[ Minah ]
" İskoçya'dan ne istersiniz gençler? " Karşımda tek sıra dizilmiş olan Taemin,Jongin ve Naeun üçlüsüne doğru döndüm.
" İskoçya'yı hatırlatabilecek herhangi bi şey. "
" Viski!!! " Naeun'den sonra tabi hemen Taemin de atladı.
" Güzel kııız!! " Bir anda hepimiz sesin sahibine - evet doğru bildiniz - Jongin'e döndük. Yaklaşık bir dklık bir sessizlikten sonra elimdeki kitabı kafasına geçirdim.
" Aish! Yah Kim Jongin! Ordan sana çöpçatan gibi mi görünüyorum? Ayrıca Kore'de kız mı bitti ki sen teee İskoçyalardan sana kız buliyim? Yabancı gelin mi getiricen bana? " Bir yandan vururken bir yandan da söyleniyordum. " Aish! Valla sen adam olmazsın. "
" Yah Kim Jongin! Sence Kore'nin kızları güzel değil mi? " Bu sefer konuşan ben değil; ellerinin göğsünde kavuşturmuş Jongin'e ölümcül bakışlar atan Naeun'du. "Canına falan mı susadın? Ölmek mi istiyorsun? " Kafası karışan Jongin bana döndü.
" Buyur bakalım cevap ver." Ben de Naeun gibi ellerimi kavuşturdum. Tek kaşımı da kaldırmayı unutmadım tabi.
" Vohooo. Abi bence bi an önce çeneni kapasan iyi olur. Yoksa bizim kızlar seni parçalar valla. Biri sevgilim, diğeri de en yakın kız arkadaşlarımdan biri diye demiyorum; ama ikisi de sinirlenince engel falan tanımaz. Haberin olsun yani. " Al işte Taemin de bizim yanımızdaydı. Buyur bakalım Jongin efendi.
" Ee çocuklar....Şey...Uçağın kalkmasına çok az bi zaman kaldı. Bi an önce gidip check-in yaptırsak iyi olur. Yoksa uçak bizi almadan İstanbul'a gidicek. " Arkamızdan gelen ses üzerine hepimiz o yöne döndük. Tabi ya! Chanyeol oppa da buradaydı.
" Bana bakın sizin yüzünüzden nedimesi olduğum bi düğünü kaçıramam. " Anında kişilik değiştiririm böyle. Huyum kurusun!
" Off tamam be! " Naeun söylene söylene kollarını açtı. Bana uzattığı kollara kendi kollarımı açarak karşılık verdim. Sarıldık. " Orada kendine dikkat et tamam mı? "
" Tamam. " Gülümsedim ve Taemin'e doğru yöneldim.
" Viski sözü verdin unutma. Eğer geri döndüğünde olmazsa... " İşaret parmağını boynuna doğru götürüp ' Seni öldürürüm' işareti yaptı.
" Söz verdik ya uzatma. Olmadı gelince içmeye gideriz. Hesaplar benden. "
" O da olur; ama önceliğimiz viski. " Kafamı patpatladı. " Tabi ondan önceki önceliğimiz sensin. Sağlığına dikkat et önce. " Sevecen bir abi edasıyla ekledi ki; aramızda bir yaş bile yok. Bugünleri de mi görecektik! Şu bıçaklanma olayından sonra herkes üzerime titrer olmuştu.
" Dikkat ederim. " Elimi sallayarak geçiştirdim. " Sen de bi tanecik Naeun'uma iyi bak. Geri döndüğümde sağlıklı ve tek parça olsa iyi olur yoksa... " Az önce bana yaptığı hareketin aynısını tekrarladım.
" Merak etme ona gözüm gibi bakıcam. " dedi Taemin bir kolunu Naeun'un omzuna atarken.
" Güzel. " Sıradaki gelsin !
" Bana bak zilli ; oralarda kendine dikkat etmezsen ve başına bi şey gelirse seni öldürürüm. Şimdi gel buraya. " Bir anda kendimi Jongin'in kollarının arasında buldum. Ah şu çocuk ve onun sarılma fantezileri...
" Aşkısı biliyorum harikayım; vazgeçilmesi mümkün olmayan dünyalarüstü mikkemmel bir yaratığım ; ama gitmem lazım. Ayrıca sanki askere gidiyorum ya. Alt tarafı dört günlüğüne arkadaşımın düğününe gidiyorum. Altını çiziyorum bak. Cenaze değil düğün. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stuck In Reality
FanfictionYoo Minah'nın hayatı mükemmeldi. Ta ki menajeri ona o haberi verene kadar... Ve şimdi hakkında ona ezberletilenler dışında hiç bir şey bilmediği, durmadan kavga ettiği ve hiç ama hiç sevmediği biriyle hayatını devam ettirmesi gerekiyordu.Ve bu kişi...