Planı uygulamak için harekete geçip üçlü gruplara ayrılmıştık. Gruplara ayrılacağımızı söylediğimizde herkes birden gruplara ayrılıp yerlerine gitmişti. Cho biri kız diğeri erkek iki konsey üyesiyle birlikte, İslanzadi ise Amelia ve erkek bir konsey üyesiyle birlikteydi. Murtagh' la grup olmak istemiştim ama Andre engellemişti. Andre ile Murtagh arasında hiç hoş olmayan bir şeyler oluyor. Murtagh iki konsey üyesiyle grup olmak zorunda kalmıştı. -biri annemdi- Onun da benim yanımda olmak istediğini anlayabiliyordum.
Benim de kiminle grup olduğumu tahmin etmek zor değil. Neden bilmiyorum şu adı olmayan altın gözlü ben etrafa bakınırken yanıma gelmişti. Onunla zaten sözlü konuşmak istemiyordum. Sadece gözlerine bakarak '' Ciddi misin?'' demiştim. Anladığını biliyordum ama cevap vermek yerine omuz silkti.
Andre mührü kırıldığından beri çok garip davranıyordu. Sürekli beni korumaya çalışıyordu. Bunu anlayabilirdim ama Murtagh' a karşı farklı bir tepkisi vardı. Nedenini bilmiyorum ama benim Murtagh' ın yakınlarında olmamı istemiyor. Aslında... şu altın gözlü yerine Murtagh olsa grupta çok daha iyi olurdu.
Planı bir kez daha aklımdan geçirdim. Gruplara ayrılarak kayaların üstünden olabildiğince ordunun çevresini saracaktık.
Antik Dil her şeye hükmedebiliyordu. Tabii maddenin Antik Dil' deki karşılığını biliyorsanız. Mesela taşa yükselmesini emreden kim olursa olsun. Taş emre itaat edip yükselir. Ama büyüyü yapan kişinin büyüye yatkınlığına bağlı olarak gerektirdiği enerji değişir. Büyüyle ilk tanıştığım zamanlarda bir taşı kaldırmanın bile ne zor geldiğini hatırlayıp gülümsedim.
Ama bu bir taşı kaldırmak kadar kolay olmayacaktı. Ordunun üstünü tamamen kaplayan hava tabakası Andre ve Cho' nun yardımıyla olabildiğince sıvılaştırıp suya dönüştürecek ve asılı tutacaktık. Daha sonra tüm büyücüler olarak suya değişmesini ve olabilecek en yoğun hale gelmesini emredecektik. Yani metal gibi. Bunun yaratıkları kontrol eden sinyali kesmesini umuyorduk.
Mağranın çevresinde sessizadımlarla yürüyüp yerlerimizi aldık. Andre' ye fısıldayarak sordum;
-Koruyucu olarak sahip olduğun gücün ne olduğunu biliyor musun?
Başını sallayarak onayladı.
-Her neyse onu kullanmayı dener misin?
Bir an tereddüt etti. Sonra yine başını salladı ama bu sefer reddetmişti.
-Mia. Bir sorun var. Mühür kırıldı ama ben tamamlanmadım. Nedenini söyleyemem ama daha gücümü kullanamam. Üzgünüm
Neyden bahsediyor böyle? Ne sorunu? Ama yüz ifadesinden ve sesindeki kararlılıktan söylemeyeceğini anlamıştım. Başka bir soru sormayı denedim;
-Hatıralarının hepsi geri geldi değil mi?
-Neredeyse. Yani zamanla tamamlanacaklar. Hepsini birden hatırlamam büyük bir travma olurdu.
-O zaman benim Arayıcı olarak gücümün ne olduğunu bilirsin. Ya da Ay' ın kızı olarak gücümün ne olduğuyla ilgili bir şeyler duymuş olabilirsin.
-Gücünün ne olduğunu biliyorum. Arayıcı olarak. Ay' ın kızı kimliğin hakkında ise sadece tahminlerim var.
Heyecanlanmıştım ama mavi gözlerindeki ifadeyi görünce tüm heyecanım sönmüştü.
-Biliyorsun ve bana söylemeyeceksin.
Sesim hissettiğim hayal kırıklığını saklamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey
FantasyKlasik Yetenek hikayelerinden sıkıldıysanız aradığınız hikayeyi buldunuz. ilk bölümlere aldırmayın ve okunmaya devam edin. hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Kızıl saçları, bembeyaz teni ve sıradan olduğunu sandığı bir hayatı vardı. Ama çok yanılı...