UĞRAŞAMAM!..

4.6K 32 3
                                    

  Gecenin en sevmediğim,bilinmez saatleri...Sabahın olmasını bekliyorum sabırsızlıkla...Elimdeki kitabı okuyorum,sözüm ona!..Aklımda kalan bir şey yok...Bir süre sonra sıkılıyorum bu halden...Çantamı karıştırıyorum,ne aradığımı bilmeden...Bulduğumdan memnun oluyorum.Çikolata!.Her zaman tedbirli olmuşumdur.Bu tür şeyler de çantamda hep bulunur...Bu huyumdan dolayı kendimi tebrik ediyorum.Hemen ambalajı açıp kocaman bir ısırık alıyorum.Damağıma yayılan enfes tatla mutlu oluyorum...Gecenin bu saatinde,hem de yurttayken eğlenmek adına ne yapabilirim ki?!.Bir parça çikolatayla neşeyi yakalamak da herkesin harcı değil...Yastığıma yaslanıp keyif yapmayı planlıyorum kendimce...Sanki o tuhaf öğretmene de alıştım gibi...İnsan sürekli korktukça,korkuya da alışıyor...Açık duran oda kapısından koridoru kolaçan ediyorum ara ara...Her şey yolunda görünüyor...İkinci çikolata ısırığında koridorun karanlığa gömüldüğünü fark ediyorum.

    Temkinli bir şekilde sessizce doğruluyorum.Yavaş adımlarla kapının yanındayım şimdi.Hafifçe uzanıp bakıyorum.Bir şey göremiyorum.Zifiri karanlık..Konuşmalar duyuyorum derinden ama,söylenenleri anlayamıyorum.Malûm odadan geliyor sesler...Titreyen elimle koridorun ışığını açıyorum.Ve anlamaya çalışıyorum...Yok,olmuyor.Bir adım yaklaşıyorum,dinliyorum...Sonuç olumsuz.Bir adım daha...Bir adım daha...Öyle yakınım ki kapıya!..Birisi çıksa içeriden burun buruna geleceğiz!..Kulak kabartıyorum:

''-Neden hep yeniliyorsun?!....''

Sessizlik geliyor ardından ve yine:

''-Neden hep yeniliyorsun!!..''

Ses perde perde yükseliyor...

''-Üfff!..Bıktım senden!..Yeter!..''

Tam ne olduğunu anladığımı düşünmeye başlamışken,kilitte dönen anahtar sesini duyup olduğum yerde sıçrıyorum.Ardından gerisin geriye dönüyorum hızla...Böyle kapı dinlerken yakalanmak utanç verici.Zaten içerideki de pek tekin bir yaratık değil...Öyle hızlıyım ki odama nasıl döndüğümü fark etmiyorum...Kapıdan girince sağ yanımdaki duvara dayanıyorum,görülmemek için.Çünkü gittikçe yaklaşan ayak seslerini duyuyorum...Ses kapımın önünde duraklıyor,içeriyi kontrol ettiğini hissediyorum.Artık nefes dahi almaz gibiyim.Neden sonra karşı kapının açılıp kapandığını duyuyorum.Şu an yine duşların olduğu bölümde...Konuşuyor yine:

''-Bıktım senden!..Neden hep yeniliyorsun?!!..''

Aynı şeyleri duyunca panik artıyor bende.Çünkü odasında telefon görüşmesi yapıyor olabileceğini ummuştum.Şimdi durum çok farklı.Alenen kendi kendine konuşuyor!..O an yerimi değiştirmem gerektiğini hatırlıyorum.Çünkü kapıyı açtığı an,bu sefer tam karşısında kalacağım!..Karşı duvara atıyorum bu sefer kendimi.Masanın dayandığı kısım,hafif bir çıkıntı yaptığı için beni gizleyecek.Yıllar öncesinden bir cümle aniden kafamda yankılanıyor:''Onlara karışman için ya aklından ya canından vazgeçmen gerekir!..''Bu sözlerin etkisi ile öğretmenin durumunu değerlendirmeye çalışıyorum.Hareketleri normal değil.Uzun bir süre sonra çıktığını duyuyorum.Birkaç adım uzaklaşmasını bekliyorum.Ayaklarına bakmalıyım!..Korka korka kapıdan uzanıp bakıyorum.Elinde tahta saplı,uzun bir süpürge görüyorum.İlginç!..Gecenin bu saatinde hem de!..Ayakları düz.Terlik giymiş.İçimden bir his geri döneceğini söyleyip duruyor.Masanın dibindeki sandalyeye sinip bekliyorum...Yine bana doğru gelen ayak sesleri...Yine kapılar açılıp kapanıyor...Ben yine ardından bakıyorum.O ne?!.Az önceki terlikleri yok,şimdi siyah,sivri uçlu ayakkabıları ile...Ve olduğundan fazla çarpık duran ayakları görüyorum.Ağzımdan çıkanlara ben bile inanmıyorum:

''-Ha s..tir!..O neydi!?..''

İnsan birkaç saniyede bunları bu kadar çabuk nasıl yapar?!.İlk seferde ayak düz,ikinci de çarpık!..Dizlerimin titrediğini hissediyorum...Şok,odasından bir daha çıkıyor!..Yine benim olduğum yöne geliyor...Bu üçüncü!..Anlamlandıramadığım gürültüler duyuyorum.Sanki birbirine çarpan metalik şeyler...Bir yandan da meraktayım.Ne yapıyor acaba?!.Sindiğim sandalyeden kıpırdamıyorum.Çünkü odasına gidişler ve dönüşler tekrarlanıyor...Üst üste gerilimi arttırıyor.Alıştığımı düşündüğüm korku,yeniden zirvede!..O panikle yanlış saymış olsam da on kereden fazlaydı yaptığı seferler.Abartısız...Artık bir tür iletişim kanalı olarak kullanıldığına eminim!..Gecenin bu vaktinde neler oluyor?Gözlerim karşı duvara sabit,kulaklarım tetikte.En ufak detayı kaçırmak istemiyorum...Belki de bu kabusun çaresi ufacık bir ayrıntıda olabilirdi...Sanırım benimle yaptıkları gibi buna da görünüp zaman zaman iradeleri altına alıyorlar...Korkunç...Başka bir güç tarafından idare edilmek!..Bu düşüncelerde dalıp gitmişim...

DEMONOPHOBİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin