Heey naber nasılsınız? Naptınız nasıl gidiyor?
Bu bölümü rturan028 ithaf ediyorum. 3 ayda kaç yıllık arkadaşlarımın yapamadığı arkadaşlığı yaptınız. Sizleri seviyoruum. Doğum günün kutlu olsun. Nice bizli senelere. 🤘🏻💙
Medya; DERDEM
Bölüm şarkısı; Herkes Gider mi?
Keyifli okumalar.
***
İnsan bazen güçsüz olduğu için değilde bunca zaman güçlü durabildiği için öfkelenir, kızar, ağlar...İçinde biriktirdiklerim içimi yakıyordu. Belki de ihanet geliyorum diye haykırmıştı ama ben duymamıştım. X belki de ilk defa haklıydı, kimseye güvenmeyecektim. Peki ya Duru? O da mı vurmuştu zar zor ayakta kalan ruhuma? Sarıldığında bıçağı sağlayacağı yeri mi arıyordu sırtımda? Hıçkırıkları beni kandırmak için miydi?
Demir ile bakışlarımız birbirimizi yakar gibiydi. Gözlerimi çekmedim, çekmedi.
"Eğer beni hemen şimdi serbest bırakmazsanız Duru bir telefon uzağımda, anında sıkarlar kafasına." Yerden kalkmış doğrulurken bana keyifle bakıyordu. İğrenir gibi Demir'e bakarken yavaşça gözlerimi X'e çevirdim.
Zar zor bulduğum sesimle sesimi ifadesiz tutmak için çabalayarak "Onu seviyorsun, bir şey yapamazsın." diye meydan okudum bu halime rağmen. Başıma şiddetli bir ağrı girmişti ve kalbim, tonlarca ağırlık taşıyormuş gibi çöküyordu.
"Beni bırakıyor musunuz yoksa sana Demir'in ihanetini nasıl yaptığını tek tek anlatayım mı?" pişkince gülerek sorduğu soruya ruhsuzca sırıtıp "Benim kendimle yüzleştiğim yerden beni kimse vuramaz, o ateş etmeye çalıştığın silahın sahibi benim!" diye tısladım. Bir kere bile Demir'e değmemişti gözlerim. Ama o sanki bana çağrıyormuş gibi gözlerini kırpmadan bakıyordu. Gözlerinden hiç bir şey okunmadığına emindim. Baş dönmesi hala etkisini gösterirken bir yerlere tutunma ihtiyacı hissetmiştim ama bir yer yoktu. Bir kere daha çarptı suratıma gerçek.
Suratımın nasıl göründüğünü tahmin edemiyordum ama içimde korkunç bakışlarım vardı. Aklım dağılmış gibiydi. Bin parçaya ayrılmıştı sanki. Bakıyordum ama göremiyordum. Parçalar sanki gözlerime ilişmişti.
"O zaman ikinizden birini öldürmeliyim?" belinden kıvrak bir hareketle silahını çıkararak bir bana bir Demir'e doğru tuttu. Eflin korkarak bir iki adımda arkama geçerken başımı dikleştirerek baktım. Ayakta durmak için de ayrı bir çaba harcıyordum zaten bir de dik durmak zorluyordu beni. Demir elinde ki silahı daha sıkı kavradı.
"Vursana." dedim korkunç bir sakinlikle. "Umrumda değil!" diye tısladım bastıra bastıra. "Sakın ona dokunma!" diye tıslayan Demir'e öfkeyle baktım. Konuşmaya hala yüzü var mıydı?! İçimde patlamaya hazır olan bombanın pimi çekilmiş gibi hissettim. Gözlerimi kapatıp yumruklarımı sıkıp açtım. İçimde gürültüyle devrilen çığ, öfkemin habercisiydi. Canavar aynada belirdi. Ayna gözlerimdi...
"Ona zarar verdiğin an elimdeki silahın mermisini bir an bile tereddüt etmeden beyninden geçiririm." işte son hatası beni koruması olmuştu.
Gözlerimi öfkeyle açıp dişlerimi sıkarak doğrudan X'in gözlerine baktım. "Beni öldürmen umrumda bile değil ama ona dokunursan kendi ellerimle öldürürüm seni." dedim Demir'e itafhen. Demir ve X bana şaşkınca bakarken aniden, kontrolümden çıkmış bir öfkeyle Demir'e doğru atılırken çıldırmış gibi bağıramamak için sıktım kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çareler Çaresiz
Mystery / Thriller"Yaklaşıyorlar." diyerek işaret parmağını dudaklarına yerleştirip bana odaklanarak dinlemeye başladı. Gözlerim dudaklarında ki işaret parmağına takılırken göz devirdim. "Seninle uğraşma-" Bir anda sırtım sert bir şekilde duvarla buluşurken saçlarım...