6. Bölüm-
"Ee sonra? " diye sordu meraklı gözlerle.
"Sonra da kızartmaları hepsini yedi."
"Ahahah eee?"
"Ceviz'i alıp gitti işte."
"Sorun çıkarmamasına sevindim" dedi kahvesinden bir yudum alarak.
"Buse..."
"Efendim Seray."
"Sen şey olmuş olma." dedi dudaklarını büzerek.
"Ney?" dedim kaşlarımı çatıp.
"Aşık." dedi. Gülmemek için dudaklarını ısırıyordu.
"Kime?"
"Doruk işte."
"Ah Seray. Ben de bir şey diyeceksin sandım. Ne aşkı canım ya? Ne aşkı? Sevgi ne, aşk ne? Bunları bile bilmiyorken tanımadığım birine iki günde aşık mı olacağım." dedim biraz sinirle.
Aşkmış. Hah aşk.
Sonra da aklımdakileri onunla paylaşırsam belki beni yönlendirir diye düşünüp o atladığım kısmı anlatmaya karar verdim.
"Seray...."
"Efendim? " dedi gözlerini merakla bana kaydırırken.
"Ölmüş." dedim fısıltıyla.
"Kim?" dedi kaşlarını çatıp.
Gözlerimi fincana devirip
"Hayatımı zehir eden adam." dedim yutkunarak.
Fal taşı gibi açtığı gözlerini fincana kaydırdı ve aklından ne diyeceğiyle ilgili hesaplamalar yapmaya başladı. Bir şey diyemeyince devam ettim.
"O geç kaldığım gün öğrendim. Doktoru buldu beni ve bana bi..." aklıma takılan şeyle duraksadım ve devam ettim.
"defter....." dedim fısıltıyla.
"bırakmış "diye devam ettim.
Defter? Defter neredeydi? Onu hala okumamıştım.
"Ne defteri? Ne yazıyordu? " diye sordu kaşları çatık halde.
"Okumadım" dedim fısıltıyla. Sonra gözlerim çantama kaydı. Çantamı değiştirmemiştim. Elimi çantama attım ve defteri aramaya başladım.
"D-defter ?" dedim kekeleyerek. Çantamı boşaltmama rağmen defter çıkmamıştı.
Aklımdan yaşadıklarımla ilgili taramalar yaptım.
"Evdedir." dedi Seray elini elimin üstüne koyarak.
"Seray ben çantama hiç dokunmadım. Düşürdüm herhalde. B-belki de mezarlıkta unutmuşumdur." dedim. Aklıma o gün tam defteri mezarlıkta okuyacakken Doruk'un beni aradığı geldi.
"Hadi o zaman gidip bakalım." dedi Seray ayağa kalkıp.
Başımla onaylayıp ben de ayağa kalktım, çantamı aldım. Hesabı ödeyip dışarıya çıktık. Seray bir taksi durdurdu. Bindik ve mezarlığa doğru yol aldık. Seray sürekli o defteri bulacağımızı, kuş olup uçmadığını, yerin dibine girmediğini söyleyip durdu. Benim kafamda ise koca bir hiç vardı. Bu hiçlik ne kötü. Çok şey var ama kafamda koca bir hiç..
Taksiden inip mezarlığa ulaştık. Annemin yanına geldiğimde öylece kalakaldım.
Ruhum bedenimi terk etmiş gibi. Yaşayan ölü gibiyim. Kan akmıyor damarlarımdan, nefes alamıyorum, kulaklarım duymuyor.. Gözlerim o manzaradan başka her yeri bulanık görüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notasız Şarkı
Teen FictionBu saçma hayat serüvenimde yalnızlığa mahkumdum. En değerlimi annemi kaybetmişken, babamın yüzünü bile hatırlamazken o çıktı karşıma ve hayatımı alt üst etti. Belki de hayatımın altı üstünden daha güzeldir?