4. Bölüm
Kıyamet ortasında inadına yaşıyor gibiydim. Kalbimin içi savaştan çıkmış gibi..
Ölmüş... Bana, bize yaşattıklarının acısını çekemeden geberip gitmiş. Gözlerimin içine bakarak en içten 'kızım' demeden, seni seviyorum demeden.. Diyebilir miydi ki? Her şeyi bu hale getirmek zorunda mıydı?
Hadi ama Buse? Üzülüyor musun o adam için? Bu göz yaşları da ne? Zaten yıllar önce ölmüştü senin baban...
Allah kahretsin! Deli gibi yanıyor içim, o adam için... Kendimden nefret ediyordum.
Aklıma defter geldi. Bir de bana defter bırakmış. Ne yazabilir ki içinde? Merak ediyor muyum? Aslında evet... Deli gibi merak ediyorum hem de......
Okumaktan ne çıkar ki dedi içimdeki ses.. Haklıydı... O adam kafamı ne kadar karıştırabilirdi ki?
Tam defteri çantamdan çıkaracakken telefonum titredi. Ekranda 'ukala' yazıyordu. Bu da kimdi? Hayatımdaki tek ukala motosikletliydi ama rehberimde ne işi vardı?
"Alo?"
"Buse?"
Bu motosikletliydi. Ne ara kaydetmiştim ki numarasını?
"Ne? Nasıl?" dedim kekeleyerek.
"Şey geçen gece sen uyurken..."
Sesini kestim,
"Telefonumu mu kurcaladın?"
"Ben sadece, parktayım diyecektim. Saat 7'yi geçti de.." Ses vermedim.
"Neredesin?"
"Annemin yanında..."
"Seni almamı ister misin?"
"Yarım saate parkta olurum"
"Harika, görüşürüz" dedi heyecanla.
Aslında oraya gitmeyi düşünmüyordum. Hatta benden izinsiz telefonumu alıp kurcalaması ve izinsiz numaramı alması için kafasını oymam gerekirdi. Ama.. Bu çocuğun sesini duymak rahatmıştı.. Yok hayır, nasıl yaptı bunu? Daha onu tanımıyorum bile..
Annemin toprağını son kez öptükten sonra kalkıp parkın yolunu tuttum.
Acaba doğru mu yapıyorum? Yani sonuçta ilk öpücüğümü çalan adamla buluşacağım.. Bir o kadar da hayatımı kurtaran arkadaşımla..
Sonunda parka varmıştım.. Oradaydı... Geçen gece oturduğumuz bankta oturuyordu.. Bir an ayaklarım durdu, nefesim kesildi. Yanımda duran ağaca yaslandım. Sonra aklıma gelen aptal bir fikirle ağaca çıkmaya karar verdim. Kimseye gözükmeden ağaca çıkmaya çalıştım.
Kendimi yaramaz bir çocuk gibi hissederken sağ ayağımı ağaca attım ve dala tutunup yukarıya doğru kıvrıldım. Kendime uygun bir dala oturup, motosikletletliye baktım. Sıkça saatine bakıyor, sonra başını öne eğip düşüncelerine geri dönüyordu. Ne düşünüyordu acaba? Belki de kötü bir haber almıştı ve birine ihtiyacı vardı? Ve.. o ben miydim? Kim iki günlük kıza derdini anlatırdı ki?
Sen onun gözünde nesin ki? Alt tarafı yanağına bir öpücük kondurdu, sarıldınız, göz yaşlarını sildi, seni teselli etti, senin için o adamlarla kavga etti ve dayak yedi, sabah seni evine bıraktı, buluşmak istedi, şimdi de düşünceli bir şekilde seni bekliyor..
Allah kahretsin seni Buse?! Tanımadığın bir adamla iki günde nasıl bu kadar şey yaşadın?
Kendimden nefret ediyorum, tam anlamıyla.
![](https://img.wattpad.com/cover/18341363-288-k454170.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notasız Şarkı
Teen FictionBu saçma hayat serüvenimde yalnızlığa mahkumdum. En değerlimi annemi kaybetmişken, babamın yüzünü bile hatırlamazken o çıktı karşıma ve hayatımı alt üst etti. Belki de hayatımın altı üstünden daha güzeldir?