Annem ve Füsun Teyze olayı öğrenip geldiklerinde her şey karıştı.
"Yavruuum."
Annem odaya daldığında hepimiz korkuyla sıçradık. Füsun Teyze çoktan eczane çantasını fırlatıp elindeki poşetten sarmaları çıkarmış herkesin ağzına sarma sokmaya çalışıyordu.
"Annesinin böceği, ne oldu sana ?"
"Anne spor salonun yangın çıktı bende o sırada tuvalete gitmiştim içeride kalınca öyle oldu."
Beril lafa atladı
"Allahtan Savaş hemen yetişti."
Toprak Beril'e baktığında Beril dudaklarını birbirine bastırdı.
Füsun Teyze ağzıma sarma sokarken konuşmaya başladı
"Allah razı olsun o çocuktan."
Beni Savaş mı kurtarmıştı ? Bu gerçek karnımda garip hisler yaşatırken odaya doktor girdi.
"Hastamız kendini nasıl hissediyor ?"
Gülümsedim ve arkama yaslandım.
"İyiyim."
"Gerçekten son anda kurtulmuşsun eğer orada birkaç dakika daha bekleseydin ne olurdu bilmiyorum ama içeride yardım eden kişi çok mantıklı bir müdahale yapmış bu kaosta o durum çoğu kişinin aklına gelmez yada o an ki gerilimden nefes dışarıya verilir."
Kaşlarımı çattım.
"Tam olarak nasıl bir müdahale ?"
"Kişinin nefesini diğer kişiye vermesi yani bir nevi suni teneffüs gibi."
Savaş bana nefesini mi vermişti ? Boynumdan gelen bir sıcaklıkla kızarmaya başladığımı hissettim ve derin bir nefes aldım.
"Her neyse şimdi ben muayene edeceğim daha sonra 1-2 saat dinleneceksin o dinlenme sırasında oda boş bırakılırsa daha iyi olur hastanın rahat hissetmesi açısından."
Muayene bittikten ve herkes çıktıktan sonra gözlerimi kapatıp doktorun dediği gibi dinlenmeye çalıştım ama Savaş'ı aklımdan çıkaramıyordum. Beni nasıl kurtarmıştı ? Keşke Beril burada olsaydı. Bir anda kapı açıldığında doktorun geldiğini düşündüm ve gözlerimi açmayıp uyuyormuş gibi davrandım herhalde uyuyup uyumadığımı kontrol etmek istemişti. Üstümdeki örtü biraz daha örtüldü sonra yanımdaki koltuğa birinin oturduğunu hissettim daha sonra yanık olan elimin üzerinde hafif bir el hissettim. Lan yoksa bu doktor bana mı halleniyordu ? Savaş'ın sesini duyduğumda gözümü açmamak için kendimi zor tuttum ama içimden koca bir 'ne oluyor lan !?' demiştim.
"Sana tanıştığımız gün özür dileyecek hatalar yapmam demiştim.."
Ellerini saçlarımın arasında hissettiğimde bir an asla yanımdan gitmemesini istedim.
"ama yaptım.."
Elini yüzümde gezdirmeye başladığında kaşlarımı çatmamak için gerçekten epey çaba sarf ettim. Hata yaptım derken ne demek istiyordu ? Yangınla ilgili nasıl bir hata yapabilirdi ki ? Yoksa yangını o mu çıkarmıştı ? Evet yangını o çıkarmıştı ! Tabi ya ! Bu yüzden Toprak'ın oyundan atılmasını istedi, suç Toprak'ın üzerine atılacaktı kendisi maçta olduğu içinde kimse ondan şüphelenmeyecekti !
"Özür dilerim Freyja."
Ayağa kalktığını anladığımda gözlerimi açtım.
"Özrün kabul edilmedi Savaş Saygın."
Sesim uzun zamandır konuşmadığım için kısık ve boğuk çıkmıştı. Bir anlığına durdu sonra yandan baktığım için tam anlamasamda gülümsediğini gördüm. Odadan çıktığında arkama yaslandım ve yaptığı şeyi düşünmeye başladım. Bir insan nasıl bu kadar kötü olabilirdi ? Artık gerçekten uyumam gerekiyordu zorda olsa gözümü kapatıp hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Bir süre sonra uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar
ChickLitİki köklü okul, Saygın ve Özkan Kolejleri Bir ortak duvar, Ve yıllardır bitmeyen bir kavga... ~~~~~~~~~~~~ Bir tarafta Toprak, Koray, Arya ve Beril'in dostluğu... Diğer tarafta Savaş, Enes, Berru ve Kıvılcım'ın dostluğu... Ve nefretten filizlenen bi...