Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bahar üzerindeki krem renkli, uçuşan elbiseye bakıp, gülümsedi. Içindeki tedirginlik gülüşüne yansıdı ama yüzünün güzelliğini bozmadı. Hâlâ gülünce kısılan minik gözleri, kalemle çizilmiş kadar muazzam olan dudakları, fındık kadar burnu, yüzüne ayrı bir güzellik katıyordu...
“Bahar, bitirdin mi?” dedi Yavuz boğuk sesiyle. Bahar'ın üstünü değiştirmesi için banyoya girmişti.
“Gelebilirsin, Yavuz” dedi Bahar alt dudağını ısırarak.
Kızın onayı ile kapı açıldı. Yavuz, üzerine geçirdiği siyah takımla, kollarını düzelte düzelte içeriğe geçti. Hâlâ Bahar'a bakmadan ilerlerken, kız ellerini önünde birleştirdi ve masumca Yavuz'un onu farketmesini bekledi.
“Tedirgin misin?” dedi Yavuz öfkeyle koluyla uğraşırken. Iki dakikadır düzeltemiyordu şu lanet gömleğin kolunu.
“Biraz ama geçer,” diye Bahar sinirlenerek hemen Yavuz'a doğru atıldı ve adamın kolunu tutup düzeltmeye çalıştı.
O an Yavuz başını önünden kaldırdığında, Bahar'ı görüp afalladı. Dizlerinden birkaç karış yukarıda uçuşan eteğe sahip, üzerine cuk oturan krem renkli elbiseyi süzdü. Ardından gözleri genç kızın kömür kadar siyah saçlarına kaydı. Onu mest eden kokusu, burnuna doldu. Sertçe yutkundu ve kalbinin hızlanmasını umursamadı.
“Oldu işte,” dedi Bahar kafasını kaldırarak. Yavuz'un masmavi gözlerini üzerinde bulunca bakışlarını kaçırıp, alt dudağını ısırdı. Adam cidden ona çok tuhaf bakıyordu. Sanki dünyanın en pahalı mücevherini bulmuş gibi. Hayranlıkla..
“Ço-Çok güzelsin.. Yani güzel olmuşsun..” dedi utanarak. Genç kız gülümseyerek,
“Teşekkürler.. Size yakışa bildiysem, ne mutlu bana,” dedi alayla.
Yavuz kıkırdayıp, üzerindeki şok etkisini attı. Ardından Bahar'ın elini tutup, kızı bir tur döndürdükten sonra çevirmeden, hemen kendine doğru çekti. Bahar sırtının Yavuz'un göğsü ile buluşması ile afalladı. Genç adam Bahar'ın bir elini tutarken, diğer elini onun karnına yerleştirdi ve yavaşca itti. Bahar yavaş yavaş ilerlemeye başladığında, Yavuz burnunu kızın saçlarına gömerek, ona uygun ilerledi. Nihayet aynanın karşısına geldiklerinde durakladılar. Yavuz usulca Bahar'ın elini bıraktı ve elini, diğer eli gibi onun karnına yerleştirdi.
