Multimedya;Umut Kaya- Gül Güzeli
Bu sizin için🌹
*
Çıkmazdaymış gibi hissettiğiniz anlar oldu mu? Sorularına cevap veremediğiniz, aklınızı kaçıracakmışsınız gibi hissettiğiniz anlar. Eğer böyle şeyleri siz de yaşadıysanız benimle aynı durumdasınız demektir. Ben bu çıkmazdan nasıl kurtulacağım bilmiyorum, bilen varsa bana da söyleyebilir mi?
O sokaktan ayrıldıktan sonra yapabildiğim tek şey arabama oturup saatlerce düşünmek olmuştu. Mantıklı bir cevap bulamıyordum. Tanımadığım bir adam için hissettiğim bu şeylerin bir açıklaması olmalıydı. Aklıma bazı şeyler geliyordu ama imkanı yoktu ki.
İçimdeki şımarık Ecren'in verdiği tek cevap vardı. Onu etkileyemeyeceğini bildiğin için hırs yapıyorsun diyordu. Bu hırs mıydı? Bir hırs olarak gördüğüm kişiyi niye kıskanıyordum? Onu etkileyen kişinin bir başkası olması yüzünden mi?
Sorularımın cevabı hırs mıydı? O güzel, deniz gözlü adamı düşünmemin sebebi hırs mıydı? Peki ya niye ben bu cevabı kabul edemiyordum? Hırs olsa bir müddet isterdim onu ama ben sürekli yanımda olsun, sürekli gözlerime baksın, ellerim ellerinde dursun istiyordum.
Belki bu hissettiklerim ufak bir hoşlanma olabilirdi. Kendisini tanımadığım adamın dış görünüşünden hoşlanmıştım işte. Evet, evet sadece hoşlanmıştım. Hoşlanılmayacakmış gibi değildi ki. Gözleri... Ah ben onun gözlerini tarif edemezdim. Benimkilerin aynısı ama bana hissettirdikleri çok farklı diyeyim, siz anlayın.
"Ecren platonik olmak falan mı istiyorsun? Çıkar şu adamı aklından." Diye söylenerek kendime baktım. Yine aynamın karşısındaydım. Aynada, kendime bakarak düşünmeyi çok severdim.
"Ama olacaksan da ona ol."
Bu sözüm kalbimeydi. Göğsüme bakarak konuşmuştum. "Çok tatlı birisi değil mi? Ama sağ olsun benden nefret bile etmiyor, o kadar umurunda değilmişim." Diyerek dudaklarımı sola doğru kıvırdım.
"Acaba ne yaparsam umurunda olurum? Söylesene Ecren'in minik kalbi." Deyip sağ elimi kalbimin üzerine bastırdım.
"Onunla konuşmamı bile istemiyor. Onunla konuşmadan nasıl aklına girebilirim ki?" derken aynaya yaklaştım. "Aramızda kalsın ama ben sanırım, onun beni sevmesini istiyorum." Diye fısıldadım ve kıkırdadım. Çocuk ruhluydum ben. Bedenimin küçüklüğü gibi içimdeki benin yaşı da küçüktü. Görünürdeki ben de pek büyük sayılmazdım bence. Daha 22 yaşındaydım.
Saçlarımı geriye atarak boynumdaki benlere baktım. Bir çok ben vardı ve ben onlardan az da olsa rahatsız oluyordum. Biraz daha az olsa, daha iyi olurdu. Yanaklarımdaki çillere dokundum. "Acaba çillerim yüzünden mi Aren ona yaklaşmamı istemiyor?" diye mırıldandım. Ne bileyim bazı insanlar çilleri itici buluyordu ama ben seviyordum. Hem bence bana da çok yakışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
EspiritualDinler hakkında bilgisi dahi olmayan bir kızın, camiye ayakkabılarıyla girip "Şu ezanı kısın!" demesiyle başlayan bir hikaye... * Dünya güzeldir. Öyle güzeldir ki insanlar ondan başka bir şey düşünemez olur. Evveli ya da ahiri yoktur. Tek gerçek dün...