12. Bölüm-
"Sen kimsin?"
"O ağaca çıkabilmek için sana yardım edebilecek biri."
"Ne işin var burada?"
"Sana yardım etmek istedim."
Cevap vermeyince ağaca doğru yürüdü ve 5 saniyede ağacın tepesine çıktı. Bu adam yağmurda karşılaştığım adama çok benziyordu.
"Çıkmak istiyor musun?" dediğinde uzattığı ele uzandım ve hemen ardından havalandım. Yaklaşık 10 saniye sonra ben de ağacın tepesinde onun karşısına oturmuştum. Bu anı dejavu gibi yaşadığımı düşünürken aklıma Doruk geldi. Ne yapıyordu acaba? 1 hafta önce onu sinirlendirmiştim ve aramaya yüzüm olmamıştı.
"Neyin var?" dedi kollarını dizinin üstüne koyup. Bu adam kesinlikle o adamdı.
"Hiç." dedim teyzemin anlattıkları aklıma gelirken.
"Hiç." dedi acı gülümsemeyle ve başını öne eğdi.
"Hikayeyi biliyorsun sanırım." dedi gözümün içine bakarken.
"Evet ama sen-"
"Ben bir yerden biliyorum işte." dedi konuşmama izin vermeden.
Sustum ve ağaca yaslanıp anıları kokladım. Ağacın dalları üzerinde parmaklarımı gezdirirken anneme dokunuyormuş gibi gülümsedim.
Adama sırtımı dönmüş ağacı okşarken aklıma bin bir türlü şey geliyordu. Kimdi bu adam? Belki de sapıktı ama hikayeyi nereden biliyordu? Belki de hikayeyi bilen bir sapıktı? Sapık mıydı? Aklımda dolaşan bu soruların cevabı o adamdaydı.
Ağacı bırakıp arkama dönerken bana çarpan şeyle ağaçtan destek alıp dengemi korudum. Bu Cevizdi. Ceviz'i kucağıma alıp etrafıma bakınmaya başladım. Adam yoktu.
"Yine yaramazlık yapıyorsun." Ağacın altındaki kişiye bakıp merakla sordum.
"Nerede o?"
"Kim nerede?"
"Az önce yanımda olan adam." Doruk'un boş bakan bakışlarından sonra ağaca tekrar oturdum.
"Birkaç saniye önce buradaydı." diye fısıldadım. Doruk etrafına bakındıktan sonra bana tekrar döndü.
"Kimse yok." deyip kaşlarını havaya kaldırdı. Gitmiş miydi? Ama 5 saniyede hangi cehenneme gidebilir ki. Ceviz'in tüylerini yavaş yavaş okşarken Doruk'u karşımda buldum. Bana küs değil miydi bu çocuk?
"Küsüz sanmıştım."
"Küsüz zaten."
"Öyle mi? O zaman burada benim evimde ağaçta ne işin var?"
"Ceviz."
"Ne?"
"Ceviz istedi." deyip işaret parmağıyla onu gösterdi.
"Nasıl?" deyip kaşlarımı çattım. Ceviz konuşmayı öğrenmişti de benim mi haberim yoktu?
"Ya işte öyle." deyip dudağını büzdü ve gözlerimin içine baktı.
"Yoksa benim aklıma falan hiç gelmedin yani." dedikten sonra kaşlarım havaya kalktı.
"Tamam bir kere gelmiş olabilirsin." dedikten sonra işaret parmağını kaldırıp 1 yaptı. Kaşlarım daha da havaya kalkarken işaret parmağının yanına orta parmağını getirdi ve
"Tamam 2 kere." dedi. Kaşlarım bu ciddiliğe daha fazla dayanamayıp aşağıya indi. Dudağımın yukarıya doğru kıvrılmasına da engel olamamıştım. İki kere aklına gelmiştim. Bu da bir şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notasız Şarkı
Fiksi RemajaBu saçma hayat serüvenimde yalnızlığa mahkumdum. En değerlimi annemi kaybetmişken, babamın yüzünü bile hatırlamazken o çıktı karşıma ve hayatımı alt üst etti. Belki de hayatımın altı üstünden daha güzeldir?