Olur da bölüm atamazsam diye söylüyorum, sınava girecek tüm öğrencilere başarılar.
Multimedya;Yekta
Bölüm şarkısı; Coeur De Pirate - Combustible (Fransızca, dinlemenizi tavsiye ederim)"Bu olmaz." Baktığı çocuğun üzerini çizerek yeni bir fotoğrafa geçti. "Bunda da hiç eşcinsel tipi yok Selin, baksana şuna." Kollarını göğsünde kavuşturan Selin, umursamadığını gayet belli ediyordu. "Şş baksana." Bakmadı. Arkadaşının ona yalan söylemesine kıl olduğunu bildiği halde Yekta, su üzerinden saman yürütmüştü.
"Beğenmedim." Burun kıvırdı. "Amaç Alkan'ı kıskandırmak değil mi? Alkan'ın sevgilin olacak kişinin götüne bakarak aa bunun götü benden güzelmiş, Yekta bununla çıkamaz diyeceğini düşünmüyorum." Yekta oflayarak son seçeneğini de çöpe attı. "Ne yapacağız?" Selin göz ucuyla arkadaşına baktı. "İlla okuldan olmak zorunda değil. Başka bir yerden de bakabiliriz." Zilin çalmasıyla beraber yataktan kalktı ve Yekta'yı okuldaki çocukların fotoğrafları arasında oturur halde bıraktı.
"Birini mi bekliyordun?" Kapıyı açmadan hemen önce içeriye seslendi. Yekta fotoğraflara şöyle bir bakarak ofladı. "Hayır, pizza söylemiştim o gelmiştir." Selin kafa sallayarak kapıyı çoktan açmış halde karşısındaki çocuğa baktı.
Çocuk, kahverengi saçları ve mavi gözlerinin hemen altına yayılan çilleriyle beraber ben erkeklerden hoşlanıyorum diye bağırıyordu. Karşısındaki çocuğun yakışıklılığını bir kenara iterek içeri seslendi. "Yekta aradığımız elemanı buldum."
Hem tatlı çocuktan gelen korku dolu yutkunuşu, hem de kapıya doğru gelen koşuş seslerini duydu.
"Oha be!" Yekta çocuğa bakarak ciyakladı. "Şey pizzayı almayacaksanız ben gideyim.." Yekta arkasını dönen çocuğu tuttu. "Merhaba ben Yekta, gay misin?" Can yutkunarak önce kendisine doğru uzatılan ele sonrasında hevesle sırıtan çocuğa baktı.Ve korkulan cevabı verdi. "Hayır."-
"Bak şimdi, ben kafana kitap koyacağım sende yürüyeceksin." Can ellerini kucağına koyarak üniformasını düzeltti. "İşe geç kalacağım için patronum beni öldürecek. Her şeye tamam en azından işten sonra gelseydim.." Yaklaşık yarım saat önce pizzacı çocuk Can, eve zoraki bir şekilde alınmış ve prova yapmaya zorlanmıştı.
Tabiki sonrasında Selin duruma el atıp, çocuğa sadece sevgili rolü yapma karşılığında para vereceğini söylemişti. Hamza'nın haberi olmasa iyi olacaktı çünkü zaten Alkan'a sıcak bakmazlarken bir de kardeşinin böyle işler için babasından para aşırdığını duyarsa ortalık birbirine girerdi.
Can'ın paraya ihtiyacı vardı. Hem ne olacak ki diye düşünmüştü. Zavallı çocuk başına geleceklerden habersiz iki deliye uyuyordu. "İşten sonrası çok geç. Hem senin gibi bir çocuğa patronundan korkmak yakışıyor mu boylu poslu, ayıp yani." Can iç çekti.
Önce Yekta denilen çocuğa sonra hala adını bilmediği kıza baktı."Neden kafama kitap koyarak yürüyorum?" İkisi de bunun neden olduğunu bilmiyordu. Can'ın sorduğu soruyu biraz düşünmeleri gerekecekti.
"Filmlerde öyle olmuyor muydu, ben öyle diye biliyorum." Yekta elini alnına atarak ovuşturdu. "İpleri kendi elime alıyorum. Kitap koyarak yürümek falan yok sadece cevap vermeni istediğim üç soru var." Çocuk başını sallarken o da parmaklarını üç yapmıştı. "Birincisi, öpüşmeyi biliyor musun?" Çocuk kafa salladı. Çoğu kez bir kızla öpüşmüştü.
Ne var, sonuçta çocuk yakışıklıydı be!"İkincisi, iyi dövüşebiliyor musun?" Alkan'ın Yekta'ya yaptırdığı gibi çocuğu dövmesini istemiyordu. "Evet." Sonraki parmağını da indirdi ve sadece birisi havada kaldı. "Üç ve sonuncusu, bunun bir oyun olduğunu kimseye söylemeyeceğine dair yemin edebilir misin?" ellerini pes der gibi havaya kaldırdı. "Yemin ederim." Ardından indirdi.
"Pekala, şimdi sana bir erkekle çıkmanın detaylarını anlatalım." Gözleri fal taşı gibi açılan çocuk korkuyla Yekta'ya baktı. "Ne erkeği lan? Siz bana erkek demediniz ki!" Selin planın bozulmaması için zoraki bir şekilde sırıttı. "Vereceğimiz paranın iki katını verirsek?" işte şimdi sıçmışlardı.
-
"Hala ulaşamadın mı?" Alkan dolaba yaslandı.
"Hayır, okula gelmedi." Cüneyt önce Alkan'a sonra kararsız yüz ifadesine baktı. "Git bence." Neyi düşündüğünü anlayan bir yakın arkadaşı olduğu için Alkan şanslı sayılırdı. "Beni istemediğine eminim." Arkadaşı onun bu hallerini ilk defa gördüğüne yemin edebilirdi. "İstetiriz.""Karı gibi triplere giriyorum kaç gündür amına koyayım. Kendime gelmem lazım." Cüneyt ellerini birbirine vurarak alkışladı. "Abicim bence senin kendine gelmekten daha önemli işlerin var. Mesela, Yekta'nın sevgisini tekrar kazanmak. Daha önce sana defol demiş miydi?" Alkan kafasını iki yana salladı. Bok gibi pişmandı. Ona vuran her bileği tek tek kırmak istiyordu ama ne olursa olsun haksızdı. Şimdi gitse, adamları bir güzel dövse yine haksız taraf o olurdu. Bu sefer yaktığı can sayısı ikiye katlanırdı. "Demedi." Aklından geçenleri bir kenara fırlattı. "Sikeyim, Cüneyt kapat şu konuyu." Öbürü omuz silkti. "Sabahtan beri karı götleri dışında her yere bakıyorsun abi bu sen değilsin. Eda sana bir şeyler zırvalarken 'senin gözün yeşil değil ki neden yeşil gözüküyor?' dedin kendine gel artık."
Alkan elini cebine atarak telefonunu çıkarttı. Ders çoktan başlamış olacak ki etrafta öğrenciler gözükmüyordu. Önce Hamza'yı aradı. Yekta'nın çürükleriyle ilgilenirken Hamza, bir şey olması ihtimaline karşı numarasını vermişti. "Alo?" Uykulu ses sinirini bozsa da kısa kesti. "Selin yine Yekta'yla mı?" Hamza mırıltıyla onayladı onu. "Bir gün kardeşin elimde kalacak ama neyse." Hamza kaşlarını çattı. Eniştesi sinirini bozuyordu. "Alkan kısa kes abicim. Yekta'yla konuşmak istiyorsan evine gidip konuş." Alkan aniden telefonu duvara fırlattı.
Neye sinirliydi bilmiyordu. "Alkan yeter!" Cüneyt'in ses desibeli birden yükselmişti. Arkadaşı üç gündür delirmiş vaziyetteydi. Bazen gözleri kızarık bir şekilde okula geliyor, bazen uykusuz geçen gecelerde kendini rahatlatmak için dışarı çıkıp sigara içiyordu.
"Bana git konuş diyor, sanki kolay anasını satayım." Elleri saçlarında asılı kalmış bir vaziyette dolapların dibine çöktü. Mavi gözleri kızarık, çenesi her zamanki gibi kaskatı. "Ablasının Yekta'ya nasıl baktığını görmek kolay mı lan, kolay mı?" Cüneyt çocuğun önünde diz çöktü. "Bak kardeşim. Her zaman yanındayım, yaptığın hatalarda da, işlediğin suçlarda da. Ama seninde düşünmeden hareket etmeyi bırakman gerekiyor." Duvara çarpıp, çarptığı yere inen telefonu eline aldı. "Anlık sinirle telefonu kırabilirdin." Alkan omuz silkti. "Evde bir tane daha var." Cüneyt kahkaha atarak arkadaşını yerden kaldırdı. "Daha girmemiz gereken dersler var. Yürü." Alkan minnetle omzuna vurdu onun. Hiç olmazsa biraz siniri geçmiş, ellerinin titremesi durmuştu. Değişmeyen tek şey olan planı, okula gelene kadar onu beklemekti.
Bölüm bir gün geç mi geldi bana mı öyle geliyor? Biliyorsunuz ki sınav var. Benim gibi sınava girecek olanlara Allah zihin açıklığı versin, umarım istediğiniz puanları yaparsınız. Yapabildiğiniz sorulardan başlayın xd Seviliyorsunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Balık (GAY)
RomanceBoyxboy hikayedir. Eşcinsel karakterler barındıran bir kitap olduğundan, homofobiklerin okumaması önemle rica olur. - "Aptal bir balığım, bir tek seni unutamıyorum işte." ©️Tüm hakları saklıdır. Boyxboy kategorisinde #9 Eşcinsel kategorisinde #1 01...