İçeride ki kaos ortamı küfürler ve bağırışlar ile devam ederken Jimin'in "Yeon!" diye bağırdığını duydum ama kulağımda hafif bir çınlama vardı.
Önümde ki bedenden ötürü hiçbir şey göremiyordum ama bunun Yoongi olduğunu biliyorum. Kafam onun düz beyaz tişörtüne çarptığında, elini kafamın arkasında hissettim.
Nasıl olurda hediye paketi patlardı?
"Bakın, içinden bir şey çıktı!" Hoseok'un çığlığıyla yoongi'nin elinden sıyrılıp yere baktım. İçinde bir not vardı.
Ve patlayan paketin içinden etrafa konfeti yağmıştı.
Havadan hala düşmekte olan konfetilere bakarken, Yoongi'nin eli, kolumdan tutuyordu.
Taehyung dikkatle yaklaşıp yerde ki notu aldı. Katlanmış siyah kağıdı açarken, kalbim çok hızlı atıyordu. Evimizde bir şey patlamıştı!
"İyi misin?" Jimin yanıma geldiğinde Yoongi ile aynı anda konuştular.
"İyiyim." derken, Jimin bana hızla sarıldı. Yoongi'nin eli de kolumdan düştü. Jimin'in gerilmiş sırtından, ne kadar sinirli olduğunu görebiliyordum.
"Notu sesli okuyorum. Çünkü bu hepimize." Taehyung elinde ki kağıdı yutkunarak okumaya başladı.
"Artık sekiz kişilik bir oyunun içindesiniz.
Beni bulmak mı istiyorsunuz? Geçmişlerinize dönün. Size ilk ipucunuzu bırakıyorum;
Jimin ve Taehyung.
Kurallar basit, oyundan çıkan ölür.
Sevgilerle -X."
İçeride oluşan sessizlik, herkesin ne kadar ürperdiğini çok net anlatmaya yeter.
Jimin sinirle yerde ki parçalardan birini tekmelediğinde, onu sakinleştirmek için kolunu tuttum. Bana tekrar sıkıca sarıldığında içeride ki sessizlik devam ediyordu. Jimin'in, şuan benim için ne kadar paniklediğini biliyorum.
"Bileği kanıyor!" Hoseok'un tekrar bağırmasıyla bileğime baktım. Cidden kanıyordu. Beyaz sargılar kan olmuştu. Adrenalin ile bunu fark etmemiş olmalıyım.
"Pansuman yapılması lazım, odana gidelim." NamJoon yanıma gelip, beni odama götürdü. Neyse ki doktor olma adayı birini tanıyorduk. Ayrıca NamJoon çok zeki biriydi. Bu yüzden okul birincisiydi ve okulda ki herkesten daha çok şey biliyordu.
Yatağıma oturup, onun malzemeleri getirmesini bekledim. Neyse ki dikişler iyiydi, sadece kanamışlardı.
"Bence Yoongi'ye bir teşekkür et, yoksa ellerinin şuan ki halini düşünemiyorum bile." derken bir yandan sargıların son halini kontrol ediyordu "Neden ki?"
"Pakete vuran oydu. Pakete vurup, düşürmeseydi şuan ellerin çok kötü durumdaydı. Ayrıca kendini, sana siper etti."
Omuz silktim.
"Beni ona yamamaya mı çalışıyorsun yoksa ben mi öyle hissettim?" dedim tek kaşım havada.
"Ne alakası var? Sadece söyledim, çok fenasın!"
Sargıları bitirip odadan çıktığında bende üstüme çeki düzen verip aşağı indim. Taehyung ve Hoseok ortalığı topluyorlardı. Elbette yardım etmeyeceğim!
O sırada mutfaktan nefes nefese Jungkook ve yanında elini omzuna koymuş SeomJin çıktı. SeokJin ona destek olmaya çalışıyor gibiydi.
"Sorun ne?" dedim Jimin'in yanına gidip.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulletproof: X [BTS+Yoongi] ✔️
FanfictionSize olayın ne ara bu hale geldiğini anlatamam ama bu hale gelmesini sağlayan ana karakterleri anlatabilirim. Park Jimin, benim biricik abim, kıskançlığın sözlükteki diğer anlamı. Kendisi bir ara sokakta bıçaklandı. Kim Taehyung, onu bıçaklayan kiş...