Düşman Okullar

54. Bölüm "Buluşma"

Alarm sesiyle gözlerimi açtım bugün okula gidecektim ve bu sabah kalkma rutinimi hiç özlemediğimi fark ettim banyoya doğru gözlerim yarı açık yarı kapalı gittim ve aynadaki tipime baktım ama keşke bakmasaydım. Saçlarım birbirinden çok ayrı takılıyordu, gözlerimin altını ve içtiğim ilaçlar yüzünden kuruyan cildimi saymıyordum bile... artık düzelmem gerekiyordu. Hemen banyoya girdim ve soğuk bir duş alıp kendime geldim saçımı havluya sardıktan sonra yüzümü iyice yıkadım ve nemlendirici sürdüm. Odama girdim üstüme okul formamı geçirdim ve saçlarımı kurutup düzleştirdim. Aynadaki halime baktığımda daha iyiydim ama yinede gözaltımdaki morluklara kapatıcı sürdüm dudağıma da hafif renk veren bir nemlendirici sürdüğümde artık daha iyiydim. Normalde bu kadar hazırlanmazdım ama Kıvılcım'ın ve Savaş'ın beni böyle görmesine izin veremezdim.

Kahvaltı için aşağıya indim Füsun Teyze ve annem masadaydılar ve kahvaltıya başlamışlardı yanlarına oturdum ve onlara katıldım. Telefonum çaldığında elimi cebime götürdüm ve telefonu alıp kimin aradığına baktım. Koray arıyordu, telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"E hadi fıstık, ağaç olduk."

Hemen masadan kalktım.

"Siz geldiniz mi !?"

"Günaydın."

"Tamam, tamam geliyorum."

Annem kaşlarını çatarak bana baktı.

"E kahvaltı yapsaydın kuzum."

"Ben bizimkilerle kantinden alırım bir şeyler, hadi öptüm ikinizi de."

Çantamı takıp evden çıktım e dışarıda beni bekleyen arabaya atladım.

"Hele şükür."

Koray'ın dediği şeyle Toprak Koray'ın kafasına vurdu.

"Kızı niye acele ettiriyorsun lan !"

Koray Toprak'ın vurduğu yeri ovalarken konuştu.

"Toprak'çığım benim günüm sizinki gibi geç başlamıyor, daha okula gideceğim dün gece instagramdan bana mesaj atan Gizem'i bulup ona göz kırpmam lazım... ımm sonra bide Ceren var onunla da küçük bir işim ola-"

"Tamam, kes be."

Koray Toprak'a bakıp göz kırptı.

"Büyüyünce seninde olur, üzülme."

Toprak burun kıvırdı.

"Ben elimi sallasam ellisi oğlum !"

Koray telefonuyla oynarken tekrar konuştu.

"Sen önce bir Tuana'yla konuş da sonra ellisini düşünürsün."

Toprak derin bir nefes aldı.

"Açmayın oğlum şu meseleyi, geriliyorum."

Sonunda okula geldiğimizde hepimiz Toprak'la Koray'ın sohbetine gülüyorduk. Arabadan indiğimiz anda gözlerim Saygın Kolejinin banklarındaki masaya oturmuş Savaş'a kaydı gözgöze geldiğimizde etrafına baktım yanında Enes vardı oturma yerinde ise Berru ve Kıvılcım vardı. Gözlerim Kıvılcımın üstünde fazla kalmıştı Kıvılcım'ın arkası bana dönüktü. Şu an onun iğrenç saçlarını tutup bok suratını oturduğu banka sokmamak için kendimi zor tutuyordum. Fark etmeden dişlerimi ve yumruğumu sıkmıştım. Savaş'ın bakışları üzerimdeydi Kıvılcım Savaş'ın neye baktığını görmek için bana döndüğünde göz göze geldik. Kıvılcım'ın suratına bir gülümseme yayıldı.

Bileğimde hissettiğim elle dikkatimi bileğimi tutan ele çevirdim. Beril bileğimi tutuyordu. Toprak ve Koray kantine çıkmışlardı. Kulağıma yaklaştı.