450 Okuyucu olmuş. Bu harika. Yani çok güzel yazdığımı düşünmüyorum daha çok amatör ama yine de hikayemin beğenilip okunması hoşuma gitti. Okunma sayılarını, özellikle vote ve yorumları gördükçe yazma isteğim artıyor.
Hikayenin adını neden Her Şey koyduğumu soranlar oldu. Daha ileriki bölümlerde bunu nedeni anlaşılacak.
Okuyucularıma kocaman teşekkürler...
Multimedya pek uyumlu olmadı ama bunu bulabildim. Mia' nin ormanda ateşe hükmettiği an. Gerçi onun ateşi kızıl ama olsun..
Islanzadi nin yüzünün rengi atmıştı ve oldukça şaşırmış görünüyordu. Koluna girip destek olarak Marnie' nin yanına doğru ilerlemeye çalıştım ama olmadı işte. Taşıyamadım. Her ne kadar ince olsa da benim çok güçlü olduğum söylenemez. Bir çeşit büyüyle kendine gelmesini sağlamak en mantıklı seçenek gibi geliyordu şu an. Sözlükten doğru kelimeleri hatırlamaya çalıştım.
Aklıma sadece bir büyü gelmişti ama o da anladığım kadarıyla normal yaralanmalar içindi. Ama hiçbir şey yapmamaktan iyidir diye düşünerek büyüyü denemeye karar verdim.
Elimi başının üstüne koydum ve zihnine uzandım. Zihninde beni korkutan bir boşluk vardı. Waise heil.O anda tek umut ettiğim sözcükleri doğru telaffuz edebilmiş olmaktı. Yanlış bir büyü yapmış olmak istemiyordum. Islanzadi ye yardım ederken daha beter bir duruma düşmesin de. Bir etkisi olmadı diye düşünmeye başlarken bir şeyler olmaya başladı.
Hiç ummadığım şekilde büyü etkisini göstermişti. Islanzadi' nin rengi yerine gelmeye başlmış, zihnindeki anlamsız boşluk yerini anılarına bırakıyordu ama zihninden hızla geri çekildim. Kimsenin anılarında izinsiz dolaşmak gibi bir isteğim yok. Zaten kimsenin de benimkileri karıştırmasını istemem.
Gözlerini açtı ve bana bktı. Nefes alıp vermeleri düzenli hale gelmişti.
-Sen.. Bu imkansız. Sen o' sun
-Sakin ol İslanzadi. Bunu isteyerek yapmadım gerçekten. Hatta ne yaptığımın bile farkında değilim. Şeyy acaba imkansız olan ne? Bide ben kim mişim?
-Sen çok güçlüsün. Sen, ben sana korunmayı öğretmek için saldırırken bana savunma yapmaya çalıştın. Ama kurduğun engeller çok yetersiz ve zayıftı. Onları aşmk hiç de zor olmadı. Eğer ben senin düşmenın olsaydım kolaylıkla zihninden bir şeyler çalabilirdim. Bunu düşünerek daha çok direnmen gerektiğini düşünüp seni sinirlendirebilecek anılara yöneldim. Böylece gerçek savunma gücünü ölçecektim. Böyle olmasını beklemiyordum.
Babamla ilgili anılarıma saldırdığında gözlerimin nasıl dolduğunu hatırladım. Ve içi kaplayan tarifsiz öfkeyi.
-Eh en azından işe yaradı. Yaptıklarının beni sinirlendirdiğini söyleyebilirim.
-Ama asıl mesele o değil senin ban karşı kullandığın savunma tekniği.
-Ne varmış ki tekniğimde?
-Bana karşı herhangi bir teknik kullanmadın. Bana hayali bir duvar örebilirdin. Ya da saldırmamı önlemek için bana saldırabilirdin ya da benzeri her hangi bir şey ama sen bunlardan hiç birini kullanmdın. Hayır. Senin yaptığın bambaşka bir şeydi.
İyice meraklanmaya başlamıştım. Beni fazla merakta bırakmadan sözlerine devam etti.
-Sen bunları yapmak yerine benim saldıracağım şeyleri ortadan kaybettin. Nasıl yaptığını bilmiyorum ama anıların ve düşüncelerin kafanda değildi. Bir şekilde onları korumaya almıştın. Ben senin zihninde onlar sayesinde durabiliyordum. Aslında kural böyle ne kadar dolu bir zihinse oraya tutunman o kadar kolay olur. Ama sen tutunabileceğim hiçbir şey bırakmayınca boşlukta kaldım. Tam anlamıyla boşlukta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey
خيال (فانتازيا)Klasik Yetenek hikayelerinden sıkıldıysanız aradığınız hikayeyi buldunuz. ilk bölümlere aldırmayın ve okunmaya devam edin. hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Kızıl saçları, bembeyaz teni ve sıradan olduğunu sandığı bir hayatı vardı. Ama çok yanılı...