27- Alışveriş.

244 2 0
                                    

- KUZEY' DEN -

Hastaneden Yağmur'u nihayet çıkardık. Ama onun çok yoğun isteği üzerine alışverişe çıktık.

Büşra da Yağmur'un yanındaydı, pek de mutlu sayılmazdı. Ben de yalnız kalmayayım diye Batu'yu aradım.

Aslında şu an Batu'nun yanımda olması ne kadar doğru olurdu bilmiyorum. Batu ve Miray ayrılmıştı. Kendini iyi hissettiği de yoktu. Daha bir kez bile gülmemişti.

Batu geldi ve alışveriş merkezine girdik sonunda. Yağmur ve ben önde, Batu ve Büşra arkadan yürüyordu.

Bi ara Batu'nun gülümsediğini gördüm. Evet gülümsemeyi bırak, kahkaha atıyordu.

Batu'nun yanına geçtim ve Büşra'yı da ön tarafa gönderdim.

"Güzel kız demi?"

"Çook." Batu söylediklerinin üzerine ağzını kapattı.

"Yanii çok tuhaf" o ne söylerse söylesin, ben anlamıştım; bir kahkaha patlattım.

Kendime geldiğimde Batu bana cevabını benim bile kendime veremediğim soruyu sordu.

"Bu bebeği istiyor musun Kuzey?"

"Off. Cidden şu an hiçbir şey bilemiyorum."

"Aslında bu bebek iyi olur ha. Fazey'e onu koyarsın büyüyünce. Senin tahtını devam ettirir."

"Asla! Ben iyi adam değildim, beni iyi adam yapmak için çabalayan Yağmur'du. Kaç insanın hayatını siktim ben böyle? Berbat bi durumdayım."

"Bu çocuğu istemediğin o kadar belli ki."

Batu'ya ne diyeceğimi bilmeden bakıyorken bir bebek mağazasına geldiğimizi gördüm.

Yağmur içeri hemen kendini attı. Eline; önünde kocaman yazılar yazan, araba resmi olan mavi bir tulum aldı.

"Kuzey baksana! Minicik ayakları buraya gelecek. Ufacık elleri olacak."

Yağmur'un bebeği istediği o kadar belliydi kii.

Eline tütü bir etek, pembe de bir tişört aldı.

"Harika!" diye atıldı Büşra.

"Yok hayır. Güzel de yani. Ben erkek çocuğu istiyorum. İleride ne olacağı belli mi olur? Bakar annesine."

Göz ucuyla bana bakıp konuşuyordu.

Alışverişten bir sürü kıyafet alarak çıktık. Minik çoraplar, tulumlar, tişörtler...

Eve geldiğimizde Batu ve Büşra da bizdeydi. Büşra yeni ailesi ile çoktan anlaşmıştı bile.

Film izleme kararı aldık. Film duygusaldı; ama Yağmur komik olan yerde bile ağlıyordu.

"Ağlayınca tam bir sümüklü oluyorsun." diye güldüm.

Yağmur da omzuma vurdu ve dudaklarını benimkilerle buluşturdu.  Dudaklarını benden ayırınce farkettim ki Batu ve Büşra yan yana oturmuşlar ve yine tartışıyorlardı. Acaba birbirlerinden alıp veremedikleri neydi?

"Siz iyi çift oldunuz haa" Yağmur yine onları birbirlerine yapma fikrindeydi.

İkisi de aynı anda çemkirmeye başladılar.

"Ya bu kızla mı yakıştırıyorsun beni Yağmur? Aşk olsun valla."

"Neyim varmış be benim? Yani seni istediğimden de değil. Ne egoistsin be sen?"

O sırada telefonum çaldı ve dışarı çıkıp açmak zorunda kaldım.

Telefonu kapatınca Batu'yu da yanıma çağırdım ve tam bir ay  sonra bi mevzu için İngiltere'ye gitmemiz gerektiğini söyledim.

"Peki biz yokken Büşra ve Yağmur ne yapacak?"

"Birlikte kalırlar."

"Sorun Yağmur'un babası,  öz babası."

"Nasıl ya?"

"Bir gün herkes her şeyi öğrenecek. Çok yakında malesef ki gerçekler su yüzüne çıkacak."

KARANLIĞIN ÖTESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin