Sabah çalan telefonla kalktım ,ablam arıyordu
-efendim abla
-nerdesin Eslem? Deniz'in ablası eve gelmiş Deniz uyuyormuş ama sen yokmuşsun , doğru konuş nerde kaldın dün gece?
-abla Deniz'lerde kaldım gerçekten . Ben sabah erkenden kalkıp okula geldim eksiklerim var demiştim ya sana, kütüphanede onları tamamlıyorum. Deniz'i de uyandırmak istemedim.
-iyi madem
-sen nasıl oldun ? Nerdesin?
-hastanedeyim , iyiyim
-abla konuşmuştuk bunu ama daha tam iyileşmedin neden gidiyosun çalışmaya ?
-iyiyim ben , işim var görüşürüz akşama bekleme.Bu aralar ablama çok sık yalan söylüyordum ,ama yapıcak başka bir şeyim de yok. Yanıma baktığımda Burak yoktu , yataktan çıkıp elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim , burda da yoktu . Telefonu elime alıp Burağı arıycaktım ki attığı mesajı gördüm
"Güzelim biraz işim var ,biter bitmez gelicem yanına. Bu arada Can'la Deniz gelicek seni almaya bekle onları tek başına gitme" bu mesaj beni tatmin etmemişti rehbere girdim ve Burağı aradım bi süre çaldı , telefonu kapatıcakken Burağın sesini duydum
-efendim güzelim?
-neden geç açılıyor bu telefon ?
- güzelim mesajda da dedim ya işim var.
- ne işiymiş bu ? Burak bak endişeleniyorum ,bu aralar çok sık işin oluyor bi sorun mu var hayatım?
-güzelim endişelenicek bişey yok şirketteyim bir toplantı varmış babam benim de katılmamı istedi. Neyse yanına gelicem mutlaka hadi sana kahvaltı hazırladım bir şeyler ye sonra Canlar gelir çıkarsınız.
-peki öyle olsun ama hiç hoşuma gitmedi bu durumlar haberin olsun.Telefonu kapatıp mutfağa gittim , sevgilimin bu kadar maharetli olduğunu bilmiyordum. Hazırladığı kahvaltıya biraz daha baktıktan sonra sandalyeyi çekip oturdum.
......
3. Derse girmiştik ve Burak hala gelmemişti tenefüs zili çaldıktan sonra Deniz'le Can yanıma geldi . "Can Burak hala gelmedi , senin haberin vardır ne işler karıştırıyor yine?" "Hiç bir şey karıştırmıyorum güzelim " Cevabı veren kişi Can değil Burak'tı gelip yanıma oturdu ve sarıldı. "Burak nerelerdesin ya özledim seni" "bende özledim ama bir süre böyle idare edicez güzelim" "Burak bak son kez soruyorum başka bir şey yok dimi bak bana söz verdin bir daha kavga falan etmiyceksin" "Güzelim yok kavga falan hem ben sana kavga etmiycem demedim ki gerekmedikçe etmiycem dedim " "of Burak napıcam ben seninle" ben söylenirken o sadece beni izliyordu. Ne güzel bakıyordu öyle "seni seviyorum" diyip boynuna sarıldım "seni seviyorum " sıkıca sarıldı oda , şuan ölebilirdim.
...
Okul bitmişti Burakla birlikte arabaya doğru yürüyorduk Deniz'le Can ise sinemaya gitmişlerdi bizi de çağırmışlardı ama Burağı bir türlü ikna edememiştik "ne olurdu sanki bizde sinemaya gitseydik " "güzelim ben sevmiyorum sinema falan gel ben seni gezdiririm ?" "Cidden mi?" Dedim kafamı kaldırıp yüzüne bakarak "cidden, nereye gitmek istersin" biraz düşündükten sonra konuştum "çikolatalı pasta yemeye gidelim mi?" "Gidelim bakalım" "limonata da içer miyiz?" "İçeriz" güldü ve sıkıca sarıldı , arabaya binip yola çıkmıştık .
Yakınlardaki bir pastaneye gidip masalardan birine oturduk , "hoşgeldiniz efendim" gülümseyip cevap verdim gelen garson çocuğa "hoşbulduk" Burağa baktığımda kaşlarını çatmış gözümün içine bakıyordu , yine ne yapmıştım ki ben. "Ne alırdınız ?" Garsona cevap vericektim ki Burak buna izin vermeden kendi konuştu "sen git şurdaki bayan garson gelsin" "anlamadım efendim?" "Anlaşılmayacak bir şey yok aslanım sen git o gelsin diyorum" ne yapıyordu bu çocuk "Burak napıyorsun ?" "Hiç bir şey güzelim sadece diğer garsonu istiyorum" garson çocuk bir şey demeden yanımızdan ayrıldı ve yerine Burağın gösterdiği kızı çağırdı "hoşgeldiniz efendim ne alırdınız?" "Bir çikolatalı pasta bir limonata ve bir de sade soda " garson kız siparişleri aldıktan sonra gitti . "Sen bir şey yemeyecek misin?" "Hayır güzelim sen ye, ha bir de bir daha bunu yapma " "neyi?" "Başka bir adama gülme " aklıma az önceki olay geldi, ne yani çocuğa gülümseyip hoş bulduk dedim diye mi bu kadar kızmıştı . Cevap vermeyip pastamın gelmesini bekledim.
......
Ben pastamı yerken Burak da beni izliyordu ve arada yüzüme bulaştırdığım çikolataları siliyordu . Limonatamı ona doğru uzattım "tadına bakmak ister misin?" Gülümsedi ve pipetten bir yudum çekti ardından bende içtim . "Ne kadar tatlı olduğunu bir bilsen" bu dediğiyle yanaklarım yine kıpkırmızı olmuştu eminim .Tatlım bittikten sonra kalktık , Burak hesabı öderken bende arabada onu bekliyordum. Pastaneden çıkıp buraya geliyordu ki çalan telefonla durdu az önceki gülümseyen suratın yerini ciddiyet almıştı bir süre telefonla konuştu, hal ve mimiklerinden anladığım kadarıyla sinirlenmişti. Telefonu kapayıp arabanın kapısını açtı ve bindi . "Bir sorun mu var?" "Yok hayır işler işte" Burağı kendinden daha iyi tanıyordum ve artık emindim bir şeyler olduğundan , üstüne gitmeyip daha fazla soru sormadım . Sorun her neyse bulacaktım . Evin önüne geldiğimizde Burağı öpüp arabadan indim ve eve girdim. Artık endişelenmeye başlamıştım.
BURAK'TAN:
Bir Gün Önce
" Evet teslimat yarın akşam olucak , yarın sabah tekrar buluştuğumuzda adresi söylerim " el sıkışıp adamların yanından ayrılıp arabaya doğru ilerledim ve bindim.
"Abi emin misin bak sakat işler bunlar yakalanırsan kötü şeyler olur" "ne zaman yakalandığımı gördün, üstesinden gelemiyceğim şeylere kalkışmam merak etme " "Eslem duyarsa çok kızar hatta belki yüzüne bile bakmaz" sıkıntıyla derin nefes alıp verdim "Can kes, öğrenmeyecek birşey , bu aralar bir şeyler olduğunun farkında ama oyalıyorum bi şekilde ."BÖLÜM SONU🌹
Burak yine ne işler karıştırıyor acaba 😂😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
Teen Fiction"Neden bu kadar kötüsün,içindeki buzları erit artık bu kadar soğuk ve acımasız olma!!" "Buyum kızım ben aşık olmam ben acı çektiririm ben böyle büyüdüm sevgi nedir bilmem " "Hayır sen bu değisin içindeki çocuğa kulak ver onun fısıltılarını din...