Onu gördüğümde ve bana sarıldığında her şeyin yolunda gideceği hissi içimi kapladı. Diğer yanım geri dönmüştü. Bu yüzden bir anlığına göz yaşlarım dindi. Troy yanıma oturdu ve göz yaşlarımı sildiğinde bir anda odanın içinde sanki sihirli bir patlama oldu. Kütüphane genişledi ve koyu bir griye büründü. Her şey yenilenip sırayla aynı rengi almaya başladığında. Troy' un suratına baktım. Saçları ve gözleri koyu griye dönüşmüştü. İkimiz de bu gün geçirdiğimiz şoklardan birini daha geçirerek etrafa bakındık.Önümüzde duran aynaya baktığımızda farkın sadece onda olmadığını fark ettim. Benim de bu yeni bedenimdeki ve gözlerim aynı onunkiler gibi olmuştu. Bu yabancı bedenin uğradığı doğa üstü değişimlerden ikincisi oluyordu. Kendi bedenime geri döndüğümde ne olacağıyla ilgili artık hiç bir fikrim yoktu.
"Bu da neydi ?"
dediğimiz anda aynadaki görüntüler bozulmaya başladı ve ayna sanki bir televizyon ekranıymışcasına cızırdadıktan sonra ekrana o tanıdık suratlar geldi. Bebek ikizlerin anne ve babası ekrandaydı.
"Konuşun, okuyun. Çıkış yolunu bulacaksınız. Artık denge sağlandı."
dedikten sonra ekran eski haline, aynaya dönüştü.
"Neler oluyor ?"
diye sordum. Troy sorunun cevabını biliyormuşcasına gülümsedi."
"Artık her şey yoluna girecek. Şimdi sana her şeyi baştan anlatmalıyım. Birlikte çeşmeye gittiğimiz o geceden iki gün sonrasında ben okula devam ettim ve sen garip davranıyordun. Okuldakiler de öyle. Herkes sürekli seni ve nerede olduğunu soruyordu. İlk günler onlara cevap vermedim ama herkes korkunç derecede baskıcı ve düşmancıl davranmaya başladığında onlara gittiğini söyledim. Ardından bir süre sonra saçlarım korkunç şekilde beyazlaşmaya başladığında okul müdürü beni odasına çağırdı ve bana şu bütün ikizler olayını beni dünyadaki en saf ve iyi senin ise dünyadaki en büyük canavar olduğunu anlattılar. Bunu önceleri kendi içimde red ediyordum. Sonralarında ise dersler değişti ve bunun yerine eğitimler almaya başladım. Silah kullanmakla ilgili ve sizin ırkınızın ne kadar korkunç olduğuyla ilgili eğitimler. Bu sırada birkaç kabus izletildi ve dünya üzerindeki en korkunç şeyler bilirsin işte terör gibi, pedofili gibi şeyler. Bunlar türünün kesinlikle korkunç olduğunu kanıtlıyordu. Türüne karşı beslediğim bulantı arttıkça insanların bana olan sempatisi arttı. Beni direk olarak kralları yaptılar. En temiz olan en güçlümüz mantığı ile ilerliyorlardı. Ardından sana yaptığımız saldırı gerçekleşti. Bunun için kendimi asla affetmeyeceğimi bilmelisin. Ardından bir gün odamdaydım ve bir fayans sanki çöp kapağaymışcasına açıldı ve bu odanın kapısına düştüm. Burada okudukça dengenin önemini anladım. Buradaki bütün kitaplar sen, ben ve denge hakkındaydı ve işte bu gün seni buldum. Tabi senin başından geçenlerin çok daha ilgi çekici olduğunu düşünüyorum yani vücüduna bakacak olursak."
dedi ve ben de ona başımdan geçen her şeyi anlattım ve buraya cevap aramaya geldiğimi.
"Burası sanırım ihtiyacımız olan şeylere göre kendini geliştiriyor. Sana yardım edeceğim. Araştırma yapmalıyız ve sanırım buna şu kitaptan başlamamız gerekiyor."
dedi. Konuşmamız boyunca odaya çok dikkatli bakmadığım için tamamen altın rengi bir platformda duran gümüş rengi işlemeli kitabı görmemiştim. Bunu görmemek için tamamen kör olmak gerektiğini düşündüm.
Birlikte ayağa kalkıp kitabı aldık ve oturduğumuz yere geri döndük kitabın elimde durduğu sırada onu yana bırakıp Troy' a sarıldım geri çekildiğimde ise sormam gereken başka sorular olduğunu fark ettim.
"Annemler nasıl ?"
"Onlar oldukça iyi ve aylarca seni yazdırdıklarını düşündükleri okul seni görmelerine izin vermedikleri için sinirli. Neredeyse bir yıl oldu. Seni çok özlediler."
"Ah ben de onları. Hem de çok."
"Buradaki sorunlarını çözer çözmez tekrar onlara görüşeceğine söz veriyorum."
dedi ve yanıma bıraktığım kitabı aldı. Üzerindeki ying - yang işlemeli tokaya bastırdığında toka içeri çöktü ve kitabın üzerindeki gümüş işleme yer yer beyaza dönüştü. Toka tekrar kitabın üzerinde eski konumunu aldığında Troy kitabı bana uzattı.
"Sanırım senin de basman gerekiyor."
dedi. Tokaya ben bastırdıktan sonra kitabın gümüş işlemeleri siyaha döndü ve dev kitaptan bir klik sesi geldi. Sanki bir şey anahtarla açılmış gibiydi. Kitap yavaşça kendiliğinden içindeki kağıdın basıncıyla açıldı. Kağıt fazlasıyla beyaz yazı ise fazlasıyla siyahtı. İki renk de sanki en canlı hallerindeydi. İlk sayfada dev bir başlık vardı. Atında ise bir kaç madde yazılıydı
CEVAPLAR KİTABI
1-) Bu kitap sorularınızı cevaplayacak nitelikte büyülenmiştir.
2-) Kitap sorunlarınızın hepsini kendi sırasına koyar.
3-) Bu kitabı açan kişi bütün adımları eksiksiz uygulamalıdır.
4-) Cevaplar kitabı yeni zamana uyarlanmıştır.
5-) Cevaplar kitabı bir evren ağıdır.
Evren ağının ne demek olduğunu bilmesem de aklımdaki soru bu değildi. Sayfayı çevirdiğimde karşıma ilk çıkan şey bir haritaydı. Haritayı biraz incelediğimde başladığı yerin şato olduğunu fark ettim. Bitiş çizgisi ise köyün karşısındaki ormanın sonundaki siyah dağ isimli bir yerdi. Sayfayı tekrar çevirdiğimde kitabın devamının bomboş olduğunu fark ettim.
"Sanırım kitap sorularını sırayla cevaplıyor."
dedi.
"Sanırım öyle ve sanırım bu haritayı izlemem gerekiyor."
"İzlememiz gerekiyor."
"Ne ? Benimle oraya gelemezsin. İyilik kralı kötülük ülkesinde. Bana pek güvenli gelmiyor."
"Hey ormanın içinde kimsenin benim iyilik kralı olduğumu bileceğini düşünmüyorum."
"Tabi ormanın içinde bilmeyebilirler. Ormana gidene kadar canlı kalabilirsen olur."
"Eminim cevaplar kitabının benim için özel bir cevabı vardır."
dedi ve kitabı elimden alıp sayfayı çevirdi. Sayfanın üzerinde ise sadece bir sandalye resmi vardı.
"Bu da ne ? Sana dev bir harita ve bana da bir sandalye resmi mi ? Cidden mi ?"
"O sandalye aslına bakarsan buradakileri sene başı dolaplarına götüren sandalye."
"Sene başı dolabı da nedir ?"
"İnsanların yeni formalarını falan aldığı küçük raflar işte."
"Sanırım sandalyenin beni götüreceği bir raf var."
dedi ve kitabı da alıp ayağa kalktı. İçimde onu köye götürmekle ilgili korkunç bir his vardı. Yine de Troy' u tanıyordum ve bir şey istiyorsa hayatı boyunca hiç durmamıştı ve eminim şimdi de durmayacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ İKİZLER LANETİ
FantasyŞeytan ve tanrının elçisi dünyaya yıllar önce 12 çocuk yolladı. Yalniz iki tanesi kendi yaradılışına karşı geldi ve iki çocuk yaptı. Çift yumurta ikizi bir erkek ve bir kız çocuk. O çocuklar çok uzun yaşamadı ve kendi aileleri tarafından kurhan edil...