26.Bölüm: "Onun İçin Ondan Vazgeçmek" pt.1

9.7K 561 210
                                    

İçimiz dışımız entrika. Olum kitaba cidden bir şeyler oluyor hanginiz nazar ettiniz tövbe edin hemen..

Multimedya: Yekta
Bölüm şarkısı; Milky Chance - Down By The River

"Yaz mutlaka, tamam mı?" Kafasını sallasa da rahatsızdı. Arabasının benzini bitince Selinlerle Alkan'ı eve bırakmışlardı. Alkan da arabadayken şoförüne söyleyerek arabayı kaldığı yerden aldırtmıştı. "Tamam." Sevgilisinin dudaklarına minik bir öpücük kondurarak gitmesini izledi.

Üzerinde büyük bir burukluk vardı. İster inanın ister inanmayın ama, Alkan ne zaman böyle buruk hissetse illa bir boklar oluyordu.
Eve girmeden önce botlarını paspasa sildi. Altı çamur olmuştu, evi pisletirse bir de hizmetlileri yoracaktı şimdi. Ah, bu çocuk Yekta'yla çıkmaya başladıklarından beri fazla düşünceli olmuştu.

"Anne!" Diye seslendi içeri. Yüzü donuktu.
"Oğluşum buradayız, dedene merhaba de." Önünden umursamadan geçeceği odaya son anda girdi, biraz yorgun biraz kızgın bir şekilde. "Hoşgeldin dede." Keşke gelmeseydin sokuk herif. "Hoşbuldum evlat.
Elimi öpmeyecek misin?" Omuz silkti.

"El öpmeye karşı bir insanım." Dedesi gülerek Alkan'ın gözlerine baktı. "Küçükkende böyleydin." Sen de hala aynısın. Diye geçirdi içinden. "Dikkat et. Bükemediğin eli öpersin diye bir atasözü var evlat." Neşeden yoksun bir şekilde güldü. "Bükebildiğim eli öpmemem gerektiğine inanıyorum, biliyorsun."
Ardından annesine şöyle bir bakarak odasına çıkmak için merdivenlere yöneldi.

"Yemeğimi odaya getirirseniz sevinirim." Temizlik yapıyormuş gibi göstermek için camları şöyle bir silen kıza emir vererek, merdivenin ilk basamağını tırmandı. Daha ikincisine tırmanamadan dedesinin sesi gelmişti kulağına. "Alkan evlenmek zorunda. Veliahtların başa geçmesi için evli olması gerekiyor, biliyorsun. Kocan da artık yaşlandı. O yüzden bir sene içinde evlenmesi emrimdir." Sonra annesinin sesini duydu. Yumrukları birer topa dönüşürken nefes sesleri hızlanmıştı. "Ama baba.. Alkan böyle bir şeyi kabul etmez. Ayrıca o olgun bir çocuk, tamam liseyi bu sene bitiriyor olabilir ama şu kuralı kaldırırsak Alkan'ın da evlenmesi gerekmeyecek." Dedesi homurdanarak elindeki sigarayı küllüğe bastırdı. O piç torunu, eninde sonunda Eda ile evlenecekti.

"İmkanı yok! Ortaklarımızla bir karar verdik, biliyorsun. Kimse evlenmeden hayat tecrübesi edinemez. Çoluğuna çocuğuna bakması lazım ki sorumluluk edinsin. Evlenecek, hem de Eda ile. Zaten sevgilisi değil mi?" Annesi ellerini dizlerine koyarak sessiz olması için yalvaran bakışlar attı babasına. Yemek yemek için odasına çıktığını zannettiği oğlunun onları duyduğundan bir haberdi.

"Alkan'la Eda ayrıldılar." Dudaklarını ısırarak atmış yılı devirmiş babasına baktı. "Söyle barışsınlar." Alkan çıktığı basamağı geri inerek hızla salona girdi. Daha fazla bu moruğun dediklerine dayanamayacaktı. "Ne dediğini zannediyorsun sen? Senin şirketini de ortağını da isteyen yok! istediğin kadar annemi kafalamaya çalış. Evlenmeyeceğim." Sevgilisinin olduğunu söyleyemezdi, dedesi illa araştırır ve Yekta'yı bulurdu.

"Oğlum.." Alkan duvara yumruk atarak alev saçan gözlerle annesine döndü. "Ne var lan? oğlunu evlendiren anneye bak sen. Babamla çok mu mutlusun anne, söylesene! Bu adam seni zorla evlendirmedi mi?" Gözleri dolan annesi sinirle oğluna bakarak verdiği kararlardan geri döndü.

Alkan'a biraz daha zaman vermeyi düşünüyordu ama bu kadar anlayış boşunaydı. Eda güzeldi, zengindi, anlayışlıydı. Eğer babası istiyorsa, evlenecekti.

Küçük Balık (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin