1.Bölüm "Salon"

182K 3.8K 3.9K
                                    

Multi Arya'nın yapmaya çalıştığı hareket

"Arya uyan çabuk !"

Yastığı yan taraflarından tutarak kulağıma bastırdım.

"Kız kime diyorum ben !? Kalk çabuk hazırlan geç kalacaksın !"

Gözlerimi açtım ve etrafa bakındım.

"Aryaaa !"

"Of anne kalktım ya tamam işte !"

"Bak oraya gelirsem dilini koparırım senin !"

Ayaklarımı sürüyerek tuvalete gittim. Aynadaki yansımamı görünce küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim. Kendime gelmek için duşa girdim. Çıktığımda biraz daha düzelmiştim. Odama gittim ve okul formamı giyindim. Saçlarımı da kuruttuktan sonra aşağı indim. Bu arada ben Arya Köksoy 17 yaşındayım lise 3'e gidiyorum Özkan Koleji'nde okuyorum. Kahvaltı masasına otururdum. Füsun Teyze'de peynir tabağını bıraktıktan sonra yanıma oturdu. Evde üçümüz yaşıyorduk; ben, annem ve Füsun Teyze. Füsun Teyze küçükken anneme bakıyormuş anneannem annemle pek ilgilenmezmiş o yüzden annem Füsun Teyze'yi annesi gibi seviyordu tabii bende öyle. Şimdi siz diyeceksiniz bu kızın babası yok mu ? Evet var ama yeni sevgilisiyle yaşıyor. Annem ve babam ben 8 yaşındayken ayrılmışlardı nedeni ise annemi defalarca aldatmış olması. Normalde babamdan nefret etmem gerekir ama edemiyordum. Onu çok özlüyorum. Belki iyi bir koca değildi ama iyi bir babaydı. Tabiki de arada konuşuyorduk ama genelde iş için uzak yerlere gidiyordu. Düşüncelerimi bölen şey annemin seslenmesiydi.

"Arya geç kalıyorsun."

Saate baktığımda yerimden fırladım daha bizimkilerle buluşacaktım. Bizimkiler derken Toprak, Koray ve Beril'den bahsediyordum. Ortaokuldan beri hep beraberdik ailelerimiz de arkadaş oldukları için aynı liseye gidebilmiştik. Dışarı çıktım ve durağa doğru yürümeye başladım. Normalde Toprak bizi evimizden arabasıyla alırdı ve okula onun arabasıyla giderdik ama arabası bakımdaydı. Bu arada Toprak bir sene ilkokulda kalmıştı bu yüzden 18 yaşındaydı ama lise 3'e gidiyordu. İlkokuldayken anneannesi ölmüştü ve Toprak bunu kaldıramamıştı. Zor bir dönem atlatmıştı. Durak'ta beklerken en erken gelenin ben olduğumu anladım. Durakta oturup bizimkileri beklemeye başladım. O sırada durağın önünde bir araba durdu, cam açıldığında içinde Saygın Kolej'inden bir çocuk vardı. Bu çocuk Toprak'la kavga eden çocuktu ! Alaycı bir şekilde dudakları kıvrıldı.

"Toprak'a söyle onunla işim bitmedi."

Dediği şeyden hemen sonra son hızda caddeden gitti. Size anlatmadığım bir şey daha vardı. O da Özkan Koleji ile Saygın Koleji arasındaki yıllardır bitmeyen kavga. Kavganın başlama sebebini kimse bilmiyor. İki okulda çok köklü bir okul ve bu kavga neredeyse iki okulun da açılmasından beri var. Okullar sürekli rekabet içerisinde bunun sebebi iki okulun da yan yana olması olabilir hatta okulları ayıran duvar ortak bu yüzden çoğu zaman Cuma çıkışlarında herkes İstiklal Marş'ında bağırarak karşı okulun sesini bastırmaya çalışır tabi bu kavgaların en masum olanı. Her turnuvada mutlaka kavga olur işte Toprak ile Savaş'ın düşmanlığı da böyle başlamıştı; bir basketbol turnuvasında çarpışmışlardı ikiside birbirini suçlamıştı aslında bir suçlu yoktu ikiside aynı anda çarpışmıştı ama Toprak'a göre suçlu Savaş'tı. Az önce olan şeyden anladığım kadarıyla Savaş'ta Toprak'ı suçluyordu. O sırada yanıma Toprak geldi.

"Günaydın."

"Günaydın."

Dediğimde yanıma oturdu.

"Diğerleri nerede ?"

"Hangi boktalar bilmiyorum ama gelmezlerse dayak yiyecekler."

Toprak gülerek bana baktı.

Düşman OkullarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin