak yıllar geçtikçe o saflığımızı kaybetmiştik; artık daha gerçekçi ve daha katıydık. Kısacası kirlenmiştik. Fakat yine de bazen bütün o kirlenmişliğime karşın içimde kalan son masumiyet parçasına sımsıkı sarılıyordum.Ve yıldızlar da bu parçalardan biriydi...
Telefonumun zil sesiyle hayal aleminden çıktım. " Herhalde Onew gelirken tavuk almamı isteyecek. " diye düşünürken ekranda Jongin'in adını gördüm. Cihazın daha fazla can çekişmesini engellemek için telefonu açtım.
" Yah kızım nerdesin sen!? " Hattın diğer tarafındaki bağırmanın etkisiyle telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.
" Off Jongin bağırmasana ya! Kulağımın zarını patlattın. "
" Beni bu kadar uzun bekletirsen sonuçlarına da katlanırsın güzelim. "
" Tamam uzatma yılışık şey. İşim var. Ne diyceksen hemen de. "
" Akşam akşam ne işiymiş bu? Şuna Jinki hyungla buluşucam desene sen. "
" Jongin bak kapatıyorum. " Ciddi olduğumu anlamış olacak ki hemen yan çizdi.
" Tamam be tamam. Yarın gelinlik provasına gidicez unutma. "
" Gelinlik provası mı!! Yarın mıydı o? " Tamamen aklımdan çıkmıştı.
" Aigoo nasıl bi gelinsin sen böyle? Ben de olmasam kendi düğününe şortla gidiceksin. "
" Afedersin ama ben seni ne zaman BAŞNEDİMEM yaptım? "
" Ha ha. Çok komiksin. Gerçekten... Naeun rica etti ben de iyi bi arkadaş olarak kabul ettim. "
" Hemen de kendini övüyosun. "
" Her neyse yarın sabah 11'de seni evin önünden alırım sakın geç kalma. "
" Diyene bak tsh...Neyse hadi ben kaçtım. "
" Tamam hadi git sevgiline. Yarın görüşürüz. "
Telefonu kapatıp arabaya atladım. Seul sokaklarında 15 dk'lık bir yolculuktan sonra nihayet buluşma yerimize vardım. Kapşonumu ve gözlüklerimi düzelttikten sonra arabadan çıktım. Çok fazla dışarıda buluşmadığımızdan temkinli adımlarla yürümeye başladım. Parkın çevresinde dolaşırken biri arkadan beni kendine doğru çekti.
" Şu aniden arkadan sarılma işine bi son versek nasıl olur? " Korkudan yüreğim ağzıma gelmişti neredeyse.
" Bana ne. " diye itiraz etti ve başını saçlarıma gömdü. " Arkadan sarılınca saçlarının kokusunu daha çok içime çekebiliyorum. "
" You pervert. "
" Biliyo musun İngilizce konuşamamam kelimelerin anlamlarını bilmediğim anlamına gelmiyo. Sadece konuşamıyorum. "
" Sen de öyle sapık sapık konuşma. "
" Romantik sözler söylemek ne zamandan beri sapıklık statüsü kazandı? Kalbimi kırıyosun ama. " Dudaklarını büktü. O kadar sevimli gözüküyordu ki dayanamayıp yanağını öptüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stuck In Reality
FanficYoo Minah'nın hayatı mükemmeldi. Ta ki menajeri ona o haberi verene kadar... Ve şimdi hakkında ona ezberletilenler dışında hiç bir şey bilmediği, durmadan kavga ettiği ve hiç ama hiç sevmediği biriyle hayatını devam ettirmesi gerekiyordu.Ve bu kişi...