Karşımda..
Uzun boylu,sarışın bir çocuk ve birkaç orta yaşlarda teyze. Ama şaşırdığım taraf bu çoçuğun o kadar kişi arasında ne işi vardı?
İçeri geçtik ve beni görünce hepsi ayağa kalktı,çocuk hariç. Bir süre tanışma faslı ve kucaklaşma oldu. O sırada anladım zaten o çocuğun kuzenim olduğunu. Amcamın oğluymuş. Annesi sandığım kadın oğlanı iterek;
"Tatlım, misafirimize hoşgeldin desene."
Oğlan isteksiz bir şekilde kalktı,
"Hoşgeldin."
"Teşekkürler,Yağmur ben"
"Merak etmiyordum"
Ukala,gevşek,aptal,kendini beğenmiş,odun! Merak etmiyormuş beyefendi, aptal!
Çocuğa içimden saydırırken annem bozdu o sahneyi.
"Yağmurcuğum, gel odana götüreyim seni."
Onaylıyormuş gibi kafamı salladım. Odaya çıktık. Kırmızı rengi hakimdi odada. Derin bir 'ohh' çektim. Annem duydu,
"Yoksa beğenmedin mi? İstersen kendin de düzenleyebilirsin odanı,ha?"
"Hayır çok beğendim. Pembe olmasın diye çok dua etmiştim, yetimhanede pembe kullanırdık da hep"
Gözünden bir damla yaş süzüldü anne(min). İçimden bir parça gittiğini o zaman anlamıştım, ben onu öz annem yerine koymuşum zaten. Sarıldım ona biranda.
"Yağmur, baban ve benim bir çoçuğum vardı, kaçırdılar. Bir daha izine ulaşamadık. Sen ona çok benziyorsun. Ha bu arada aşağıdaki tatsızlıktan dolayı özür dilerim. Kuzey biraz hırçındır."
"Yok önemli değil, belli oluyor zaten."
Kapının açılması böldü bu anı.
"Hülya hanım, akşam yemegi hazır" dedi evdeki yardımcı.
"Ben bir duş alıp insem olur mu?"
"Tabii tatlım" dedi ve yanagıma minik bir öpücük bıraktı.
Duş almak için banyoyu ararken o egoist çocuk çıktı banyodan, üstü çıplaktı. Ellerimle gözlerimi kapadım hemen.
"Sen de beni takip ediyorsun sanırım güzellik"
"Seni mi? Duş alacaktım. Ayıp ya giysene şu kıyafetini"
dedim ve ellerimi gözlerimden çektim.
"Namusum güvende mi?"
Hay ben senin namusunu.Oha kaslara bakk.Onu takmayarak banyonun kapısını açtım ve tam içeri girecekken kolumdan tutup duvara yasladı.
"Napıyorsun!"
"Tanışamamıştık, Kuzey ben de."
Kokusu çok güzeldi. Vanilya kokuyordu. Kendimi toparladım ve banyoya doğru ilerledim.
"Tanıştığıma memnun olmadım!" diye bağırdım.
"Valla ister memnun ol,ister olma. Aynı evde yaşıyoruz, babanın maddi durumu iyi ve burada okuyorum, aptal" diye bağırdı arkamdan.
Burda okuyormuś daa, çok da umrumdaydın sanki.
Hazırlanıp yemeğe indim. Sofrada annem,babam,ben ve Kuzey vardı.
"Kızım seni Kuzey'in gittiği okula yazdırmak istiyoruz,hem sana gözkulak olur."
Suratımı buruşturdum ve onaylar biçimde başımı salladım. Kuzey'e baktığımda sırıtıyordu,egoist!
Yemekten kalktık,odama çıkıyordum babamın sesiyle durdum.
"Yarın ya da sonraki gün Kuzeyle okul alışverişine çıkın, hem gezmiş olursunuz."
Kuzeye iğrenerek baktım. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.Egoist!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ÖTESİNDE
Roman d'amourKaranlığın ötesindeki, karanlık insanlar. Karanlığın içinde kaybolmuş, hapsolmuş, tükenmiş, her şeyi elde edebilecek karanlık bir oğlan; ve masum, hayatındaki herkesi kaybetmiş, sevgi yokluğu çeken bir kız. Ve karanlık hayatları...