GÜNAH ÇIKARMA SEZONU

4.4K 13 2
                                    

   Günah çıkarma sezonu açılmıştır! Birkaç gün arayla şimdi de eski eşimi karşımda görmek bir tesadüf olmamalı.İnsanlar bile bile bir şeyleri yapıp da kötü yansımalarının acısını kendilerinde hissetmeye başlayınca vicdanını akıl edebiliyor.Vakti zamanında onlarda olmadığını düşündüğüm özellik.Son günlerde şaşkınlığım bitmek bilmiyor.Bir yandan benimle ne işi olabilir diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Yıllar önce boşandık, hali hazırda yeni bir evliliği de var,eeee?!..Kardeşimin gözlerindeki riyanın aynısı bakışlarında.Henüz birinin bulantısından kurtulamamışken devamı niteliğinde bir ikincisi.

   Beni aradığında,çocukları görmek için diye düşünmüştüm ama, karşımdakinde o havayı bulamıyorum.Tahminimden çok farklı bir yüzle karşımda arzı endam ediyor.Yapışkan, sinsi, sadece kendini düşünen insanların rahatsız edici ifadesine sahip.Israrla konuşmayı başlatmıyorum.Nereden söze girmekte kararsız gerginliğini seyretmek az da olsa beni ferahlatıyor.Gerçi o gerginliğin çok yüksek olduğunu da sanmıyorum.Oldum olası rahat, patavatsız hatta oldukça kaba.Dobralığı saygısızlıkla karıştırıp daima eline yüzüne bulaştırmıştır.Alışıktım kısacası ve bu yüzden elimden geldiğince rahatsız olmasına çabalıyorum.Kardeşimin oturduğu koltukta tam da.Artık malum, vicdan rahatlatma köşesine dönmeye başlıyor.Evimde kötülüğün yığıldığı nokta.Öte yandan da merak ediyorum acaba kardeşimde olduğu gibi eski eşimde de görünecek mi o?!Aynı haliyle omzundan yüzüne süzülüp onun suratına bürünecek mi?!

-''Nasılsın?!'' Bu tek kelime içimdeki savaşın başlamasına ruhsat veriyor.Nasılım ha!.Bu da çok garip.Vakti zamanında onca lafıma sırt dönüp gereksiz acıların yaşanmasına neden olduktan sonra karşındaki ne kadar iyi olabilir? Tabii bunlar aklımdan geçenler, bir şey yaşamamışız gibi sakin bir sesle cevap veriyorum:

-''İyiyim sağ ol.''

-''Ben sizi özledim,görmek istedim.''

Alaycı bir sesle hemen ekledim:

-''Ne de olsa çocukların,özlersin tabii.''

Bir an yüzüne takılan gözlerim, düşmüş bir insan yüzünü görünce yeni bir hayrete düşüyor.

-''Seni de özledim.''

Zurnanın zırt dediği yerdeyiz.Beni neden özlemişse artık!.Salağa yatmak gerekiyor.Hem de eğlenceli oluyor kimi zaman.

-''Sen evlenmedin mi?''

-''Evlendim.''

-''Peki bu özlemek dediğin şeyin açılımı ne o halde?!''

Başı önüne eğik, bir süre sessiz kalıyor.Eminim ne söylesem diye düşünüyor.Ben bu arada kendimi yargılamaya başlıyorum.Bir zamanlar bütün kadınlardan kıskandığım, ailemi korumak için uğrunda her şeyi yapabileceğim adam bu muydu?! Ben bu adam için mi mücadele etmiştim yıllarca?! Bana bile yabancı gelen bir gülüş çıkıyor gün yüzüne.Sinirlerim bozulmuştu.Bana bakınca hemen kendimi toparlıyorum.Sanki vakitsiz bir öksürük gelmiş gibi boğazımı temizliyorum sözüm ona.Anlık bir durum olduğu için galiba gülüşümü de fark etmiyor.En ciddi ifademi yüzüme oturtmaya çalışıyorum.Bir yandan da daha neler yumurtlayacak diye bekliyorum.

-''Boşanmak çok zormuş...'' 

Beklediğim bomba geliyor nihayet.Suskunum, sanki orada değiliz,çıt çıkmıyor.Kolumu koltuğun yanına,elimi şakağıma yaslıyorum.Gözlerim yüzüne sabitlenmiş, bir kaşım hafif yukarıya doğru yükselmiş sadece dik dik bakıyorum muhtereme.Rahatsız mı oldu bilmem biraz toparlanıyor.Olsun, olsun! Daha da rahatsız olsun! 

-''Evet zor oldu ama, hayat devam ediyor.''

İkinci bomba:

-''Sen beni özlemedin mi?!''

DEMONOPHOBİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin