11. Bölüm-
"Hastaneye mi gitsek?"
"Hayır Seray, saçmalama. Biraz dinlensem geçer." dedim bıkkınlıkla.
"Çorba yapmışlar. Onu iç bari" dedi sandalyede oturan Ece.
"Kızlar iyiyiy" Sözlerimi kesen hapşuruğum olmuştu.
"Hadi çabuk gidiyoruz." dedi Seray ayağa fırlayıp.
"Seray ve Ece." dedim kafamı yastıktan kaldırarak.
"Odadan çıkın, dinleyeceğim." dedim ve yastığa yatıp gözlerimi yumdum.
"Hemen" dedim ardından. Ece ve Seray'ın ayak seslerini duymamla battaniyeme daha sıkı sarıldım. Işıkların sönmesi ve kapının kapanmasıyla nemli gözlerimi araladım.
"Ama iğne yapıyorlar."
Minik kız ne kadar hastalansa da o doktora gitmemekte kararlıydı.
"İğneden korkma yavrum. Hiç acımayacak. Söz."
"Hayır anne iyiyim ben, gerçekten." Daha önceden yapılan iğneyle akıllanan küçük kız doktora gitmek istemiyordu.
"Buse, öksürüklerin kesilmedi yavrum. Hadi anneciğim hadi yavrum. Acımayacak dedim ya."
"Uyusam geçer anne, geçer." Annesi alnındaki bezi değiştirdi ve küçük kızın minik ellerini tuttu.
"Nasıl hastalandın böyle."
"Bulutlar... Bulutlarla oynuyordum anne." dedi küçük kız. Ne kadar hasta olsa da gülümsemesi sönmemişti.
Yağmuru çok seviyordu.
"Bu yağmurda dışarıya mı çıktın?" dedi sitemle annesi. Yağmuru ne kadar sevdiğini biliyordu minik kızın. Ama yağmur çok şiddetliydi bugün.
"Bulutlar ağlıyordu. Belki onların da anne ve babası kavga etmiştir?"
Küçük kızın bu sözleri annesinin tam kalbine isabet etmişti. Zorlukla güldü ve minik kızın yanağına bir öpücük kondurup fısıldadı.
"Sana masal anlatayım mı?" dedi.
"Ama gitme, uyandığımda yanımda ol." dedi minik kız annesinin elini sıkıca kavrarken.
"Peki." dedi annesi gülümseyerek. Onu bu hasta halde bırakmazdı elbet.
"Söz mü?" dedi minik kız. Hala ikna olmamıştı.
"Anne sözü." dedi annesi minik elleri öperken. Küçük kız bu sefer ikna olmuştu. Anne sözü kutsaldı. Annesi onu bırakmayacaktı, hiç.
"Beni bırakmayacaktın anne, hiç." dedim sanki annem yine yatağımın başucundaymış gibi , hiç bırakmamış gibi. Gözlerinden bir yaş daha düşerken açık perdemden gökyüzüne baktım ve nemli gözlerimi kapatıp kendimi uykuya hapsettim.
Gözlerimi aralarken omuzlarımda bir ağırlık hissettim. Doğrulup komidinin üstündeki suya uzanırken bakış alanıma giren şeyle çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.
Bunların Ece ve Seray olduğunu görünce rahatlayıp yatakta iyice doğruldum ve onlara bakmaya başladım.
Ece pufta kafasını duvara yaslayıp uyuyordu. Seray ise Ece'nin ayakucunda ayaklarını yatağıma uzatmış uyuyordu.
Boğazıma gelen gıcıkla öksürmeye başladım. Hemen bardağıma uzanıp suyumu içerken Ece ve Seray uyanmışlardı.
Bardağı yerine koyup onlara döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notasız Şarkı
Teen FictionBu saçma hayat serüvenimde yalnızlığa mahkumdum. En değerlimi annemi kaybetmişken, babamın yüzünü bile hatırlamazken o çıktı karşıma ve hayatımı alt üst etti. Belki de hayatımın altı üstünden daha güzeldir?