25. Bölüm "Ödev"

35.6K 1.5K 548
                                    

Okuldaydım yine boş bir gündü. Melda Hoca ile provalarımız haftada iki güne düşmüştü ve artık Saygın Koleji'nde prova yapmamıza gerek yoktu çünkü artık sadece antrenman tarzında yapıyorduk. Edebiyat dersinin sonlarına doğru bir anons sesi duyuldu.

"Tüm 11. sınıflar bir sonraki teneffüs Saygın Koleji'nin konferans salonuna gidecek."

Ortak dersimiz olduğu için Toprak ve Koray'la aynı sınıftaydık. Toprak sessizce bir küfür mırıldandı.

Beril'le göz göze geldik. Yanımda oturduğu için kulağıma eğildi.

"İstersen gitmeyebiliriz."

Kaşlarımı çattım.

"Sonsuza kadar ondan kaçamam."

Toprak ve Koray arkasını döndü. Koray kaşlarını çatmıştı.

"Yine nasıl şahane fikirleri var acaba müdür beyciğimizin ?"

Bütün sınıftan uğultular yükseliyordu Hoca kendini dinlemeyen insanlara rağmen ders anlatıyordu bir süre sonra o da ümidi kesti ve masasına oturup zilin çalmasını beklemeye başladı. Herkes bir şey konuşuyordu. Ben ise insanları izliyordum ve düşnüyordum. Onu görcek miydim ? Bana o gün ilk defa adımla seslenmişti. Bana artık Freyja demeyecek miydi ? İç sesim göz devirdi "Acaba senle bir daha konuşacak mı bunu düşünsene ?" Kafamı sıraya koydum. 

Zil çaldığında kalp atışlarım hızlanmıştı. Derin bir nefes aldım. Beril'le birlikte Saygın Koleji'ne doğru yürümeye başladık. Saygın Koleji'nden içeri girdiğimizde bakışlarımı sonunda yerden kaldırdım ve o tanıdık mavi gözleri görmek için etrafa baktım bütün bunlar istemsizce oluyordu her girdiğim yerde gözüm onu aramıyor muydu hep ? Bu ilk defa olan bir şey değildi ama sebebini ilk defa anlıyordum. Konferans salonuna gelmiştik. Arkalara bir yerlere oturduk konferans salonuna eli Kıvılcım'ın belinde içeri giren Savaş'ı gördüğümde beynimden vurulmuş gibi hissettim göz göze gelmemek için gözlerimi başka bir yere çevirdim. Beril bana döndü.

"Arya..."

"Sus."

Yutkundum ve derin bir nefes aldım. 

"Konuşmak istemiyorum bu konu hakkında."

Beril kafasını salladı. Sahneye hoca çıktığında sadece sahnedeki hocaya odaklanmaya çalıştım. Saygın Koleji müdüresi sahnedeydi.

"Merhaba çocuklar hepiniz hoşgeldiniz."

Kimseden bir ses çıkmadı. 

"Biliyorsunuz ortak bir sürü çalışma yapacağız demiştik. Şimdi de bir performans ödevi yapacaksınız. Bu ödevler bu dönem ki karnenizde önemli bir katsayı farkı yaratacak. Performans ödevleri tamamen kültürel konularda verildi. Ödev ortağınızla her şeyi birlikte yapmanızı istiyoruz. Ortaklarınızın adı girişteki panoda yazıyor konularınız da verildi hepinize iyi çalışmalar."

Gözlerimi devirdim bunun için mi gelmiştik. Beril heyecanla bana döndü.

"Ay kim çıktı acaba ?"

Beril'in yanında oturan Toprak ve Koray'ın homurtuları buraya kadar geliyordu. Konferans salonu yavaş yavaş boşalırken biz de çıktık. Herkes girişteki panonun oradaydı. Kalabalık azaldıktan sonra asılı kağıtlara bakmaya gittim. Elimi kağıtların üstünde gezdirdim ve elimi adımın olduğu yere getirdim performans konum köy halkı ile durumları hakkında röportaj yapmaktı karşımdaki adı okuduğumda vücudum sanki donmuş gibi kaskatı kesildi. Gözlerim kocaman açıldı. Emin olmak için tekrar elimi adıma koydum ve tam hizasındaki isme doğru götürdüm. Savaş Saygın. Bu şaka mıydı? Geriye doğru birkaç adım attım Beril bana döndü. 

Düşman OkullarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin