BUNLARI YAŞATMAM!

4.7K 19 8
                                    

  Yurdun eski taş basamaklarından bahçeye inerken yine fark ediyorum ki burası da güzel yüzünü yavaş yavaş kaybediyor.İlk günkü sıcak yüzü ağır ağır yerini ruhsuz hale bırakıyor.Sanki gittiğim her yere felaketimi taşıyorum.Burası da nasibini almadan olmayacak görünüyor.Binanın üzerine çöken karanlık her geçen gün artıyor ve sanki burada yaşayanlar da usul usul çirkinleşiyor.Eski sakin havası uçup gidiyor.Daha iki adım atmıştım ki kızların bağırıp çağıran seslerini duyuyorum.Onlar da ilk geldiğimdeki gibi değiller.Sanki içlerine şeytan girmiş gibi isyankar ve tutarsızlar.Gün geçmiyor ki sorun yaşamayalım.Tarifi imkansız bir cesarete sahipler artık.Ne kadar kurallar hatırlatılsa da bildiklerini okumaktan geri durmuyorlar.Sanırım her birinin sayısız yüzü var artık.Karşısındaki kişiye göre sık sık değiştiriyorlar.Aleni bir kaos yaşanıyor.En çok sevdikleri şey görevlileri birbirine düşürmek.Hafiften kaynamaya başlamış bir cadı kazanının içindeyim.Ve en kötüsü ne yaparsak yapalım onları durduramıyoruz...Araların da gizli bir anlaşma varmış gibi her nöbetimde aklıma gelmeyen bir sürü olay yaşıyorum.Bu ruh halimi epey bozuyor.İstemeye istemeye yurda gidiyorum ve her kapıdan girişimde tek bir soru oluyor aklımda: Acaba bugün hangisi ne yapacak?Uyanık olmak da çözüm değil.Öyle bir formata girmişlerdi ki gözümün içine baka baka ayak üstü kırk entrika çevirmekten çekinceleri yok.İlginçtir ki bazıları öylesine  de kötü! Ve en ufak bir utanmaları da kalmamış.Amaca giden her yol mübahtır düsturuyla adeta canımızı okuyorlar.Ağlamaklı bir gerçek var ortada! Gelirken amacım,biraz da olsa bütçemi rahatlatmaktı ama, değişen hiçbir şey olmadı.Çünkü elime geçen gerçekten çok yetersizdi.Üstelik yaşadığım zorluk ve stres de yanıma kâr kalan yanı.İlk dönemin sonunda gidişattan sıkıldığım için ayrılmayı düşündüm ama, devam etmek zorundayım.Bir kere olaya bulaşmış durumdayım.Ve şuna inanıyorum ki hayatımda aldığım en yanlış kararlardan biri.Bunu,ancak şimdi kendime itiraf edebiliyorum.İnsanlar nedense dost bellediklerine kolay kolay toz konduramıyor...

   Zaman içindeki bu değişim, yurt görevlilerinde de kendini göstermeye başlayınca endişem zirve yapıyor.Aslında oradan koşa koşa kaçmanın tam zamanı ama,bir yıllık verilmiş bir karar ve ben sonuna kadar gitmek zorundayım.İlk karmaşa alt kademede yaşanıyor.Herkes kendi hakkının yendiğini, diğerlerinden çok çalıştığını düşünüyor.Devamı daha da kötü sürekli birbirlerini takip etmeye başlıyorlar.Kim neyi, ne kadar yapıyor? Aslı bende de muamma.Ama sürekli devam eden bir didişme sürüyor.Düşman gibiler...

İkinci basamak bizdik,görevli belletmenler.Herkes ilk zamanın disiplinini bir yana bırakmış kafasına göre takılıyor.Nereden biliyorum? Çünkü kuralcı olduğum için hep vaktinde bulunduğum bu mekana olması gerekenden geç geldiklerini görüyorum.Gelseler bile o küçük odaya kapanıp saatlerce telefonuyla uğraşıp tatile gelmiş gibi davranıyorlar sadece.Maksat vakit geçirip bir an önce gitmek.Ya da sürekli şikayet ediyorlar.Hafta sonu nöbet çekilmiyormuş falan...Gönülsüz ve sadece para için yapılan işin hayrı da bu kadar oluyor.Bu yüzden kızlara yüksek sesle konuşmaya başlamıştım bir süredir.Çünkü onlar bu gevşemenin çok iyi farkındalar.Cesaretlerini arttıran bir gelişme.Bilmiyorum aklıma sık sık gelen sıkıntı, bizi zor durumda bırakacak bir olayın yaşanması,hem de dışarıya taşan.Bu durumda yakalarına yapışılacak ilk kişiler biz belletmenlerdik.Yani arada harcanacak olanlar...Düşündüğümde kendi kendime sinirden gülüyorum.Ayda aldığım birkaç yüz lira buna değer mi? Pişmanlık geç geldiğinde daha çok can yakıyor.Maddi durumumda bırakın iyileşmeyi hiçbir şey değişmedi hatta daha kötü oldu diyebilirim Neden mi?Yıllardır en zor geçirdiğim bu kışın farkındayım.İki işte çalışmama rağmen evimizi ısıtacak bir şey kullanamıyoruz.Çünkü çocukların okul masrafları ısınmamıza izin vermiyor.Ev soğuk,okul soğuk,yurt oldukça sorunlu.Ve peşimdeki musibet rahat yüzü göstermiyor bana...

DEMONOPHOBİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin