Sınıfa girdiğimde kimse yoktu, ablam yine geç kalmayım diye bir saat önceden arayıp uyandırmıştı beni. Bende hazırlanıp erkenden evden çıkmıştım. Sırama oturdum, Burak yanımda oturabilirsin demişti ama şu an yerim boştu ve sıramda oturucaktım ,çantamdan bir defter çıkardım ve üstüne bir şeyler çizip karalamaya başladım.
Sınıf kapısının açılmasıyla kafamı kaldırıp baktım bu dün benim sırama oturan çocuktu ama suratı fena dağılmıştı kavga etmişti herhalde önemsemeyip önüme döndüm "oo eslem seni görmek ne güzel" diyip koluma yapıştı ve beni sıradan çıkardı itmesiyle sırtım duvara çarptı yere düştüm, sırtımda büyük bir ağrı oluşmuştu ,ne yapıyordu bu . "Napıyorsun ya rahat bırak beni" "suratımın halini görüyor musun senin yüzünden oldu bu!" Çok kızgındı ,bağırıyordu iyi de benle ne alakası olabilirdi ki. "Benimle ne ilgisi var anlamıyorum seni" kolumdan tutup ayağa kaldırdı ,çenemi çok fena sıkıyordu , dişlerim ağrımaya başladı . Kimse yok muydu ya, ne diye erken geliyorsam sınıfa. "Burak yaptı bunu kim bilir nasıl gözüne girmeyi becerdiysen onun senin sırana oturdum diye beni bu hale getirdi" "ne?" Burak benim için çocuk mu dövmüştü iyi de neden. Bu çocuğun beni bırakmaya hiç niyeti yoktu kolunu tüm gücümlem ısırdım ama fayda etmedi
Kapı tekrar açılmıştı sonunda biri gelmişti ikimiz de kapıya döndük gelen Burak'tı , hızla yanımıza geldi çocuğun yakasından tutup yere fırlattı. Üzerine yürüyüp vurmaya başladı "sen akıllanmayacak mısın lan" hem bağırıp hem vuruyordu. Bu çocukta sinir problemi vardı . Kendimi toparlayıp ayağa kalktım , Burak'ın koluna yapıştım ,geri çekmeye çalıştım ama yapamadım "Burak bırak çocuğu" şu an beni duyduğundan bile emin değildim "Burak!" bağırmamla bana döndü "yapma bırak öldüreceksin çocuğu "
Çocuğun üstünden kalktı , çocuk hızlıca çantasını alıp kaçtı. "İyi misin?" "Burak ben iyiyim de sen neden böyle bir şey yaptın ben hallederdim" "gördük nasıl hallettiğini ,ısırarak mı hallediyordun?" Dediği şeyle güldüm oda gülümsedi. Gülümseyince yanağında oluşan çukurlar onu daha da tatlı yapıyordu "o çocuğu sen dövmüşsün benim yüzümden mi?" Yüzündeki gülümseme kaybolmuş yerini ciddiyete bırakmıştı "evet dövdüm doğru ama senin için değil" "neden dövdün o zaman?" "Nedeni yok canım istedi dövdüm,benim yaptığım şeyler sorgulanmaz isterim yaparım " "sen her canın istediğinde birilerini mi dövüyorsun " "evet aynen öyle" kapıyı çarpıp gitmişti. Dengesiz psikopat. Çantamı da alıp sınıftan çıktım. Müdürün odasına gittim "hocam sınıfımı değiştirir misiniz ben alışamadım bir hafta dolmadı biliyorum ama lütfen" "peki kızım gel otur hangi sınıfı istiyorum demiştin?" "B şubesi" "tamam kızım sen şimdi kendi sınıfına git ben işlemleri tamamladığımda nöbetçi öğrenci gönderip seni aldırırım." "Teşekkürler" odadan çıkıp bahçeye doğru yürümeye başladım ,Burak'tan uzaklaşmak en iyisiydi. Çantamdan telefonu çıkarıp Deniz'i aradım
"Alo Deniz"
"Efendim canım,bende şimdi okula girdim sen geldin mi?"
"Evet geldim dur bende bahçeye çıkıyordum hem anlatıcaklarım var konuşmuş oluruz biraz" "tamam,gel hadi" bahçeye indim Deniz de bir bankta oturuyordu yanına gidip oturdum "Eslem bu halin ne rengin falan atmış bir şey mi oldu?" "Çok şey oldu Deniz anlatıcam hepsini"
Deniz'den sakladığım ne varsa hepsini anlatmıştım ve bu beni rahatlatmıştı.
"Oha kızım sen Burak'la aynı sırada oturdun ve o senin için çocuk mu dövdü " "benim için değil canı istemiş" "bende yedim Eslem besbelli senin için dövmüş işte" "Burak ilk defa bir kız için böyle bir şey yapıyor,kızım bu çocuk yoksa senden hoşlanıyor mu?" "Ay Deniz saçmalama ya" "neyse onu bunu bırak da hala canın acıyor mu" "biraz neyse geçer ben sana asıl bombayı vermedim" "söylesene ya meraklandırma insanı" "sizin sınıfa kaydımı aldırdım yani bir kaç ders sonra aynı sınıfta olucaz" "oh be sonunda" diyip sarıldı bende ona sarıldım bu kız iyi ki vardı.Üçüncü derse girecektik ama hala nöbetçi öğrenci gelmemişti. Omzumun üstünden çaktırmadan arkama Burak'a baktım kafasını sıraya koymuş yatıyordu şaşırmadım ne çok uyuyordu bu çocuk. Sınıf kapısı açıldı ve boynundaki karttan da anlaşıldığı üzere nöbetçi öğrenciydi " Eslem Karen sınıf değişikliği yapmış onu almaya geldim hocam" "tamam Eslem hanginiz hadi hazırlansın ve yeni sınıfına gitsin" çantamı toparladım, ayağa kalkıp kapıya yöneldim son kez Burak'a baktım kafasını kaldırmış bana bakıyordu az önce uyumuyor muydu bu çocuk. Kapıyı açtım ve çıktım öğrenciyle sınıfa doğru yürüdüm kapıyı çalıcaktım ki vazgeçtim zilin çalmasına 10 dakika kalmıştı zil çaldıktan sonra girecektim "tamam ben girerim sen gidebilirsin" nöbetçi öğrenciyi gönderdim zil çalana kadar bahçeye çıkmaya karar verdim
Banklardan birine oturdum , öylece etrafı izlemeye başladım cam kenarına Burak'ın oturduğu yere baktım, bakmaz olaydım göz göze geldik niye sürekli beni izliyordu bu çocuk ?!Çalan zille oturduğum yerden kalkıp yeni sınıfıma doğrun yürüdüm öğrenciler tek tek çıkıyordu sınıftan. Sınıfa girdim gözlerimle Deniz'i aradım arkasını dönmüş bir çocukla tartışıyordu yanına gidip oturdum tartıştığı çocuk Can'dı nasıl yani Can da mı bu sınıftaydı. "Ya Can yapma istemiyorum" "ne var bunda ya ,ne var yani saçınla oynuyorsam sıkılıyorum ne var" "ya sen oynamıyorsun ki çekiştiriyorsun resmen" Deniz bana döndü sinirli ifadesi yerini gülümsemeye bıraktı "Ayy hoşgeldin kankam" "hoş buldum kanka da noluyor neden kavga ediyorsunuz?" "Ya ders boyunca saçımı çekiştirip durdu bu Can ya" Can hemen lafa atladı "ya elime takılıyorlar napıyım " Deniz son kez kızgın bakış atıp önüne döndü ne güzel kavga ediyorlardı öyle. Can'ın beni dürtmesiyle arkamı döndüm "sen yeni misin ,hangi sınıftan geldin?" "Evet yeniyim E şubesinden geldim " "E şubesi mi ?orda benim canım kardeşim var ya adı Burak görmüşsündür" "ya gördüm tabi o öküzü" Can gülmüştü hiç Burak'a benzemiyordu Can daha iyi ve komik biriydi. "Öyledir biraz ama Burak duymasın çok kızar ve beni döver" "tek bildiği şey o zaten anca birilerini dövsün dursun" Can'ın suratı değişmişti kaş göz yapıyordu konuşmaya devam ettim
"Senin o arkadaşın var ya tam bir odun odun. Düzgünce konuşmayı bile bilmiyor, anca bağırsın kırsın döksün. Ya Can ne kaş göz yapıyorsun ya" sonradan jeton düştü galiba Burak arkamdaydı "arkamda dimi" dedim kısılan sesimle. Can da kafa salladı.Arkamı dönmeye korkuyordum, yavaşça döndüm çatık kaşlarla bana bakıyordu "şey ,ben" "Can gel benimle " dedi net bir sesle ama gözlerini benden bir saniye bile ayırmadan konuşmuştu Can ayağa kalkınca da bana son kez bakıp gitti. Oh rahatlamıştım
Denize baktığımda şaşkın gözlerle bana bakıyordu "gördün mü Eslem sana kızmadı bile , kesin senden hoşlanıyor ayy, ama sen onu sakın sevme o kötü biri" belki iyi biri olsaydı onu sevebilirdim ama asla öyle bir şey olmayacağı için onu asla sevmeyecektim..
BÖLÜM SONU🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
Teen Fiction"Neden bu kadar kötüsün,içindeki buzları erit artık bu kadar soğuk ve acımasız olma!!" "Buyum kızım ben aşık olmam ben acı çektiririm ben böyle büyüdüm sevgi nedir bilmem " "Hayır sen bu değisin içindeki çocuğa kulak ver onun fısıltılarını din...