KANLI AŞIK (SON KİTAP/ +18)

3.BÖLÜM "AZRAİL"

Bölüm Şarkısı: Grup Model- Antidepresan Gülümsemesi  (İyi okumalar, şarkıyı açın dediğim yerde açarsanız sizin için da iyi olur. Bölüm sonunda görüşürüz...)

###

                 3.BÖLÜM "AZRAİL"

  Karanlık zihnin kuytularında saklanan acı ve öfke dolu kanlı sahneler siyah beyaz kadrajın rehberliğinde tekrar can buluyordu. Sahne, keskin bıçağın ucundaki siyaha çalan kan damlalarının görünmesi ve beyaz bir flaşın patlamasıyla sonlanıyor, diğer sahne ise tekrar bir beyaz flaşın patlayıp yok oluşu, sapık adamın yeri boylamış haliyle yenileniyordu. Bütün sahneler birleştirildiğinde ise geriye kalan senaryo ise kadının, kanlar içinde yerde yatan sapık adamın yanına tünemesi, dizlerinin üzerine çöküp ağlamasını emrediyor ve kadın ise ona kılınan role oyup adamın yanı başında ağlaşıyordu.

  Filmin sonu olarak gösterilen sahne de kıza kadının üvey, sapık adamın ise 14 yaşındaki öz kızı eve geliyor ve babasını bıçaklayan üvey annesini görüp polisi arıyor, ardındansa kadın hiç kaçma girişimde bulunmuyor ve adalete teslim oluyordu.

  "O pis sapık benim kızıma tecavüz etti! Bunu hak etti!" derken kolları kelepçelenmiş bir şekilde polis arabasına sokuluyordu. Göz yaşları çok fazla ağlamaktan kuruş, sadece hıçkırıklarını ona eşlik ediyordu.

  Genç kız ise bunca senedir sessiz kaldığı olayı, ablasının, babası tarafından tecavüze uğradığını iddia edip hayatlarından çıkmasıyla daha fazla içinde tutamamış ve annesine söylemişti. Ama içerdeki babası can çekişerek ambulansa bindirilirken ve ölümünü öğrenirken yaşadığı şok öfkeye dönüşmüş, yıllar yılı üvey annesiyle görüşmemeye ona hayatı boyunca kin besleyeceği hakkında söz vermişti kendisine. Ama bu yıllar yılı görüşmeme, üvey annesinin yüzünü unutacak kadar görüş günlerine gitmeme yemini son yıllarda telefonlarına gelen aramalarla, çalıntı telefonlarla atılan mesajlarla son bulmuş ve Gülizar ablasının yanına gitmişti.

  Gülizar ise ona ablasıyla bir şekilde iletişime geçmesi gerektiğini, hayatını bu çukurun içine geçiremeyeceğini söylemişti. Genç kız, ablasının ona eskiden çalıştığı barda yeni telefon numarasının ve yeni adresinin olduğunu söylediğini hatırladı. O olaydan tam 10 sene sonra, genç kız 24  yaşındayken ablasının yeni hayatına girmiş ve her şeyin çok güzel olacağını düşünmüştü.

  Ama hiçte düşündüğü gibi olmamıştı hiçbir şey!

  Gülizar'ın geride bıraktığı hayatının onu ne kadar çökerttiği yüzünden belli oluyordu; kırışmış göz altları, gençliğinde umut ışığıyla dolu olan ama şimdide bir o kadar karanlık yeşil gözleri. Kızıl saçlı güzel kızı onu ve hayatını terk ettiğinde ölmüştü o, ama ruhunun bedeninden ayrıldığını, kanlar içinde yere yığılan kocasını gördüğünde şahit olmuştu. Ama gözlerindeki karanlığı aydınlatan cehennemden çıktıktan sonra yeni bir hayatının olabileceğini fark etmiş ve üvey kızının kapısını çalmıştı.

  Afra salona Murat'la birlikte giren annesini gördüğünde, ufak çaplı bir şok yaşamış, gelmeden önce neden haber vermediğini sorguluyordu içinden. Afra'nın yattığı deri koltuğun önüne gelen Gülizar üvey kızına şefkatle bakarken, kız toplanmakla meşguldü. Afra büyük oyunculuk yeteneğini kullanıp Gülizar'ın geldiğine hiç şaşırmamış gibi yaptı ve ayağa kalkıp kadına sarıldı.

  Afra ve Gülizar sarıladursun, Murat onları izlerken kadını kapıda karşıladığında yüzünde beliren şok ifade tüm hücrelerine işlemeye başlamıştı. Her şey üst üste gelirken, dün Afra'nın babasının katili olarak anlattığı kadın şimdi onun evindeydi. Ne söyleyeceğini, ne gibi bir ifade vermesi gerektiğini bilememiş, kadın, ben Afra'nın annesiyim dedikten sonra sadece onu içeri almakla kalmıştı.