şu fotoğrafı bulana kadar, çok uğraştımmmm =) bölüme uygun olsun dedim. ama bu kadar olur ancak, tam da istediğim fotoyu buldum =)
Genç kız odasına girdiğinde kaşlarını çattı. Her zaman gittiği ve alışveriş yaptığı mağazanın onlarca poşetinin odasında ne işi vardı ki?
“Aliye abla! Aliye abla bakar mısın?”
Kadın koştura koştura kızın odasına geldi. “Buyurun Asel hanım?”“Aliye abla bu poşetler de neyin nesi?”
“Siz eve göndertmişsiniz ya.”
“Ben mi?”
“Evet. Sizin mağazanızın poşeti diye de sorgulamadım açıkçası.”
Bir poşeti açtı. İçinde üç dört pantolon vardı. Diğerini açtı aynı şekilde. Gözlerini kıstı.“Gurur...” diye fısıldadı ve tekrar kadına döndü. “Nasıl biriydi bunları getiren?”
Kadın biraz düşündü. “Uzunca bir şeydi. Böyle biraz da yapılıydı. Kirli sakalı vardı ve oldukça da yakışıklıydı.”
Asel bir an gülümsedi. “Yakışıklıdır serseri.” Sonra birden kendini toparladı. “Şey tamam Aliye abla, gidebilirsin.”Kadın çıktıktan sonra bütün poşetleri boşalttı. Hepsi de pantolondu. “Demek beyimiz pantolon giymemizi istiyor ha? Ben de giyerim. Kıracak değilim ya.”
Telefonu eline aldı ve ‘Tatlı serserim’ ismini tıkladı. İkinci çalışta açılmıştı telefon.“Prenses?”
“Serserim?”
“Sürprizimi beğendin mi?”
“Beğenmek ne kelime bayıldım.”
Gurur sırıttı. Neyseki zevkli bir adamdı vesselam. “Sevindim.”
“Bu işlerde iyisin bakıyorum.”
“Üstüme tanımam.”“Maşallah. O zaman diyorum ki, ben pantolonlardan en sevdiğimi giyeyim. Sen de bana İstanbul turu attır motorunla, ne dersin?”
“Hayatımda duyduğum en güzel plan.”
“Hazırlanıyorum.”
“Geliyorum.”Telefonu kapattığında sinsi sinsi baktı telefona. “Gel bakayım Gurur efendi gel. O elbiseleri sana aratmaz mıyım ben.”
İçlerinden dar, kot bir pantolonu eline aldı. “Çok sade.” Dedi ve dolabını açtı. Sutyen kesim bir büstiyeri, üstüne de göbeği açık bırakacak bağlamalı bir gömleği çıkardı. Gömleği tam göğüslerinin altında bağladı. Göbeğindeki piercing harika görünüyordu. Göğüs dekoltesi, içindeki dantelli büstiyeri de olaydı. Üstüne deri ceketini giyip, fermuarını çekti. Siyah topuklularını giyip, siyah deri çantasını aldı ve evden çıkacakken annesinin soru yağmuruna yakalandı.“Nereye Asel bu kılıkta?”
“Ne varmış anne kılığımda?”
Handan hanım gözlerini kocaman açtı. “Ne demek ne var? Asel sen ne zamandan beri bana cevap vermeye başladın?”
“Soru soruyorsun anne, sussa mıydım?”
“Nereye dedim? Serseri gibi de giyinmiş bana.”“Erkek arkadaşımla çıkıyorum. O da azıcık serseri olur da, uyumlu olalım dedim.”
Handan hanım öfkelendi. “Hep abin veriyor sana bu yüzleri. Nejat abini arıyorum. O senin hakkından gelir.”
“Kimi ararsan ara anne. Artık sizin sözlerinizle yaşamımı koca bir koruma balonunun içinde yaşamayacağım.” Sonra annesine yaklaştı ve “Neden biliyor musun?” diye sordu. Cevap vermeyince kendi kendine yanıtladı.“Çünkü ben o balonu patlattım. Bom!” diye bağırıp, kahkaha atarak çıktı evden.
Handan hanım hemen telefonundan Nejat’ı aradı. Üçüncü çalışta karşıdan oğlunun tok sesi duyuldu.“Anne?”
“Oğlum, bu Asel’e biriniz bir şey söyleyin. Ahlakı bozulmuş. Serseri biri ile takılıyor. Abuk sabuk cevaplar veriyor bana.”
“Başka bir şey anne.”
“Ne demek o?”
“Normale dönmüş diyorum. Hadi görüşürüz.” Kadın suratına kapana telefonla dumura uğramıştı.
“Hepiniz kafayı yemişsiniz.”***
Asel kapıdan çıkınca, adam onu gülümseyerek karşıladı.
“Bebeğim harika görünüyorsun.”
“Beğenmene sevindim.”
“Atla o zaman. Şu İstanbul’u sallayalım.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİL AŞKLAR ❤ AŞK SERİSİ I - FİNAL
RomanceASİL AŞK - AŞK SERİSİ I Tesadüflerle tanışan altı deli dolu arkadaş. Tesadüflere baş eğen üç deli aşk... Birbirlerinin yüreğini paramparça eden hırçın sözler... Asil abisinin kendisine kurduğu yeni hayattan sıkılmış ve eğlenecek bir macera peşinde...