2.BÖLÜM "GEÇMİŞTEN GELEN KATİL"

179 8 2
                                    

Bölüm Şarkısı: Lp- Lost On You (Keyifli okumalar... Şarkıyı açın dediğim yerde açarsanız  sizin için daha iyi olur.)

###

2.BÖLÜM "GEÇMİŞTEN GELEN KATİL"

   Hayat bir senaryoydu ve bu senaryonun nereye varacağını kimse bilmez ve tahmin edemezdi. Bazen büyük acılarla başlayan bir hikaye güzel bir haberle sonlanabilir, bazense şaşalı bir hayatla başlayıp okuyucularına sayfalarını açan bir roman ana karakterin hayatını baştan sona değiştirecek bir nokta atışıyla bitebilirdi.

İkincil ihtimalde; ana karakter hikayesinde yaşanan bu köklü değişime dayanamaz ve göz yaşları içinde kendi hayatına son vermeyi düşünebilirdi. Hele bir de yaşadığı köklü değişim daha doğmamış evladını kaybetmekse...

Onun romanının sayfaları kanla kirlendi ve yıprandı. İçindeki kin ve nefret, ablasına karşı beslediği intikam tohumları büyüdü ama sonunda onun zararına olacak şekilde soldu ve öldü. Afra'nın aklı yaşadığı tüm bu olayları bir türlü sindiremiyordu. Kız bir sinir krizi geçirip bayıldıktan sonra ayılıp tekrar bir sinir krizi geçiriyordu. Hastaneye getirildikten saatler sonra sonunda sakinleşebilmiş ve beyninde yankılanan korna sesleriyle savaşmaya çalışıyordu.

Bebeğim... Benim bebeğim öldü! diye düşündü. Suratında ki bitkinlik gözaltlarına da yansımış, küçük torbalar oluşturmuştu. Kahverengi gözleri ağlamaktan şişmiş, göz hareleri büyümüştü. Siyah uzun saçları, sürekli yatış pozisyonunda olduğu için kabarıklaşmıştı. Dudakları istemsizce titredi ve karşısında duran büyük yoğun bakım ünitesi camından ona bakan ablasını gördü.

Azra'nın beyaz teni, yaşadığı şoklardan sonra daha da beyazlaşmış, soluk bir hal almıştı. Ona çaresizce yalvarır gibi bakan kız kardeşinin yerine koydu kendisini. Evladını kaybetmek... Aslında bakarsak o da aynısı yaşıyordu. Ama onun ki şu anlık bir ihtimaldi. Kaan'ın Azrail'le olan savaşı henüz son bulmamıştı.

"Sana kahve getirdim." dedi tanıdık bir ses.

İfadesizce arkasını döndü ve elinde plastik bardakla ona bakan Metin'i yine ifadesiz gözlerle süzdü. Kollarını göğsünde bağlayıp bakışlarını tekrar hasta yatağında yatan Afra'ya çevirdi.

"Azra... Bak eğer hep böyle yapacaksan, ölüm döşeğinde yatan oğlumuzu düşün ve bana olan nefretini biraz da olsa sineye çek." dedi sakin olmaya çalıp elindeki kahve dolu plastik bardağı Azra'ya uzatırken Metin.

Azra, Metin'in bu sözlerinden sonra onun için içinde barındırdığı siniri bastırmaya çalışmadı ve adeta tıslayarak, "Benim oğlum ölüm döşeğinde falan değil! Ayrıca senin bu yaptıkların da bir an dahi olsa sineye çekilebilecek şeyler değil!" dedi ve Metin'in ona doğru uzattığı kahve bardağını eliyle itikledi, kahve bardağının oracıkta yeri boylamasıyla sıcak kahve hastanenin soğuk zeminiyle buluştu. Bardak yere düşerken kahvenin bir kısmı Metin'in büyük eline dökülmüştü ve Metin kahvenin sıcaklığından kaynaklanan elindeki acıyla suratını buruşturmuştu.

Azra oradan uzaklaşırken, hastaneden çıkmak istediğini anlamış ve gözleri Afra'nın başında durması için Murat'ı aramaya başlamıştı. Bindiği asansörden inip hastanenin giriş katına geldiğinde, Nerede bu adam? diye düşündü sinirle. Eşi orada bebeğini kaybetmiş yatarken bu adam ortada yoktu. Hastanenin çıkış kapısına vardığında onları gördü. Yeni yeni doğan güneşin aydınlatmaya çalıştığı hastane bahçesini ilahi rengiyle aydınlatan okyanus mavisi gözleri...

***

Zihnin karanlık kuytularına çöken kanlı sahneler güneşin ağrıması ve yeni bir hayata yelken açmanın umuduyla unutulmuş ve hatırlanmamak için direniyordu. Özlenen bir aile gecenin hatıralarının geride kalmasına sebep oluyor ve katili şefkatleriyle besliyorlardı.

KANLI AŞIK (SON KİTAP/ +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin