Kitaba başladığınız tarihi buraya bıraka bilirsiniz📍
20.05.2018 başlıyoruz🌙
-1-
"Tesadüfler,sadece bir başlangıçtır"
Istanbul'un soğuk kış rüzgarları kızılımsı sarı yaprakları savururken, kar taneleri dansederek çıplak ağaçların dallarına yapışıyordu. Kocaman şehir yine kendi ihtişam ile göz kamaştırıyordu. Bu zaman diliminde ise aslfaltte ardarda dizilen arabaların korna sesleri veya taksim meydanındaki heraretli kalabalık, haftanın son günü olduğunu açık şekilde belli ediyordu. Çünkü herkes yoğun bir iş temposundan sonra evine koşuşturuyor ve bu koşuşturma sonucu karışık sesler yükseliyordu.
Tüm bunlar yaşanırken, Bahar çoktan evine gelmiş ve demliği ocağa yerleştirmişti. Bu gün üniversitede geçirdiği yoğun bir ders gününün ardından kendi ile başbaşa kalma kararı almıştı. Diğer tüm cuma günleri olduğu gibi..
Iki mi? Hayır, tam olarak beşinci dem içişi idi bu. Bu cuma akşamı dozu biraz azaltma kararı almıştı. Bu dem içme alışkanlığına sebep ise içindeki bu lanet hissin her cuma akşamı onu kahrediyor oluşu idi. Aslında cuma günü ile alakası yoktu. Sadece ağır derslerine çalışmaktan bir tek cuma akşamı kurtula biliyordu. Geri kalan günler ise bir şekilde kurtuluyordu geçmişin zihnin de bıraktığı izlerden.
Işte her şey karışktı; Hayatının güzel olmasına rağmen kalbi kimsesizliğe mahkumdu.
Yaşadıkları zalim kaderin bir oyunuydu. Dünyanın bir köşesinde aşk tarafından sıkıştılırmıştı. Belki de o da bu hayattan bıkmıştı. Mutsuzdu ve bunu mutluymuş gibi görünerek örtbas ediyordu. Kimse onu anlamıyordu veya anlamak istemiyordu.
Ve yine simsiyah gecenin koynunda sadece öksüz bir ruhdu o kız..
Mutfağın loş ışıkları masasını aydınlatırken, kömür kadar siyah saçları omuzlarını gıdıklıyordu o simsiyah gecenin koynunda. Modern dizayna sahip beyaz ve pudra pembelerine hakim olan bu mutfakta kaçıncı çay demini içtiğini bilmiyordu genç kız. Oysa başından beri herşeyin farkında idi; aslında bir ailesinin olmadığını, yetimhanede büyüyüp sonra zengin bir aile tarafından evlatlık edildiğinin ve uzun bir süre boyunca Ankara'da yaşadığının.
Yutkundu ve yaş gözlerinden siyah renkli cama sahip mutfak masasına damladı. Ne zaman yanlız kalsa ağlar ve ailesinin içki yasaklaması sonucu çaresizlikten çay demi içerdi.
Belki içki gibi sarhoş edip gerçekleri hafızasından silmiyordu ama yine de acılığı ile düşüncelerini bir kaç saniyelik dağıtıyordu.Çünkü her defasında koyu demi içtiğinde,onun neden bu kadar acı olduğunu düşünüyordu ya da kendini düşünmeye zorluyordu..
Bu; sadece bir başlangıçtı onun için. Bir mucize olsun istiyordu. Onu yeniden yanında istiyordu.
Ellerini tutarak göğsüne sokulmak, kokusunu içine çekerek varlığını hissetmek istiyordu. Sadece onu istiyordu.
Başka kimseye ihtiyacı yoktu. Çünkü o yeterince alışmıştı kimsesizliğe. Fakat bu sefer çok farklı, hem de çok farklı idi; kimsesizdi.
Bahar elindeki bardağı bir kenara bırakıp kolunu siyah cam masanın üzerine uzattı ve başını yavaşca kolunun üzerine koyarak gözlerini kapattı. Masanın sağ köşesine yerleştirdiği telefonundan "Hyorin-Crazy of You" şarkısı çalarken, ağlamaması mümkün değildi. Liseyi bitirip, o malum günü yaşadıktan sonra acılardan kurtulmak için kendi bile anlamadan Kore şarkılarına bağlamıştı. Önceleri sadece ruhunu dinlendiren bu şarkılar, sonralar telefonun şarkı lisetesini bütünlükle kaplamıştı. Zamanla alışmış, hatta bir kaç kelime de öğrenmişti. Artık şarkıların anlamlarını anlıyordu ve bu daha da yakıyordu canını..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Varken | Tamamlandı
Фанфик"Tarih yalnız mutsuzları yazar, Bahar" "O zaman bir ilki başarırız, Yavuz" Bütün hakları saklıdır...