İçime bir uçurumu sığdıran adam kalbine bir kadın alamadı...
***
Cellatların ellerini kana bulayarak kirlendiği bu zalim dünyada kötülüğün ve intikamını eteklerine düşmüştüm. Nefeslerimi düzende tutmaya çalışarak gözlerini kocaman açmış Savaş'a baktım.
"İrem şaka mı yapıyorsun bebeğim? Ben fahişe miyim lan? Napayım kızın koynuna girip düğün günü hamileyim diye kendimi nikah masasına mı atayım?"
Kahkahalarımı durdurmaya çalışarak merdivenlerde iki büklüm olduğumun farkına vardım. Savaş da bana katılıp güldüğünde karnıma giren ağrıyla "ay" diyerek kendimi durdurmaya çalıştım.
"Senin namusun benim için önemli Savaş'çığım. Senden daha masumane bir yardım istiyorum. "
Kaşlarını çatarak yüzüme baktı. "Bir durum değerlendirmesi yapalım. Cansu'ya yüzük attıracağız ama masum bir şekilde. Acaba bu fikir neden bana mantıksız geldi?"
Hafif sinirli bir tonda konuştum: "Cansu hakkında bilgiler öğren. Ne bileyim yok mu eli her yere uzanan arkadaşların. Onlar bunu düşünürken sende Cansu'yla flört ayağına bir şeyler kap ağzından. O sırıtık kurbağa kesin asılır zaten sana da neyse..."
Gözlerimi yorgun bir şekilde yüzüne diktim. Düşünceli bir şekilde boşluğa bakarken "Öykü buraya gelebilirsin" dediğinde irkilerek arkamı döndüm. Öykü başını kapıdan uzatmış bizi izlerken görününce gülerek suratının aldığı ifadeyi izledim.
"Benim olduğumu nasıl anladın be Savaş?"
Kapıdan çıkarak ikimizin arasına oturduğunda Savaş omuz silkerek konuştu: "Biraz daha geriden dinlesen belki anlayamazdım."
Oflayarak bana döndüğünde "Ne?" diye dudaklarımı büzdüm. Elinin tersiyle dudaklarıma vurarak azarlar bir şekilde bakış attı.
"Her şeyi duydum. Beni de dahil ediyorsun plana"
"Yok artık" dedim gülerek. "Abla bunlar senin için fazla aksiyon dolu değil mi? Nerde senin ayucuğun?"
Otoparkı gösterdi eliyle. "Arabada uyuyor. Ben senin yanına gelmiştim. Ama asansörden inince yarıla yarıla gülme sesini duydum. "
Anladığımı belli ederek başımı salladım. "planı da duydun yani?"
Gülerek başını salladı. "duydum vallahi"
Oflayarak alnımı ovaladım ve kapıyı kontrol ederek ikisine doğru eğildim.
"Savaş sen dediğim şeyleri hallet. Abla sen de benimle birlikte beklersin artık. "
Kaşlarını çattı. "bu hiç heyecanlı değil ama"
Savaş'a bakarak güldüm. "Görev beğendiremedik iyi mi?"
***
Savaş'ın ağzından...
"Yok arkadaş! Bana kimseden hayır yok. Allah'ım" dedim kafamı yukarıya kaldırarak.
"Bana neden beyin lobları yerinde bir insan göndermezsin ki? Ya da cillop bir hatun. Vallahi bu tipimle ölüp gideceğim ha buralardan"
İrem eliyle başını ovalamaya son vererek ofladı.
"Savaş gözünün yağına yumurta kırdığım çocuk Allah aşkına bir sus. Ya mafya dizilerindeki mafya babası rolüne girmem gerek. Zaten depresyonda olacağıma burada kötü kadın gibi planlar yapıyorum. Birde sen hücrelerimi sömürme e mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDER SEVDAM
General FictionHırçın bir adamın poyraz bir kadını sevmesinden feyz alan iki bakinin soluksuz aşkı