Küçük Balık (GAY)

23.Bölüm: "Soydan Gelen Asalet"

Bu bölümü deniztosun19 'a ithaf ediyorum, içimden geldi. Seviliyorsunuz arada hal hatır sorun hep yebe, yebe..

Multimedya:Partiyle alakalı fotoğraf
Bölüm şarkısı; Lana Del Rey - Young And Beautiful

"Doğruluk." Şu an neden burada olduğumu sormayın. Çünkü cevabını ben de bilmiyordum. Cüneyt, ben, Alkan, Sarp, Hamza, bir de partiye çağıran Selin'in arkadaş grubu vardı.

Ah, ismi lazım değil orospu Eda'da aramızdaydı.
"Alkan öncelikle bana denk geldiğin için teşekkür ederim." Zavallı. Alkan gözlerini devirse de sesini çıkartmadan karşısındaki kızın konuşmasını bekledi.

Ben sinirini belli etmeme konusunda o kadar başarılı değildim ne yazık ki. Daha dün çıkmaya başlamıştık ve sanki bir yıl gibi gelmişti. Salak çocuk ilişkimiz için kurallar koymuştu! "Sevgilin ya da sevdiğin var mı?" Kafasını iki yana salladı. "Hayır." Cüneyt öksürse de bunu diyeceğini biliyordum. Sakin ol dedim kendime, sakin ol..

"Ay süper bu!" Gözlerimi kısarak elimdeki bira kutusu çöpünü Selin'e attım. "Ne süperi be? Sabahtan beri yürümediğin kalmadı kes bir sesini."
Eda'da vampir edasıyla gözlerini açmış kıza odaklanmıştı. "Doğruyu söylüyor." Şaşkınlıkla yutkundum. Aynı seferde Cüneyt'ten de bir ses gelmişti. Hamza kolumu sıkarak durumu idare etmeye çalışsa da cık, yemezler.

"Sanane ki bundan, hem buradaki son erkekte olsan sana yürümem merak etme." Sinirle dişlerimi sıksam da adının Cem olduğunu hatırladığım çocuk sırıttı. "Ben sana yürürüm, merak etme Yekta." Sağ tarafımdan gelen çıt sesiyle Alkan'ın ellerine baktım.

Hepsini tek tek çıtlatarak sabır dileniyordu.
"Cem, ağzına sıçtıma da oyna." Sarışın çocuk ellerini cam şişenin üzerine kapatarak durdurdu. "Noluyor abicim burada? Birbirinizi savunmaya devam edecekseniz söyleyin de biz çıkalım." yerime sinerek kırdığım pota küfür ettim. Kural bir, çıktığımızı kimseye belli etme.

"Ne alaka amına koyayım, yavşaklığa hiç gelemem biliyosun, Yekta'yı karıştırma onunla ne gibi bir ilgisi olabilir?" Tiksinerek konuştuğunda çenemi sıkarak yerime yaslandım. "Sesinizi kesseniz de oyuna devam etsek.." yakarışım herkesin ilgisini oyuna yöneltmesine sebep olunca sevinçle şişeyi çevirdim.

Eda'da durdu. Ortamda içki içmeyen tek kişi o ve bendim. Herkes kafayı bulmuş bir ben bir o ayık kalmıştık. Bir de Alkan, ne yaparsa yapsın kafası güzel olmuyordu. "Doğruluk mu cesaretlilik mi?" Kaşlarımı çattım. Ne dersen zarardı anasını satayım. "Valla hiç içime sinmiyor ama cesaret." Doğruluk dersem kesin kiminle çıkıyorsun gibi bir soru sorardı şimdi, boşu boşuna yalan söyleyemezdim. "En çekici bulduğun erkeği öp." Yutkunarak oturduğum yerde kıpırdandım. Lanet orospu yine yapmıştı yapacağını. "Hayır." Selin ciyakladı. "Cesarette denileni yapmayanlara neler yapacağımızı biliyorsun, yap ve kurtul." Önce Alkan'a baktım. Gözlerinden ateş çıkarken önce beni öpersen ağzına sıçarım sinyalini, sonra başkasını öpersen yine ağzına sıçarım sinyalini almıştım.

Pekala, ikincisine uymamak daha mantıklıydı sanırım. Hamza ve Sarp'ın yakarışlarına rağmen Cem'e yöneldim. Arkadan çıkan öp öp tezahüratlarıyla kanım kaynamaya başladı. Boku yemiştim çünkü Alkan beni net gebertecekti. Bugün için çiğnediğim ikinci kural olacaktı. Kural iki, başka birisiyle öpüşme.

"Oyunu bitiriyoruz, herkes dağılsın." Alkan kükrediğinde kendimi gömmek istedim. Cidden napıyordu bu çocuk? "Alkan önemli değil.." sinirli gözlerini üzerime dikerek parmaklarını saçlarından geçirdi. "Senin için dediğimi falan mı sanıyorsun, işim gücüm var ve ben yokken kimse burada oyun falan oynanmayacak." Homurdanarak kalktım. Bu şey değil miydi, Yekta'yla çıkmadığımı belli etmenin altı yolu?