“Ben... Kulak misafiri olduğum için özür dilerim. Geldiğimi duymadın sanırım.” Chanyeol çekingence az önce olan şeyi izah etmeye çalışıyordu. Ama aynı zamanda içinde tuhaf bir boşluk oluşmuştu. Onun sevgilisi vardı.
“Önemli değil, biliyorsun genelde zaten açık konuşurum. Baekhyun onun mahçupluğundan keyif alarak güldü. “Aç mısın? Ne zaman geleceğini bilmememe rağmen bir şeyler yapmak istedim.”
“Biraz yesem bir sakıncası olmaz herhalde. Üstümü değiştirip geliyorum.” Chanyeol arkasını döndüğü anda onu karşılayan yabancılık yüzünden şaşkınlıkla olduğu yerde durdu. “Burası benim evim mi?”
“Biraz çeki düzen vermek istedim. Yanlış bir şey yaptıysam...”
“Ah hayır! Burası çok iyi olmuş. Çok teşekkür ederim.” Chanyeol şaşkın bir gülümseme verip lavaboya ilerledi. Aynadaki mutlu gülümsemesine iç geçirip baktı Chanyeol. Her şey bir kaç gün içinde tamamen değişmiş gibiydi. Evine başka bir hava hakim olmuştu, başka bir düzen, başka bir koku... Onu temizlik ve yemek yapıp gülerek bekleyen birinin varlığı yıllardır aradığı şeymiş aslında. Bunu Baekhyun gibi birinde bulması işin düşündürücü tarafıydı. Ama anın tadını çıkarmak onun en iyi yaptığı şeydi ve temizlenmiş banyonun tadını çıkarak yüzünü yıkadı. Kurunmak için havluya uzandığında havluları astığı yerin boş olduğunu gördü. Etrafa bakınırken tıklatılan kapı ona yardımcı olmuştu.
“Gelebilir miyim?”Baekhyun kapıya vurup seslendi.
“Evet.” Duyduğu sesle ne olur ne olmaz diyerek başını uzattı ve girebileceği bir durumda olan Chanyeol’ü görünce içeri geçti.
“Havluları yıkamıştım, yerine asmayı unutmuşum. Elindeki havluyu Chanyeol’e uzatıp kurunması için bekledi. Kurunduktan sonra havluyu durması gereken yere astı. “Ayrıca bir şey söylemem gerekirse...” Baekhyun ona usulca bir adım daha yaklaşıp ince parmaklarını uzun olanın gömlek düğmelerinde birleştirdi. Çekinmeden düğmeleri çözmeye başladığında Chanyeol nefes alamadığını hissetti. Yumuşak parmaklar her düğme çözüldüğünde tenine temas ediyordu ve onu yakıyordu. Karşısındaki beden çok fazla mükemmeldi. Değişik ve kimsede olmayan bir güzelliği vardı. Ona olan bu nedensiz ilgisinin Baekhyun’un yaptığı meslekten kaynaklanabileceğini bile düşündü ama değildi. bu farklıydı. Ayrıca şu anda onu gerçekten öpmek istiyordu. Gövdesindeki parmakların saçlarında gezmesini istiyordu.
Bu olayın nereye gideceğini bilmiyordu Baekhyun, onu neden soyuyordu bilmiyordu. Birlikte duş almalarını isteyeceğini bile düşünmüştü o an. Bunun için erken değil miydi? Chanyeol son olarak kollarından sıyrılan gömleğiyle ürperdi. Boşlukta gibiydi ve kıpırdamadan Baekhyun’a bakıyordu. Baekhyun Chanyeol’ün bileklerinden çektiği gömleği kavrayıp toparlayarak çamaşır sepetine attı.
“Bundan sonra kıyafetlerini ortalığa değil buraya atıyorsun tamam mı?” Ne yani sadece bunu yapmak için mi soymuştu Chanyeol’ü? “Ben yemekleri ısıtıyorum, çabuk gel.”
Baekhyun kendini banyodan dışarı atıp içinde patlayan çığlıkları susturmaya çalıştı. O sadece bir kaç düğme açmak istemişti. Ama Chanyeol’ün hızlanan kalp atışları, tuttuğu nefesi ve hareketsiz kalışı Baekhyun’u nedensizce harekete geçirmişti. Kim olduğunu, nerede olduğunu unutmuş olsa, şu an Chanyeol’le geri dönüşü olmayan bir hataya başlamış olabilirlerdi. ‘Chanyeol farklı’ diye hatırlatıyordu kendine defalarca. Onunla böyle bir şey yapamazdı. Ona yakın olması bile hataydı. Ama o an Chanyeol’ün tepkisiz kalışı onunda böyle bir istekle yanıp tutuştuğuna dair bir his vermişti Baekhyun’a ama değildi. Chanyeol sadece ne olduğunu anlayıp sakin kalmaya çalışıyordu. Hepsi bu.