Bölüm 11 : Düğün

1K 60 14
                                    

[ Minah ]

Odama dolan güneş ışığı yüzünden gözlerimi kırpıştırdım. Akşam perdeyi kapattığımdan adım gibi emindim.

 "Kalk ve gülümse!" Naeun'un sesi kulaklarımda yankılandı. Bu odama dolan güneş ışığını da açıklıyordu.

"Yes, wake up Sleeping Beauty. " Aria??Onun burada ne işi var?

"Onu böyle uyandıramıyacağınızı biliyosunuz di mi? " Üçüncü bir kişi daha mı? Neler oluyor burada? Dün akşam parti verdiğimi hatırlamıyorum.

" Dikkat et! " Ben beynimi çalışmaya zorlarken yatağa birinin atladığını hisettim. Ardından biri daha ve biri daha... Daha fazla dayanamadım ve gözlerimi açtım. Üç çift muzip göz bana bakıyordu. Naeun, Aria ve Lily...

 Aria ve Lily Amerika'dayken en yakın arkadaşlarımdı. Gerçi bana hiç bir zaman Naeun kadar yakın olmamışlardı; ama napalım? " En Yakın Arkadaşlar " listesi kabarık biriyim ben. Neyse sonuç olarak adımızın " Üç Silahşorlar " e çıkmasına sebebiyet verecek kadar yakındık. Hatta bu yakınlığımız onları Korece öğrenmeye bile itmişti. Ama ben hala onların neden şu an burada olduklarını çözememiştim; çünkü beynimin arada sırada uykuda kendini sıfırlamak gibi mistik (!) bir alışkanlığı vardı. Ve bunun dünya üzerinde başka kimsede olmadığına eminim. Bir bakıma türünün tek örneği sayılıyorum yani.

 Yüzüm onların neden burada olduklarını çözmeye çalışırken nasıl bir şekil aldıysa karşımdakiler katıla katıla gülmeye başladı.

 " Neye gülüyosunuz ya! " dedim kaşlarımı çatarak.

" Sana "

" Yani seni kaç yıldır tanıyorum; ama hala kafan karıştığında taktığın şu şapşal ifadeyi gördüğümde gülmeye başlıyorum. " Lily'nin gülmekten gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

" Kes. "

 ...

 Yataktaki mükemmel (!) uyandırma servisinden sonra beynim yavaş yavaş çalışmaya başladı. (Yani yemin ediyorum Internet Explorer bile bazen beynimden daha hızlı çalışıyor.) Aslında beynimin bu önemli günü nasıl unuttuğunu hala anlayamıyorum. Bugün benim düğün günüm; zaten o yüzden Naeun,Aria ve Lily benim evimde. Nedimelerim oldukları için...

 Aslında sevinçten uçmam gerekirdi; fakat ben hiçte öyle uçucakmış gibi hissetmiyorum. Nedeni ise çok basit aslında. Çünkü sevdiğim kişiyle değil, bana tamamen yabancı ve nefret ettiğim bir adamla evleniyorum. Tamam kabul SM'in çok katı kuralları-uygulamaları olduğunu biliyordum; ama bu kadarı da biraz fazla hani.

 Sonuç olarak bugün tüm gözler benim üzerimde olacağı için etrafta asık suratla dolaşamazdım, yoksa hemen yalanımız ortaya çıkardı. Bırak SM'de beraber çalıştığım diğer grupları ne Aria ve Lilly ne de annem-babam evliliğimin arkasında yatan gerçeği biliyordu. EXO ve SHINee üyeleri, şirket yönetimi, menajerler ve Naeun'u saymazsak tek başımaydım. O yüzden bugünü dikkat çekmeden ve açık vermeden atlatmam lazım...

 Sabah kızların zoruyla bir şeyler yedikten sonra direk düğünün yapılacağı yere gittik. Herhangi bir şeyden hoşlanmayıp, değiştirilmesi için tutturmamı engellemek amacıyla arabadan iner inmez beni direk küçük bir binaya yönlendirdiler, ve - evet doğru bildiniz - hazırlamam için beni götürdükleri odada hiç pencere yoktu.

 Düğünün nasıl bir şeye benzeyeceğini düşünürken bir anda odaya makyözle kuaför girdi. Onlar işe - yani pardon beni düğüne hazırlamaya - başladıklarında saat on ikiyi biraz geçiyordu. İşerini bitirdiklerinde ise çoktan üç olmuştu ve benim o kadar uzun süre aynı sandalyede oturmaktan resmen popom yassılaşmıştı.

Stuck In RealityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin