Kuzey ile birlikte olalı yaklaşık 7 hafta olmuştu. Ama bu birliktlelik aklıma gelince kızarıyor, utançtan insanların yüzüne bakamıyordum. Kuzey bana bir sürpriz yapacağını söyledi ve birkaç saatliğine bir yere gitti.
Evet 18 yaşına basalı birkaç gün olumştu; ama özgür değildim. Kaç yaşıma girersem gireyim özgür olmayacaktım; Kuzey ne isterse o olacaktı. Kuzey'in bakışı, dudakları, gözleri, kokusu, gülüşü gözümün önüne geldi ve gülümsememe engel olamadım. Onu hemen özlüyordum; çok seviyordum.
Telefonumun sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
''Efendim Kuzey?''
''On dakika içinde benim mekanın yanında bir cafe vardı ya, oraya geliyorsun.''
''Niye?''
''Soru sormaya devam mı edeceksin bücür?''
''Of tamam, geliyorum.''
Evet bir de 'bücür' demeye başlamıştı. 18 yaşındaki kıza denilecek şey değildi bence bu. Hemen odama geçtim ve giyeceğim kıyafeti seçmeye başladım.
Beyaz askılı bluz, siyah mini şortumu giydim, altıma da beyaz converselerimi geçirdim ve çantamı ve telefonumu da alarak bir taksiye atladım.
Taksiden inince cafeye girdim, Kuzey'i bulmaya çalıştım. Ama her zamanki gibi başarısızdım; Kuzey'in numarasını telefondan tuşladım.
''Cafeye geldim ama seni bulamıyorum.''
''Arkandayız.''
Arkamı dönmem bir olmuştu. Kuzey bir masada oturuyor, yanında da arkası bana dönük olan kız oturuyordu. Kızın kim olduğunu anlamak için masaya yaklaştım. Bu kokuyu nerede görsem tanırdım; Büşra!
İnanmıyordum, evet şu an burada bizimle birlikte oturan Büşraydı. Can dostum, tek kardeşim, en sevdiğim, en güvendiğim kızdı. Yurttan çıkmıştı.
Ona öyle bir sarıldım ki, ikimiz de gözyaşlarımıza engel olamadık.
''Kuzey? Bunu sen mi yaptın?''
''Neyi?''
''Büşra'yı yuvadan sen mi aldın?''
''Sana söz vermiştim, değil mi bücür?''
Kuzey'e de öyle sarıldım ki, dudaklarımızı buluşturdu ve nefessiz kalana dek öptü.
Hala inanmıyordum; büşra gelmişti.
''Hangi aileye verildin?''
''İnanmayacaksın Yağmur.''
''Kim yaa?''
''Sizin evin karşısındaki ailenin çocuğu olmuyormuş, beni evlat edindiler.''
Bir çığlık daha bastım.
''Yavaş ol be kızım, kulaklarımızı patlattın.''
''Kuzey sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.''
''Ben biliyorum.'' sırıtıyordu edepsiz.
''Hadi eve gidelim, daha Büşrayla kız gecesi yapacağız.''
''Kızlar beni karıştırmayın, ne isterseniz yaparım.''
''Malasef hayatım. Batu'yu da alıp bize getireceksin.''
''O niye ya?''
''Siz de bize eşlik edeceksiniz de ondan.''
Zoraki de olsa başını salladı ve arabaya binip bizi eve götürdü. Kuzey şoför koltuğunda, ben yanında, Büşra da arkada oturuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ÖTESİNDE
RomanceKaranlığın ötesindeki, karanlık insanlar. Karanlığın içinde kaybolmuş, hapsolmuş, tükenmiş, her şeyi elde edebilecek karanlık bir oğlan; ve masum, hayatındaki herkesi kaybetmiş, sevgi yokluğu çeken bir kız. Ve karanlık hayatları...