İyi okumalar...
Bölüm ithafı: sebiyye
Ne söylediğinin farkındamısın evladım? Gülyare...O böyle bir şey yapmaz ki."
Acı bir tebessüm belirdi genç adamın yüzünde.Kendisi de ilk öğrendiğinde böyle düşünmemiş miydi? Bazen olanlar aklına gelirken bile inanmak istemiyordu.
"Gerçek dayı.Gerçek olmasını istemesem de."
Söylemek istediği bir sürü kelimeni acımasızca yuttu.Koridorun sonuna bakmaya başladığında geçmişle ilgili bir anı canladı zihninde.Simsiyah bir anı...
Sahi onca yıl geçmesine rağmen nasıl böyle gerçekmiş gibi canlıydı hatıralar.En azından üzeri neden toz tutmamıştı? Toz tutsaydı belki de biraz kolay olurdu.Ama her istenilen olmuyordu ki bu hayatta.
Mesala kardeşinin çığlık çığlığa şu hastane koridorlarında koşup bağırması çıkmıyordu aklından,silinmiyordu zihnindeki görüntüler.Sonra çığlıklarla geçen onca günler,herkesin deli dediği kardeşine elini uzatma çabaları ve çabalarının boşuna çıkışı.
"Ya sonra ne oldu Musab! Doğru düzgün anlatsana.Dediğin doğruysa nasıl tutuklamadılar Gülyare'yi!"
O zamanları hatırladı,babasının nasıl hiddetlendiği,ortalığı kattığını hatta kendisini suçladığını.Evet kendisini suçlamış,kardeşine sahip çıkmayı bile beceremediğini söylemişti.Halbuki iki evladı arasındakı uçurumun farkında bile olmamıştı.Gülyare gençlik yıllarına adım atarken abisini kendisinden uzaklaştırmış,aralarında uçurumun girmesine usluca izin vermiş,biran bile pişmanlık çekmemişti.
Küçük yanlışlar büyük yanlışlara kapı açmıştı.Geriye dönülmeyecek hatalar tam da önüne gelmişti. Bir adım geriye atmanın imkansızlığı etrafı sarırken bir kabulenişle boynunu bükmüştü genç kız."Babam bir şekilde haletti işte.Bir başkası suçu üslendi böylelikle konu kapanmış oldu."
Yanlış bir çözüm yoluydu belki de.Yine de babası telkin edici bir kaç cümle kurmuş,kabul eden kişinin kendi isteğiyle kabul ettiğini söylemişti.Bu yüzden genç adam da sesini çıkarmamıştı.
Bir gerçek daha vardı kardeşi o haliyle cezaevinde kalamazdı.Yaşanmışlığın ağırlığını omuzlarında taşıyamazken bir de böyle bir ağırlığı nasıl taşıyabilirdi ki kardeşi? Susmuştu,yıllar sonra kardeşi cezasını çekmek istese de karşı çıkmıştı.Daha birkaç hafta önceye kadar kardeşi bir şeyler bulmak için çabaladığını görüyordu.Keza kardeşini babasının gizli odasını bile bulmuştu,halbuki kendisi bile yeni yeni haberdar olmuştu böyle bir odanın varlığından.
"Sence doğru mu yaptığınız?"
dedi Hikmet Bey.Aslında kendisi de bu konu da çelişkideydi."Mecburduk dayı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nane Molla [TAMAMLANDI]
SpiritualitéZehirli sarmaşıkların sardığı bir hayatta yaşamaya mecbur kalmış genç bir kız. Geçmişin tozlu sayfalarını saklama çabaları. Keder çökmüş kalblerin umut fısıltılarını dinleyişleri. Değişen hayatlar... Çaresizliğin kol gezdiği zamanlarda yankılanan ac...