***

422 40 0
                                    

İlk defa bir sabah Plemana Smitri yi gördüğümde anılarım yerindeydi. Bu sefer hastane odasına benzer bir yerdeydik. Dün gece kan kaybından kıvranırken Plemana nin başkalarına da aynı kan kaybını yaşattığını hatırlıyordum. Kendi ellerimi gördüğümü ve çok üşüdüğümü de. Ardından Plemana nin deri eldivenlerinin tenimdeki tahriş edici ve yapışkan hissini. Beni bir çırılçıplak görmediği kalmıştı sanırım. Tabi düşüneceğim en son şey bu olmalıydı sanırım.

"Merhaba ben doktor Faynk. Yaraların oldukça iyi durumda. Buraya gelmeden önce çoktan kapanmışlardı zaten. Yine de bu normal bir gece yarattığına göre normal değil. Güneş kılıcı ile yakalandıktan sonra en azından. Bu yüzden seni birazcık burada tuttuk. İyi haber gayet iyisin daha iyisi ise muhtemelen içindeki bütün varlıklar %100 olarak etkin hale geldiğinde ölümsüzlük oranın fazlasıyla yüksek. Prens Plemana Simitri' ye teşekkür etmelisiniz. Buraya ilk geldiğinizde ki yara izleri sizi neredeyse delik deşik olmaktan kurtardığını gösteriyor. Bir sıkıntı ve ya ağrınız var mı  ?"

Evet ikiz kardeşim dün gece bana suikast düzenletti. Bu yüzden canım çok yanıyor. Onun dışında oldukça iyiyim demek istedim. Hatta bunun için oturup bir hafta ağlamak istiyordum. Ben bunun yerine ona

"Iyiyim. Teşekkür ederim."

Dedim. Plemana hala orada bekliyordu. Doktor dışarıya çıktıktan sonra kullağıma eğildi ve

"Bana borçlusun."

Dedi. Ardından odadan çıkarken kendimi bitkin hissediyordum. Ruhen yorgunluğum bütün bedenimden çıkıyordu. Dün Troy' un öldüğünü gördüm. Sözde iyiler olacaklardı. Öz kardeşine suikast düzenleyen birinin ne gibi bir iyi kalpli yani olabilirdi ki ? Dün Troy benim için yarı gömülü sayılırdı. Sırtımda bir anda dalgalanan ve batan bir şey hissettim. Canımın bu denli yanması sanirim kanatlarımın çıkması için yeterli olmasa da etkili bir maddeydi. Sırtımdaki keskin acı ben göz yaşı döktükçe içime içime oya ile işleniyormuş gibi işlenmeye başladı. Gözyaşlarım akarken aklıma en korkunç şeyler geliyordu. Acaba o adamı öldürmüş müydüm ? Kendimi korumak zorundaydım değil mi ? Kafam çok karışık. Göz yaşlarım bile karışık. Her damla başka bir acıya gebe gibi. Canımı yakıyor...

MELEZ İKİZLER LANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin