***

600 63 0
                                    

Soğuk zeminin üzerinde yatarken gördüklerimden dolayı rahatsız hissediyordum. Aynanın karşısında gözleri kıpkırmızı olmuş gözlerinden yaşlar akan bir kadın annem olduğunu söylüyordu. O zamanda belli ki öyleydi. Anneme hiç benzemiyordu. Bu kız çok daha gençti ve çok kırılmış görünüyordu. Odadan çıkmak istiyordum. Gözlerimdeki lensleri çıkartıp tekrar kutuya koyup sehpanın üzerine bıraktım. Kapıya dokunduğumda kapı tekrar açıldı. Sandalye hala orada duruyordu.

Sandalyeye oturduğumda karanlıktaki bütün ışık hüzmeleri sönmeye başladı. Sandalye tekrar harekete geçtiğinde son ışık hüzmesi de parlaklığını kaybetmişti. Birkaç dakika içinde tekrar okulun içinde başlangıç noktamdaydım. Mjesečev kapının önünde beni bekliyordu. Yüzü biraz endişeli görünüyordu.

"Seni bir anlığına kaybettim sandım. Bu sandaylerin hızına göre 20 dakika fazlasıyla uzun bir süre sayılır. "

Dedi. Halbuki 20 dakika sadece yolda geçirdiğim süre olabilirdi. Bayıldığımda ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum bile. Odanın içi zaman geçirmez gibi bir şey olabilir miydi ?

Bundan daha önemlisi ona gerçeği söylemeli miydim ? Bu tek arkadaş edinme şansım olabilirdi. Yine de söylersem içimin asla rahat etmeyeceğini biliyordum.

"Bilmiyorum. Sandalyem bir anda rafların arasında duraklayıverdi. Ben de hiç kalkmamayı seçtim. Bir süre sonra tekrar hareket etmeye başladı.

"Size söylemiştim majesteleri. Bunlar eski sandalyeler."

Dedi adam. Mjesečev oldukça ikna olmuş gibi görünüyordu. Kendimizi yine okulun kalabalığına atmıştık.

"Bu gün ilk dersimiz "Düşünce ve hüküm yolları".

Dedi ve koluma girdi. Birlikte sınıfa doğru giderken keyfim yine yerine gelmişti.

MELEZ İKİZLER LANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin