"Yeon!" gelen sesle gözlerimi açtım. Boynum ağrıyor!
Hastanenin koridorunda, koltuklarda uyuya kalmışım. Sabaha karşı NamJoon'un ısrarla karşı komşularımızı gönderdiğini hatırlıyorum.
"Yeon, Jimin odaya alındı." NamJoon'un sesiyle hızla yerimden kalktım. Kim takar boyun ağrısını?
NamJoon'un peşinden bir odaya girdim. Hemşireler ve bir doktor Jimin'in başında kontrolleri yapıyordu.
"Siz kardeşi olmalısınız?" dedi doktor beni göstererek.
Kafamla onayladım "İyi mi? İyi öyle değil mi?"
"Evet, şuan durumu iyi. Geldiğinde çok kan kaybetmişti, yarası da derin ama iyi. Bir kaç gün hastanede kalması gerekiyor, sonra durumuna bağlı taburcu ederiz."
Hemşirelerde son ayarlamaları yapıp odadan çıktı.
"Abi," dedim ona yaklaşarak, NamJoon'da odadan gitmişti.
"İyisin, bir şeyin yok." dedim gülümseyerek "Kalkacaksın. Kendi, küçük evimize gideceğiz... Sen yine beni dünyada ki tüm erkek cinsiyetli canlılardan koruyacaksın. Bende," burnumu çekerek devam ettim "Senin yanında ki tüm dişi ırkını kovacağım. Benden numaranı isteyen kızlara, mahalledeki küfürbaz amcanın numarasını vereceğim, adresimizi sorduklarında çevrede ki genelev, barların adresini vereceğim. Abi çok özür dilerim, hoşlandığın kız, Haeun benden senin numaranı istemişti, bende ona alt komşumuz deli adamın numarasını verdim. Affet beni," dedim ağlayarak.
- - -
"Ne demek genelev adresi veriyorum! YeonHa eşkıya mı oldun?" Jimin'in azarlaması yetmiyormuş gibi NamJoon'da gülüyordu.
Ben bunu altı gün önce Jimin hastanede uyurken söylemiştim ve beyefendi bir anda hatırlamaya başlamıştı.
"Ya ben öyle bir şey yapmadım," ikisinin de kaşları öyle mi dercesine havalanınca çevirdim "Tamam yaptım ama haklı sebeplerim vardı," ikisi hala bana öyle bakarken tekrar çevirdim "Tamam haklı sebeplerim yoktu ama her şey için bir sebepe ihtiyaç yok ki. Ben sadece abisini çok seven, minik bir kızım." kirpiklerimi kırpıştırarak tüm sevimlilik hünerlerimi sergiledim.
Sonuç; onlara akşam yemeği yaparak cezalandırıldım.
Hoşlandığı kızın da alt katta ki deliden hoşlanıp, çıkmaya başlayacaklarını ben nereden bilebilirdim ki?
Sofrayı hazırlayıp ikisini de çağırdım. Jimin artık yürüyebiliyordu. Doktorlar yarasının iyiye gittiğini, hayati bir durumun kalmadığını dile getirdiler.
"Polisten bir haber yok mu?" dedim yemekten bir kaşık alırken.
NamJoon'da katıldı "Cidden seni neden bıçaklar ki bir insan?"
Jimin omuz silkti "Benimle aynı yaşlarda biriydi. Açıkçası uyuşturucu bağımlısı ya da evsiz gibi de değildi. Para da istemedi, ayrıca çok tuhaftı."
"Nasıl tuhaftı?" dedim merakla.
"Polise söyleyemedim, yani nasıl anlatacağımı bilemedim. Ama sanki... Nasıl desem bunu isteyerek yapmıyor gibiydi. Beni bıçakladıktan sonra özür dilediğini duyar gibi oldum. Üzgün gibiydi."
"Ya kesin öyledir şerefsiz, onu bulduğumda var ya onu alıp-" sözümün çok kötü bir yere gittiğini fark edip sustum. İkisi de bana gülerek bakıyordu.
O anda çalan kapı kurtarıcım oldu.
Ya da ben öyle sandım.
Koşar adım gidip kapıyı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️
FanfictionSize olayın ne ara bu hale geldiğini anlatamam ama bu hale gelmesini sağlayan ana karakterleri anlatabilirim. Park Jimin, benim biricik abim, kıskançlığın sözlükteki diğer anlamı. Kendisi bir ara sokakta bıçaklandı. Kim Taehyung, onu bıçaklayan kiş...