Çok çok süper bir haberim var. Hikaye yazmayı bırakamayacağıma, gizli de olsa devam edeceğime karar verdim. Kocaman mutluluklarla iyi okumalar.
Amelia neden gitmesi gerektiğini anlatıyordu;
-Bu periler için inanılmaz önemli. Gerçekten de yanınızda olup göreve yardım etmek isterdim. Ama geçidin anahtarının bulunması tarihi bir şey. Ama yardıma ihtiyaınız olursa ne zaman isterseniz kabul ederim. Etmeyenleri de ikna ederim. Senin yardımlarına bulduk anahtarı. İslanzadi de benimle gelecek. Bildiğiniz gibi elflerin büyülü ormanlarına tek başına gidemem. Anlayacağınızı umuyorum.
Aslında bunu ilk onun söylemesi harika olmuştu. Ona nasıl gitsen iyi olur diyebilirdim ki? Üstümden bir yük kalkmıştı. Ama yine de kötü hissediyordum. Amelia grup için çok şeyler yapmış, zorunda olmamasına rağmen tehlikeye atılmıştı. Gitmek zornda olduığunu biliyordum ama gitmesini istemiyordum.
Ama benim kötü hissetmem onun da kötü hissetmesine yol açmamalıydı.
-Sorun değil. Görevini başardın. Sevinmelisin. Yine görüşürüz bir şekilde.
diyerek rahatlattım.
Andre;
-Mantıklı olanı yapıyorsuz Amelia. Farklı bir yol seçmen doğru olmazdı.
Cho mührü kırıldığından beri yaptığı gibi ucu açık bir cevap verdi;
-Git ve kaderini yaşa.
İslanzadi onları ormanın sınırına taşıyacak olan portalı açtı. Ormana dışarıdan direk büyü yapmak mümkün değildi. Aynı şey içeriden dışarıya için de geçerliydi. Bu yüzden sadece sınıra gidebilirlerdi. Bu büyü de benim yaptığım gibi fazla enerji gerektiriyordu ama daha az ani olduğundan genelde çoğu kişi bunu kullanmayı seçiyordu.
İslanzadi geleneksel elf selamını verdi. Sol elini ters çevirip kalbinin üstüne koyarak sağ ayağını bir adım geri attı.
--Atra guila un illian tauthr ono un atra ono waise skölir fra rauthr, Mia elda. (Şans ve mutluluk seni takip etsin ve talihsizlikten korusun, Mia)
Elda cinsiyet ayrımı olmadan söylenebilen ourlandırıcı bir sözdü. Zaten ilk olarak onun selam vermesi - yüksek mertebede olmasına rağmen - bana değer verdiğini gösteriyordu. Selamı gerektiği gibi karşıladım.
--Atra esterni ono thelduin. Mor'ranr lifa unin hjarta. Un evarinya ono varda. İslanzadi svit-kona(İyi şans yanınızda olsun. Yüreğiniz huzurla dolsun. Büyün yıldızlar sizi kollasın.)
Onun yüksek mertebede olduğunu bildiğimden artık daha doğru cevap verebiliyordum.
Diğerlerine sadece iyi dileklerde bulundu. Arkasını döndü ve portaldan geçti. Amelia hepimize el salladı. Ayrılmak istemediği için gözleri dolmuştu ve bir şey demeden o da portaldan geçti.
Arkalarından kaybolan portal harika bir orman kokusu bırakmıştı geriye.
Şİmdi Cho, Andre, Ben ve Altın Göz kalmıştık.
Andre' nin yanına gittim.
-Şu kitabı hatırlıyor musun? Tavanarasından aldığımız.
-Evet hatırlıyorum. Ne olmuş ona?
-Onu okumam gerek şimdi.
-Kaşları çatılmıştı.
-Hayır Mia. Mührün kırılmadan okuyamazsın. Ayrıca nasıl açacağını bile bilmiyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey
FantasyKlasik Yetenek hikayelerinden sıkıldıysanız aradığınız hikayeyi buldunuz. ilk bölümlere aldırmayın ve okunmaya devam edin. hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Kızıl saçları, bembeyaz teni ve sıradan olduğunu sandığı bir hayatı vardı. Ama çok yanılı...