KANLI AŞIK (SON KİTAP/ +18)

11.BÖLÜM TRAVMATİK GEÇMİŞ (ARA BÖLÜM- Part 1)

HERKESE MERHABA ARKADAŞLAR, BÖLÜME BAŞLAMADAN ÖNCE BU BÖLÜM HAKKINDA BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTİYORUM. BU BÖLÜM TIPKI İLK KİTABIN BAZI BÖLÜMLERİNDEKİ GİBİ  GEÇMİŞ  ANILARIN ANLATILDII BİR BÖLÜM OLACAK VE BU GEÇMİŞİN ANLATILDIĞI HİKAYE 2 PARTTAN OLUŞACAK. BU İLK PART. BÖYLE FARKLI BİR ORTAM, FARKLI KAREKTERLER FİLAN AKLINIZ KARIŞMASIN, SÖYLİYEYİM YANİ... NEYSE HEMEN BÖLÜME GEÇİYORUM.

  BÖLÜMÜ OKUDUKTAN SONRA OY VERMEYİ VE YORUM YAOMAYI UNUTMAZSANIZ SEVİNİRİM.

EMİRHAN ÜNLÜ.

###

11.BÖLÜM "TRAVMATİK GEÇMİŞ" (ARA BÖLÜM- PART 1)

   Aslında çok güzel bir geleceği vardı genç oğlanın. Onun bu hale gelmesine sebep olan şey, ne zaaflarıydı, ne de ailesiydi... Arkadaşları onu karanlığın içindeki lav bataklığına sürükledi. O da nefsine yenik düşerek kendi isteğiyle, bilerek çekildi o lav bataklığının içine. Ailesinin o yöne çalıştığı bir şirketinin olmasından da kaynaklı olarak kendi isteği üzerine İthalat ve İhracat okumak istemişti Murat. Nurdan Hanım ve eşi İlhan Bey oğlununda isteği üzerine kendi mesleklerinin en iyi şekilde okutulduğu bir üniversiteye yazdırmışlarda oğullarını Türkiye'de. Nurdan ve İlhan genç oğlanın yurtdışında okumasını istese ve orada ona daha iyi bir gelecek sunacaklarını defalarca Murat'a söyleselerde, Murat kendisinin bir çok parlak bir geleceğe ihtiyacı olmadığını zaten bu mesleği yapan icra eden büyük bir şirketlerinin var olduğunu söylüyordu. Murat, üniversite eğitimini aldıktan sonra babasının yanında çalışma başlayacaktı.

  Üniversite yılları başladığında çok büyük bir aşka tutulacağından habersiz, oğlan derslerini düzenli bir şekilde çalışıyor, sınavlarında başarıyla çıkıyor, çok fazla arkadaşı olmasa da birkaçıyla gezip dolaşıyor ve spor saluna sıklıkla gidiyordu. Yine üniversitede derse gireceği bir gün sınıfın basamaklarını sırayla çıkmaya başladı ve mavi gözleri kendisinin oturabileceği boş bir amfi aradı. En arkalarda bir sıra bulduğunda hızlı adımlarla basamakları tırmandı ç, tam yerleşecektiki, yan sıraya oturmuş arkadaşlarıyla sohbet eden bir kız hemencecik yerleşiverdi Murat'ın oturacağı sıraya. "Burada benim çantam var görmüyor musun?" diyerek çıkıştı adını henüz bilmedi güzeller güzeli kız. Yıllar sonra doğacak, bu kadından olan bebeğinin, Serkan'ın gözlerine benziyordu kızın gözleri. Murat, kızın güzelli karşısında öylece kalmıştı. Küçük anlı, biçimli ve hacimli ince kaşları, yemyeşil gözleri, çilli pembe yanakları ve pembe pürüzsüz dudakları ve kahverengi, uzun ve dalgalı saçlarıyla tam bir periyi andırıyordu. "Niye öyle şok olmuş bir şekilde baktığını öğrenebilir miyim?" Oğlan şaşkınlıkla ne yapacağını bilemeyerek kumrala çalan altın rengi saçlarını karıştırdı. "Ben... şey sadece... Yanındaki yer boş mu? Orda çanta yokta." diyebilmişti zor da olsa. Kız, oğlanın kekeleyen haline küçük bir tebessüm etti ardından, "Evet, boş. Oturabilirsin." dedi ve oğlana kolaylık olsun diye boş olan yan tarafa kendisi kaydı, oğlanın az önce kendisinin oturduğu yere oturmasını sağladı. Oğlan ve kız ders için gerekli olan kitaplarını çıkarttıktan sonra, tanışmak için hangisinin daha önce davranacağını düşünüyorlardı. Ama önce Murat davrandı. Elini tokalaşmak için kıza uzatırken, "Ben Murat..." dedi. Kızda Murat'ın önce davranmasını içten içe hoş karşılayarak, "Ben de Şevval..." dedi ve elini uzatıp oğlanın elini sıktı. Birbirlerine gülümsediler. Şevval... Yıllar sonra Murat'ın ölesiye sevdiği karısı, prematüre bebekleri Serkan'ın annesi olacaktı ve Metin'in, Murat'ın baş düşmanı olmasını sağladığı o yaptığı büyük hamleden sonra çıkılmaz bir yola girecek olan kadın.

***

  Bu iki genç, zamanla birbirlerine aşık oldular, okullarından mevzun olup kendilerine bir yuva kurdular ve evlendiler, bir çocukları oldu. Ama İlhan Bey'in ölmesiyle sıkıntılı günler geçiren Şevval bebeğini, Serkan'ını erken doğurmak zorunda kaldı. Nurdan Hanım ve İlhan Bey Şevval'i çok sevdiler. Ama henüz evliliklerinin başındayken İlhan Bey bir silahlı saldırıya kurban gitti. Bu artık Murat'ın imparatorluğun başına geçmesi demekti.