bölüm 34~kasvet

1K 99 0
                                    

🌹

Birkaç kez kapı zilini çaldıktan sonra yumruk yaptığı eliyle kapıya vurmaya başladı bu sırada nerdeyse elinde tuttuğu bilgisayarı yere düşürecekti.Neyseki son anda bir kazaya kurban gitmekten kurtulmuştu bilgisayar.Derin nefes alarak tekrar kapıya vurmaya başladı lakin dayısı kapıyı açmamıştı.Gecenin bir vakti olduğunu farkındaydı ,dayısı uyuyor olabilirdi.Ama bu ihtimalin üzerinde çok duramadı çünki dayısının uykusu hafifti çabucak uyanırdı.Nitekim neden olduğu bu kadar gürültünün ardından çoktan uyanması ve kapıyı açması gerekiyordu tabi eğer ev sınırları içerisinde bulunuyorsa.Arkasına dönüp ışıkları hala yanan eve baktı genç kız yutkunarak.

"Dayı orda mısın yoksa?" dedi, sorduğu sorunun karşılığında ürpermişti.O eve birkez daha gitme fikri kulağa hiç hoş gelmiyordu aksine kulak tırmalayan bir melodiyi kendisinde ustalıkla saklıyordu.

Hikmet Bey genç adam ani kararla hastaneye gidince Umut'un ısrarıyla evde kalmayı kabul etmişti.Zaten kardeşiyle kavga ettikten sonra kardeşi kızını da alıp gitmişti.Bu durum canını sıksa da ses çıkarmamıştı.Nede olsa kardeşini bu sefer haklı buluyordu.Bu gün olanlarla ilgili hemfikirdi Melda Hanım'la.O adamın teklifi kabul edilecek gibi değildi,lakin Hikmet Bey soğukkanlı davranmaya çalışırken kardeşi aksi bir yola baş vurmuştu.Zira o bir anneydi bu davranışı sırf kızını korumak içindi.Şimdiye kadar bir çok şeyden kızını koruyamazken şimdi korumak için elinden gelen her şeyi yapmak zorunda hissediyordu kendisini Melda Hanım.

Genç kız karşı evin yerden yükselen birkaç basamağını çıkıp kapıya ulaşmıştı bir sürelik beyhude bekleyişin ardından.Bu sefer birkez zili çalıp kenara çekilmişti.Soğuk hava iyice üşümesine neden olurken içine işleyen soğuk havanın yeni yeni farkına varıyordu.

Açılan kapıyla tanıdık çehreyle buluşan gözleri bir süreliğine parlamıştı.

"Gülyare?"

"Dayı...Konuşmamız gerekiyor."

Hikmet Bey karşısında görmeyi beklemediği yeğenini görmesiyle zaten şaşırmışken şimdi de gecenin bir vaktinde konuşmamız gerekiyor demesiyle bir kez daha şaşırmıştı.Aslında bu şaşkınlıktan çok tedirginlikti.Yine de soğukkanlı olması gerektiği fikrini geri plana atmıyordu.

"Gir içeriye hemen.Baksana soğuktan titriyorsun sen! Laf dinlesene be kızım.Annen nerede? Nasıl geldin ki bu saate?"

Bir birini kovalayan sitemkar sorularıyla beraber yeğeninin koluna girip içeriye girmesi için çekiştirmeye başlamıştı.Gözüne takılan bilgisayarla istemeden olsa da kaşlarını çatmıştı.
İçeriye girdikleri gibi kapatmıştı kapıyı dayısı,genç kız ise sıcak ev ortamının sızlamaya başlayan vücuduna iyi geldiğini hissediyordu.Ama bu durumun şimdilik çokta önemli olmadığını biliyordu.Nitekim yeni öğrendiği gerçek aksini düşünmeye mani oluyordu.

"Dayı! Dedem yaşıyor mu? Biliyor muydun? Babam onu mu arıyordu! Dayı bir şeyler söylesene!"

Sesini ne kadar yükseltmek istese de olmamıştı sadece fısıltıdan birkaç ton daha yüksek çıkmıştı sesi o kadar.

"Deden çoktan vefat etti.Bu nereden aklına geldi Gülyare?Daha yıllar önceydi.Deden hayaatta değil..."

Dayısının konuşmasını yarıda bırakıp adete çığlıkların içerisinde kaybolmaya yüz tutmuş bir sesle konuşmaya başladı genç kız.

"Yaşıyor ama! Gözlerimle gördüm! Bak burada yazıyor.Babam dedemi arıyormuş! Hem de dünyanın bir ucunda! Ama o adam burada!"

Bilgisayarı açıp dayısının alması için uzattı.

Nane Molla [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin