Yalan

507 27 0
                                    

Yol boyunca hiç konuşmamıştık hala az önce olanların etkisindeydim bana sarılmıştı, eve geldiğimizde teşekkür edip kapıyı açtım inecektim ki kolumu tuttu....

"Biliyor musun anneme çok benziyorsun, hareketlerin, gülümsemen, konuşman, bakışların. Oda senin gibi kusursuzdu."

Deniz'in bana anlattığına göre Burak'ın annesi ve babası sert , Burakla ilgilenmeyen işkolik duygusuz insanların tekiydi. Benim ise annesiyle uzaktan yakından ilgim yoktu.

"Burak anneni az çok tanıyorum ve hiç öyle biri olduğumu sanmıyorum" "onlar benim ailem değil ki ben o aileye ait değilim" "ne,hiçbir şey anlamıyorum Burak o ne demek?" "Seni bir yere götürmek istiyorum , her şeyi anlatıcam olur mu?" "Saat geç oldu Burak eve gitmem lazım" "sadece bir saat, sonra geri getiricem seni" ablam bu gün nöbete kalıcak,haberi olmazdı ki. "Tamam" arabanın kapısını kapatıp arkama yaslandım "teşekkür ederim Eslem" Burak bana teşekkür mü etmişti?bu çocukta büyük gelişme vardı gerçekten.

Geldiğimizde kapıyı açıp aşağı indim. Burası çok çok güzel bir yerdi. Tüm şehir ayaklarımın altındaydı sanki. Burak da arabadan inip yanıma geldi "manzarası çok güzelmiş" "öyledir, ne zaman kafa dağıtmak istesem buraya gelirim" "bana ne anlatıcaksın" biraz durduktan sonra bana döndü "Gürel ailesi benim öz ailem değil. Beni evlatlık almışlar. Ben çok küçükken annem öldü, sana dedim ya aynı anneme benziyorsun diye. Benim annem merhametli,güçlü ama bir o kadar da duygusal bir kadındı. Babamsa alkoliğin tekiydi, eve çok sık gelmezdi zaten. Sonra beni evlatlık aldılar zamanla anladım sadece onlara layık olmam, kuralların dışına çıkmamam , kusursuz olup onları temsil etmem için almışlar beni yanlarına. Biliyor musun bunu Can'dan başka kimse bilmiyordu"
"Melis bile mi" ne demiştim ben ya kıskançlığın sırası mıydı. Buruk bir şekilde gülümsedi, acı çekiyordu "melis bile" "ben çok üzgünüm, gerçekten böyle olmasını istemezdim. Biliyor musun aslında birbirimize çok benziyoruz bende annemi kaybettim, babam bize kötü davranmazdı ama hiç sevgide göstermemişti,babalığı harçlık verip her istediğini almak sanıyordu sanırım, bak bunu da kimse bilmiyor ilk sana söyledim" anlattıklarıma şaşırmıştı ve üzülmüştü ilk defa duygularını saklayamıyordu. "Üzüldüm senin adına baksana kaderlerimiz aynıymış sanki, demek ondan ayrılamıyorum senden" ne ne demişti o senden ayrılamıyorum mu?

Gözlerine baktığımda gerçekten derinlerde bir yerlerde yaralı küçük bir çocuk olduğunu anladım, sesimi duyun diye çığlık atan bir çocuk. Ona biraz daha yaklaşıp kollarımı boynuna doladım "sen onların dediği gibi kötü kalpli bir canavar değilsin, sen sadece yaralısın birinin gelip seni iyileştirmesini bekleyen yaralı, çaresiz bir çocuksun"
O da ellerini belime dolayıp sıkıca sarıldı.kafasını boynuma gömdü. "Senin yanındayken her şeyi unutuyorum , beni sana çeken garip güçlü bir bağ var, ben ilk defa böyle hissediyorum . Ben-" "devam et" belime doladığı ellerini çekip benden ayrıldı "ben bi an saçmaladım unut işte unut anlattıklarımı sana hayat hikayemi anlattım bu kadar başka bir şey olamaz. Benle sen çok saçma böyle bir şey olamaz ben aşık olmam" kalbimde derinde bir yerlerde bir şeyler çok fena kırılmıştı. Gözlerim istemsizce doldu bir anda ne değişmişti "dimi çok saçma " dedim ama kalbim inkar ediyordu. "Aynen" dedi net bir sesle. Arabanın kapısını açıp çantamı aldım ve kapıyı geri kapattım . "Gidiyorum ben" "saat geç oldu ben bırakırım bin" "istemez giderim ben taksiyle" "Eslem inat etme bin dedim" kolumu tuttu.

"Çek elini!" Sesimi yükseltmiştim. Yürümeye başladım. Arkamdan baktığını biliyordum. Taksi durağına gelip taksiye bindim, yolu tarif ettikten sonra kafamı cama yasladım. Yaşların gözümden dökülmesine izin verdim.
Ne kadar da aptaldım, beni sevebileceğini düşünmüştüm ilk defa bir şeye bu kadar çok inanmıştım. Eve gelince ücreti ödeyip taksiden indim . Kapıyı açıp eve girdim üstümü değiştirip yatağa uzandım.

Annemin ölümünden sonra ilk kez bu kadar çok canım yanmıştı,neden sarılmıştı o zaman ,neden bana sırlarını anlatmıştı ,beni kullanmış mıydı? Bunu düşündükçe daha çok ağladım. Beni ağlatmaya ne hakkı vardı, hepsi yalandı koskoca bir YALAN! gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım, uyuyamıyordum bu kez sıkıca yumdumdum ve karanlığa kendimi teslim ettim.

......

Sabah baş ağrısıyla kalktım okul saatine daha çok vardı ,erken kalkmıştım , banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım gözlerim ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı, başım da feci şekilde ağrıyordu. Odamdan çıkıp ablamın odasına gittim uyuyordu sabah gelmişti herhalde. Canım ablam ya çalışmaktan uyuyamıyordu bile . Mutfağa gidip kahvaltı hazırladım benim iştahım olmadığı için bir şey yiyemedim okul saati yaklaşmaya başlayınca da odama gidip hazırlanmaya başladım.

Giyindikten sonra aynanın karşısına geçip şişmiş olan gözlerime biraz fondetenle kapatmaya çalıştım saçımı açık bıraktıktan sonra çantamı aldım ve odadan çıktım,komidinin üstünden ablamın bırakmış olduğu parayı da aldıktan sonra ayakkabılarımı giyip evden çıktım .

Telefonumu elime aldığımda kapalı olduğunu fark ettim ve açtım. Deniz bir çok kez aramış ve mesaj atmıştı. Tabi ya ben dün aramayı unutmuştum onu. Rehbere girip Deniz'in aradım "kızım nerdesiniz sen ya dün de habersiz gitmişsin ." "Deniz okulda anlatırım." "Eslem iyi misin sesin kötü geliyor" "değilim Deniz iyi falan değilim neyse okulda anlatırım" diyip telefonu kapadım.

DEVAM EDECEK.
BÖLÜM SONU🌹

FISILTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin