17. Bölüm: "Zaman Dursun."

14.5K 1.1K 634
                                    

Multimedya;

Ezgi Mola- Zeynep Bastık - Gül Beyaz Gül

Ezgi Mola- Zeynep Bastık - Gül Beyaz Gül

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Korku bu dünyada insana işleyen en yoğun duygudur belki de. Aren, aşkıyla tir tir titrettiği bedenimi şu an kendisine zarar gelir korkusuysa titretiyordu. Ona bir şey olursa kendimi affedemezdim. Yaşayamazdım.

"Sakin ol Ecren. Belki baban bu arabada senin olduğunun farkında bile değildir." Aren her ne kadar beni rahatlatmaya çalışsa da asla rahatlamıyordum. Kendime bir şey olması umurumda değildi. Ölsem de umursamazdım ama onun tırnağına bile zarar gelmemeliydi. Hele benim yüzümden asla zarar gelmemeliydi.

"Aren durdur arabayı." dedim korkuyla arkama bakarken. "Sürekli arkana dönmeyi bırak ve sakin ol. Baban bizi takip etmiyor." derken dikiz aynasına bakmıştı. Emin miydi? Yoksa korkmayayım diye mi böyle söylüyordu? "Aren sana zarar verir. Arabayı durdur da yanına gideyim." derken göz yaşlarım gözlerime birikmişti. "Hayır." Neden izin vermiyordu? Bıraksaydı da babamın yanına gitseydim. Ona zarar gelmesindense ondan ayrılsaydım.

"Aren lütfen." dediğimde arabayı birden durdurdu. Öne doğru yalpalandım. Emniyet kemerim sımsıkı tutmuştu beni. "İlk korkunda gitmek için mi bu işe kalkıştın?"

Sesini ilk kez bu kadar sert bir şekilde duyuyordum. "Daha babanı ilk kez gördün Ecren. İlk görmende korkup gideceksen neden evlendik biz?" Gözleri gözlerime çok sert bakıyordu. Bana ilk kez böyle bakıyordu. Bakışı canımı yakınca gözlerimi kaçırdım. "Sana zarar verirler diye korkuyorum." diye mırıldandım. Aren bir şey demedi. Gözlerimi ürkek bakışlarımla onun gözlerine çevirdim. Dikiz aynasına bakıyordu. "G-gidelim." dedim kekeleyerek. Babamdan uzaklaşmalıydık. "İstiyorsan babanla konuşalım." dediğinde başımı iki yana salladım. Babamla yüzleşmeye hazır değildim. Aren hızla arabayı hareket ettirdi. Arkama baktığımda babamın arabasını yakınımızda gördüm. "Atlatacağım korkma."

Aren'e güvendim. Zaten başka bir seçeneğim de yoktu. Aren arabayı hızlı manevralarla diğer arabaların arasına soktu. Birkaç kişiyi sollamak zorunda kalmıştık. Kötü bir şey olsa da mecburduk. Babam eğer plakayı aldıysa yerimi bulması zor olmazdı. Büyük ihtimalle de almıştı. Aren bir ara sokağa girdiğinde arkama baktım. Kimse yoktu. "Atlattın." dedim ona bakarak. "Bu şekilde araba sürmekten hiç hoşlanmam ama çok korkuyordun." dedi gözleri camdan dışarıyı izlerken.

"Özür dilerim." dediğimde arabayı durdurdu. "Özür dile diye yapmadım bunu. Kendini güvende hisset yeter." Gözleri doğrudan gözlerime bakıyordu şimdi. Beni düşündüğünü böyle güzel ifade etmesi çok ama çok güzeldi. Beni çok mutlu ediyordu. "Ben senin yanındayken hep güvende hissediyorum zaten." derken bedenimi de ona doğru döndürdüm. "Ama sen benim yanımda güvende değilsin." diye devam ettirdim cümlemi. Aren alnına düşen saçlarını geriye attı. Görüntüsü dilimi yutturmuştu yine. "Ecren ben korkmuyorum. Eğer korksaydım sana evlenelim demezdim zaten. Baban bize hiçbir şey yapamaz. Diyelim ki yapmaya çalıştı bizim elimiz de armut toplayacak değil, elbet karşılığını görür. Ama sen bunları düşünme. Ben bunları hallediyorum. Sen sadece mutlu olmaya ve Müslümanlığını yaşamaya bak. Bana güvendiğini söylüyorsun değil mi? O zaman korkmayı bırak, endişe etmeyi bırak. Her şey kontrolüm altında."

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin