- 5 yıl sonra -
"Ah kızım acele eder misin?"
"Acele et minik maymun yoksa anne parka gitmekten vazgeçecek." Büşra beni çözmüş olacak ki hemen mızmızlanıyordu.
"Yaa teyze annemi ikna eder misin? Hemen gelicem."
Ahh bu benim kızımdı. Kelimeleri tam telaffuz edemeyen minik maymun.
Kapı çaldı, Büşra kapıyı açmaya gitti. Tahminen Batu gelmişti. Evet, onları affetmiştim. Oturup olayı büyük çaplı düşündüğümzde onların haksız olduğu fikrine varmıştım.
Batu; Kuzey'in yaptığı pislikleri sindiremedi ve onunla arasındaki bağları istemese de kopardı. Beni seçti, miniğimi seçti. Abi-kardeş gibi olmuştuk zaten.
"Oo güzellik." diye Batu içeri girdi ve alnımdan öpüp koltuğa yerleşti. Batu ve Büşra da evlenmişti ve bebek bekliyorlardı. Batu kadar yakışıklı bir oğlan olacağına eminim.
"Benim meleğim nerde yaa?" diye bağırdı Batu.
"Burdayım Batu amcaa" diye koşup kucağına atladı.
"Anneciğim biz odandan bir saattir çıkaramıyoruz seni, Batu gelince hemen bakıyorum da çıktın?"
"Eeh benim cazibeme dayanamadı tabi." diye saçlarını karıştırdı Batu.
"Amca parka gideceğiz, sen de gelsene."
"Ama ben çok yorgunum fıstığım ya."
"Masal anneciğim amca yorgun, uyusun o."
Masal başını öne eğerek konuşmaya başladı.
"Ama parkta tüm çocuklar babalarıyla oynuyor, benim de hiç arkadaşım yok, babam da yok"
Gözyaşlarıma engel olamadım. Masal dört yaşındaydı ama çok güçlüydü. Hiçbir zaman 'babası' yok diye ağlamamıştı.
Batu yanıma geldi, güven dolu kollarını bana sardı. O, iyi ki vardı.
"Yağmur. Hadi gel, vakti geldi. Masal'a anlatalım."
"Ama daha o çok küçük."
"Gel, gel" diyerek beni Masal'ın odasına sürükledi.
Masal'ın odasında koyu pembe renk hakimdi. Duvarın birinde; Masal, ben, Büşra ve Batu'nun şapşal fotoğrafları, diğer duvarda ise ; "Batu'nun Melekleri" yazıp üçümüzün fotoğrafı asılıydı.
Nihayet kendime gelip Masal'ın yanına gittim. Yatağın içine girmiş, yorganı kafasına kadar çekmişti. Ama ağlamıyordu.
"Anneciğim.."
Ses vermiyordu.
"Kızım hadi gel konuşalım."
Yine ses çıkarmıyordu.
"Ah bu inadın kime çekti bi anlayabilsem." bu durum cidden komikti. Batu bana öldürücü bakışlar atıyordu.
Çünkü her zaman, 'Anasının kızı, katır inadı var mübarek' diye dalga geçerdi.
"Amcasının meleği, biraz daha öyle yaşamaya kalkarsan yorganın altında öleceksin."
Masal kahkaha atmaya başladı. Ah onu mutlu görünce her şeyi unutuyordum. Altın sarısı uzun saçları, açık yeşil gözleri ve pembe dudakları ile harikaydı. O benim kızımdı.
Masal kafasını yorganın altından kaldırdı ve sustu.
Onu kendime çektim ve saçlarını okşamaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ÖTESİNDE
RomansKaranlığın ötesindeki, karanlık insanlar. Karanlığın içinde kaybolmuş, hapsolmuş, tükenmiş, her şeyi elde edebilecek karanlık bir oğlan; ve masum, hayatındaki herkesi kaybetmiş, sevgi yokluğu çeken bir kız. Ve karanlık hayatları...