14- O GİTTİ...

301 53 4
                                    

Ben geldiiim. Nassınız kardeşler?

Medya Derin. Yüz ifadesi duruşu tam bir Derin.

Bölüm şarkımız tam Derin' e uygun bence. Sözleri falan çok hoşuma gitti. Hikayeye de uygun bir şarkı bence. Mutlaka dinleyin. Garip bir şarkı. Ama harika.

Şebnem Ferah - Okyanus

Hatta bölümü bununlada okuyabilirsiniz belirli yerlerini. Eski bir şarkı ama bence çok güzel.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınızı çok özledim. Yazarınızı yorumsuz, boynu bükük birakmayin

Her neyse çok uzattım. Keyifli okumalar. 😘

İnsan bazen düşünür? Doğruyu ve yanlışı. Kime göre neye göre. Kime göre saçma? Neye göre yanlış. Herkesin kafasında farklı bir dünya vardır ve doğru yanlışları kendi dünyasına göre belirler. Peki kendi dünyasında, acıların içinde kaybolmuş bir insan ne yapabilirdi? Ne düşünebilirdi?

Daha ikizimin ihanetine uğrayıp uğramadığını bile kestiremiyordum. Kime göre neye göre? Düşünüyordum. Mantıklı bir açıklaması var mıydı, ben boşuna mı çırpınıyordum?

Düşüncelerime rağmen şuan Duru'ya bağırıp çağıramazdım. Ne yeri ne de zamanıydı. Çünkü bu adamdan bir şeyler öğrenmem gerekiyordu. Daha fazla bilgi. Belkide her gerçek canımı biraz daha yakacaktı ama korkaklık etmenin kimseye bir faydası yoktu.

Düşüncelerim beni zehirlemeye devam ederken suratım kafam gibi karışık değil ifadesizdi. "Anlat." dedim tekrar. Sesim buz gibi çıkmıştı. "Daha fazlasını bilmek istiyorum."

"Beni şaşırtıyorsun. Bundan sonra bir şey duymak isteyeceğini sanmazdım. Cesur kızsın!" dedi tekrar yaslanırken.

"Herkes otursun." dedi sakince. Ayağa kalkıp yer verircesine sandalyeyi gösterirken gülümsüyordu. Ama gülümsemesi hiç mi hiç içten değildi.

Mete sert bir ifadeyle bakarken oturmayacağını belli eden bir bakış attı. Duru kararsız kalmıştı. Elindeki silahı birden benim omzuma bastırırken bir an ürperecek gibi olsamda kendimi tutmayı başarabilmiştim.

Namlunun soğukluğunu hissedebiliyordum.

Gözlerimi sinirle kapatırken "Bence oturun." diye tıslamıştı adeta. Mete öfkeyle otururken Duru endişeyle yanıma oturmuştu. Gözleri benim ve o adamın arasında mekik dokuyordu. Gizemli, silahı memnun olmuş bir gülüşle omzumdan çekip etrafımızda yavaşça dönmeye başladı.

"Şimdi söyle. Babamın bu işle ne alakası var?" diye sordum korkunç bir sakinlikle.

"Bana emir veremezsiniz, şunu bir kafana sok!" diye tısladı sonra devam etti.

"Ama güzelim, adı üstünde bu bir oyun ve oyunun kurallarına göre oynamak lazım değil mi? Bunu da ben söylersem oyunun tadı kalmaz."

"Ona öyle hitap etme!" derken ciddiydi Demir. Şaşkınlıkla ona bakasım gelse de konuya odaklanmaya çalıştım.

"Çözmemi istemiyorsun ki?" diye sordum kafam karışmış bir şekilde.

"Haklısın. Belki de sana bir şeyleri göstermek istiyordurum?" dedi muzip bir ifadeyle. Düşünmeye başladım. Kafamda ki parçaları birleştirmeye koyuldum.

Çareler ÇaresizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin