10 - ZEHİR VE PANZEHİR

427 65 12
                                    

Bu bölümün dövüş sahnesini resmen kafamda klip çekerek Söz - Veda dizi müziğiyle yazdım! Gerilim ve heyecan müziği. En son kopuyordum sdkhvgskouv En sevdiğim sözsüz şarkılardan biri.. Ay biraz ironi oldu ama.

Medyaya koydum

Ha birde medyaya Derin ve Demiri koydum.

Keyifli okumalar

2 saat önce

Öğle olmadan dersin yarısında çıkmıştım ve ben olanları Sena'ya anlatıp gideceğimi söyleyerek ayaklandım. "Bende geleyim." deyip kolumdan tuttuğunda yüzüncü kez göz devirip "Olum bak son kez söylüyorum!" diye bağırdım en son.

"Tehlikeli olabilir. Seni bu işe sürükleyemem. Arkandan üzülecek bir ailen var. Onları düşün." dediğimde "Seninkiler üzülmeyecek sanki." dedi. Buruk bir şekilde gülümseyip arkamı döndüm Yumruklarımı sıkıp oradan uzaklaştım. Üzülürler tabii(!) Bahçenin etrafına bakındım Demir'i görebilmek için. Ama yoktu.

Biraz dolandım. En son okulun kapısının önünde durup Demir'i aradım. Numarası aklımda Alperen'den aradığımda kalmıştı. Gördüğüm bir şeyi kolay kolay unutmazdım. Açmadı. Tekrar aradım sinirle. Açtığı anda "Ne?" diye sert bir tepki alirken kaşlarım çatılmıştı. Sinirlerimi bozuyordu.

"Bir şey yok." diye çıkışıp telefonu suratına kapattım. Bu neydi şimdi?

Beş dakika sonra arkamdan biri omzuma dokununca o sinirle "Ne var!" diye bağırıp hışımla arkamı döndüğümde ağzım açık kalmıştı. Birden bütün sinirimi şaşkınlık alırken "Sen?.." diye sorduğumda "Sen cidden aptalsın! Hadi bin." deyip kendi arabasına bindi.

"Sen nesin aptal!" diye bağırdım arkasından bende. Ama kontrolü fazla kaçırmamıştım. Kontrollü bir bağırmaydı.

Ben de peşinden bindim. Beklentiyle kaşlarımı çatıp bakmaya başladığımda arabayı çalıştırdı. ve bana yandan bir bakış attı. Oflayarak önüne dönerken saçlarını karıştırarak yola geri döndü.

"İlla açıklama yaptıracaksın değil mi? Eflin'in yanındaydım." deyince daha da sinirlendim. "Ne bok yiyordun?" diye tekrar çıkıştığımda "Bazen seni yanımda götürüp götürmemekte karasız kalıyorum. Açıklama yapmayacağım, bir bildiğim var." dediğinde göz devirip arkama yaslanarak bende yola diktim gözlerimi.

"Demir şu an işimizin ne kadar ciddi olduğunu farkındasın ve bu iş 'Az dur ya gönül eğlendirdikten sonraya bırakayım.' diyebileceğin bir şey değil. Yani bu kadar önemsiz görecektin, baştan bu işe girmeyecektin ve-" sinirle soludu ve dişlerini sıktığından çenesi belirginleşti.

Araba daha hızlanırken gözlerinin öfkeyle yandığını görebiliyordum. Gözlerini bana çevirdi. Sözümü şu sözü kesmişti;

"Alperen'in dikkatini dağıtabilmek için." tıslamıştı. "İyi!" diye tısladım altta kalmayarak ve geriye yaslandım. Yolu seyretmeye başladım. Uzun bir süre geçmişti.

"Camı açsana." dediğimde takmayınca göz devirdim. Sorun olmayacağını düşünerek camı açtım ve elimi uzatıp rüzgarı hissedercesine gözlerimi kapattım. "Şizofren misin kızım sen?" dediğinde dudaklarımda ki tebessümü fark etmiştim. Gözlerimi açıp elimi içeri soktum ve gülümsemem yüzümde soldu anında. "Ne alaka?" diye homurdanarak sormakla yetinmiştim.

"Çocukken böyle yapmayı çok severdim. Ama babam izin vermezdi." diye mırıldandım. Bir şey demeden sessizce yolculuğumuza devam etmiştik. Geleceğimiz yere hızlı gittiğimiz için varmış olacağız ki arabayı durdurdu ve bir süre gözlerime baktı. Sesli bir şekilde nefesini verip arabadan çıktı. Bende peşinden çıktım.

Çareler ÇaresizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin