14.BÖLÜM "CİNAYET SEBEPLERİ"

40 1 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Merve Özbey- Yaş Hikayesi

###

14.BÖLÜM "CİNAYET SEBEPLERİ"

Büyük oyunları vardı hayatın. İnsanı ne hale getiriyordu. Oysaki her şey çok güzel başlamıştı. Ama böyle devam etmemişti, bir sır perdesi olarak yaşamaya mahkum etmişti hayat onu.

O; sır, gizem ve tehdit dolu mesajların sahibiydi. Gizli numaraydı. Emir'in telefonuna gelen metinlerdeki kelimelere nefreti ve öfkesini harmanlayarak mesaj yazan intikam isteyen biriydi. Bütün olaylar onun planladığı gibi gidecekti. Kanlı Aşık'ın zaten alt üst olan psikolojisinin daha kötü olmasını sağlayacaktı ve sonra onu bir yerde kıskıvrak yakalayıp ipini çekecekti. Gözünü karartmıştı, Tanrı dışında korktuğu kimse yoktu.

Yattığı yatakta doğruldu, mesaisi başlamak üzeriydi, sonuçta birkaç saattir mesaj yazmıyordu ona. Elindeki telefonun ekranında beliren klavyenin harflerinde gezdirirken parmaklarını odanın kapısı açıldı ve adam girdi içeri. O da hemen telefonu yanındaki komodine koydu. "Günaydın. Uyanmışsın." dedi adam yatağın kenarına otururken. Somurttu, sanki bir şeyler düşünüyormuş gibi. "Ne oldu, ne düşünüyorsun?" diye sordu adam onun düşünceli halini görünce. "Ortaya çık..." Adam araya girdi kelimelerini bastırarak. "Sakın! Daha çok erken! patronun bazı planları var. Sadece biraz beklemen gerekiyor! Öyle bir şeyi sakın düşünme, keyfine bak sen." dedi adam son cümlesini gülümseyerek söylerken. "Haber var mı?" diye sordu donuk bir ifadeyle. "Var." dedi adam tedirgin bir ifadeyle. "Ne oldu! Söylesene!" dedi sabırsızlık ve siniri bir arada yaşarken.

"Bak, çok ileri gitme bu söylediklerimden sonra." dedi adam hissizce. "Tamam! Söyle artık, ileri gitmeyeceğim söz!" dedi. Fakat yalan söylüyordu. Adamın söylediklerinden sonra çılgına dönecek ve Emir'i korkutmak için elinden geleni yapacaktı. "İkisini, sitenin alanında gördüm. Öpüşüyorlardı." Önce cümleyi, idrak etmekte zorlandı. Bir daha sordu, adam bir kez daha cevap verdi. Sonra gözlerindeki, öfkeyi, kini, hırsı gördü adam. "Ona gününü göstereceğim! Allah'ın belası!" diye bağırdı. Adam bu çığlıktan sonra korkup gözlerini kapattı, ardından tekrar açıp, "Lütfen yapma, tamam sana hak veriyorum ama zaten psikolojisi iyi değil, bari iyice delirmesine sebep olma, yapma bunu!" dedi yalvarır gibi. "O her şeyi hak ediyor! Delirmeyi de, gebermeyi de, işkence görmeyi de... Her şeyi hak ediyor!" dedi sinir krizine girerken. "Tamam, sakin ol! Her şey çok güzel olacak! Her şey çok güzel olacak!"

Adamın söyledikleri palavraydı. Oyunu onlar yönetiyordu zaten. Her şey daha kötü olacaktı. Kan ve vahşet yakındı!

***

Emir'den...

Etrafım karanlık, herkes sisli, boş bir bahçeyi seyrediyordum. Ne gelen var, ne benimle konuşan. Yapayalnızım, başım ağrıdan çatlayacakmış gibi. Dışarıya çıkmaya çalıştıkça çukur beni içine çekiyordu. Kafamda değişik değişik sesler yankılanıyor. O olayın ardından dokuz gün geçmişti ve sanırım ben konuşmayı unutmuştum. O kadar zamandı kimse ilgilenmiyordu ki benle... Koca evde beş kişi yaşıyoruz, kimse gelip gitmiyordu yanıma; arada bir babaannemle, Gülizar teyzem uğruyordu. Gerçi artık Gülizar teyzede pes etmişti artık, o da gelip gitmiyordu artık. Anneannemde aşağıya yemek zamanlarında inmediğim için yemek getiriyordu. Kimi kandırıyorum ben! Kimse uğramıyor işte yanıma! Annem bile gelip gitmiyor, aramıyor da! Ya Afra ve babam istemiyor annemin gelmesini, aramasını ya da polis merkezinden sonra kocası olacak Hasan yasakladı onun dışarı çıkmasını. O kadar aramama rağmen aramalarıma da cevap vermemişti.

Yan tarafımdaki komodinin üzerinde duran telefonun tuşuna basıyorum. Saat 15.30 ve ben birkaç gündür olduğu gibi hala yataktayım ve uykum var. Çıplak vücudum daha fazla ter dökmesin üzerimdeki pikeyi ayaklarımla itiyorum. Kafamın içinde değişik çığlıklar ve fısıltılar yankılanıyor, haftalar önce Aylinlere giderken takside gördüğüm kabustaki gibi... Kalkmaya zorluyorum kendimi, beceremiyorum. İster istemez acı bir inilti dökülüyor dudaklarımın arasında ve vücudum kasılmaya başlıyor... Canım gerçekten acıyordu. Ne oluyordu bana! Normal şeyler olmadığı kesindi. Ben kasılmalarımı durdurmaya çalışırken komodinin üzerindeki telefondan gelen bildirim sesi bütün odaya yayılıyor. Ardından kolumu zorla uzatarak alıyorum telefonu. İçime bir heyecan doluyor! Sonunda birinin aklına gelmiştim. İçeriğin ne olduğuna dikkat etmeden tıkladı parmağım bildirim paneline. Vücudumdaki kasılmaları zorda olsa kontrol edebildiğimde gelen bildirimin gizli numaranın mesajlarından birinin olduğunu görüyorum ve içimdeki heyecan birden bire sönüverdi. Hissizce mesajı okumaya başladım. Artık attığı hiçbir mesaj bana inandırıcı gelmiyor çünkü şu zamana kadar bir icratını görmemiştim. Fakat okuduğum bu mesaj sadece bir tehdit değildi, hakarette etmişti bu mesajında.

KANLI AŞIK (SON KİTAP/ +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin