9*

315 16 22
                                    


     9. Bölüm--

Kalbimizi kırıyorlar, biraz ağlayıp rahatlıyoruz. Gururumuzu kırıyorlar, zor da olsa dayanıyoruz. Eşyaları kırıp döküyorlar, toplayıp, yapıştırıyoruz. Hayallerimizi kırıyorlar. Evet bunlar yetmiyor tutup hayallerimizi kırıyorlar. Onu kırmayın. Kilitli bir yerde öylece kalsın ama onu kırmayın. Hayal kurmak aptallıktı belki de. Ama bu benim elimde değildi ki.

İlk öpücük.. biraz tuhafta olsa ilk öpücüğüm ondaydı. İlk dans.. sarhoştum belki ama yine de ilk dansımı da onunla yapmıştım. İlk el ele tutuşma.. köpeklerden kaçmak için el ele tutuşmuştuk tamam. Ama ilk el ele tutuştuğum erkek de oydu. İlk defa erkek biriyle uyumuştum dağın başında. İlk defa onun omzunda ağlamıştım, ilk defa ona sarılmıştım.

Ama Doruk şimdi Melis'in yanında ve ona aşık. Ona bir şey olacak diye çok korkuyor. 

Ece ve Seray'a dün gece herşeyi anlattım. İkisi de çok şaşırdı ve bunun bir şaka olabileceğini söylediler. Yine bir umut ve yine bir hayal. Bu sefer toz pembe bir hayal kurmak yok.

Evet şans bana gülüyor ama ağzıyla değil.

Seray, Dorukla arkadaş gibi konuşmamı öğütlerken; Ece bir şansım olduğunu söylüyor. Biraz süslenip Doruk'un yanına gidecekmişim. Aşağılık bir kadın gibi. Dorukla ayrılalı 24 saati geçti ama kalbimdeki bu acı hala geçmedi.

"Günaydıın."

Ece'nin ve Seray'ın bu neşesi hiç dinmiyor. Hep mutlular.

Yatağımın köşesine oturup bana baktılar.

"İyiyim." dedim gülümseyerek.

İyi miyim değil miyim bilmiyorum. İyi değilim ama kötü de değilim. Kendimi hissetmiyorum sanırım. Evet tam olarak bu. Ece ve Seray iyiyim lafımı ciddiye alıp sevindiler. 

"Hadi o zaman dışarıya çıkıyoruz." Eceyle en son alışverişe gitmiştim ve gerçekten pişman olmuştum. Oturalım oturduğumuz yere. Kafamla bu teklifini reddettim. Ama bu bakışlar.. Ece ne zaman bu bakışı atsa kendimi başka bir yerde buluyordum.

*

Bu sefer pişman olmamıştım. Kız kıza bir kafede oturup müzik eşliğinde bir şeyler içmek iyi gelmişti. Kız kıza mı dedim? Biraz sonra Ece'nin sevgilisi gelip yanımıza oturdu.

"Merhaba kızlar."

"Merhaba." dedik Serayla aynı anda. Ece ise sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu. Ne romantik. Ece bana döndü ve;

"Aşkım bu Buse." dedi beni göstererek ve bana döndü.

"Çocukluğum, yaramazlıklarım, paylaşamadığım çikolatam, şekerlerim..Kuzenim ama kardeşim desem yeridir." Ece'nin beni böyle tanıtması hoşuma gitmişti ve gülümsedim. Ece daha sonra Seray'ı gösterdi.

"Bu da Seray. Buse'nin en yakın arkadaşı tabii benden sonra" deyip kıkırdadı. Seray buna bozulmuştu ama bir şey demedi.

"Yeni tanıştık ama iyi kızmış." dedi Seray'ın omzunu ovuşturarak. Seray da yapmacık bir gülümsemeyle geçiştirdi.

"Kızlar bu da Ertan." deyip sevgilisini gösterdi ve milkshake ini içmeye başladı. Ertan ise memnuniyetsizce Ece'ye bakmıştı.

Ece kahkaha atıp Ertan'a sokuldu ve devam etti.

"1 buçuk yılım, aşkım, bebeğim, canım, çarem, dünyam, evrenim, farkım, gizim, hayatım,   kalabalığım, ömrüm , pastam, sırrım , şarkım , tadım , uzun masalım , üzüntüm, sevincim, varım , yokum , yaşama sevincim, HERŞEYİM."

Notasız ŞarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin