Sabah kolumda hissettiğim acıyla yataktan fırladım , zar zor açtığım gözlerle Deniz'e baktım "ya kızım napıyosun çürüttün kolumu ya" "Eslem bi saattir uyandırmaya çalışıyorum uyanmıyorsun bende cimcikledim napiyim ,işe yaradı zaten bak kalktın" "hem senin burda ne işin var her sabah her sabah başımda görmek zorundamıyım seni ya aa?" Sırıtıp yatağa yanıma oturdu "evet canım görmek zorundasın. Neyse onu bunu bırak hadi hazırlan Burak'lara gidiyoruz Can da oradaymış sürpriz yaparız" sıkıntıyla oflayıp Deniz'e döndüm "bu saatte mi ya?" "Evet bu saatte hadi kalk hazırlan " yataktan kalkıp beni de kaldırdı dolabın karşısına geçip bir şeyler bakmaya başladık . Deniz kot şort tulum giymişti. Ben ise dizimin iki karış üstünde biten siyah etek ve beyaz bir tişört giymiştim . Saçmı ve makyajımı da yaptıktan sonra evden çıktık ve otobüs durağına doğru ilerledik. Ablam her zaman ki gibi erkenden gitmişti işe.
........
Otobüsten indik ve biraz daha yürüdükten sonra gelmiştik . Kapının önüne gidip çaldık, kapıyı Burak açtı bizi görünce önce şaşırsada sonra gülümsedi yanıma gelip sıkıca sarıldı, Deniz de içeri Can'ın yanına gitti . "Haber verseydin ben gelirdim almaya " "sürpriz yapalım dedik" dedim biraz daha sarıldıktan sonra içeri geçtik Burak kapıyı kapattıktan sonra baştan aşağı beni süzdükten sonra kaşlarını çattı "altına bişey giymeyi unuttun galiba . Kızım bu etek ne çıldırtma beni çıkar şunu" "Burak saçmalama nasıl çıkartıyım yanımda başka alt yok ki ,hem ne var boyunda ya " oflayıp yanıma geldi "bir daha görmiycem Eslem ,giymeyeceksin bak çok ciddiyim" "hı hı giymem" dedim sırıtarak . Yüzüne baktığımda hala çok kızgın olduğunu gördüm , şansımı daha fazla zorlamadan salona koştum . Can'la Deniz salonda birşeyler konuşuyorlardı . Karşılarına geçip tekli koltuğa oturdum , Burak da hemen arkamdan gelip yandaki tekli deri koltuğa oturdu. "Diyorum ki akşam bir şeyler mi yapsak ?" Denizin dediğine katılıyordum "bana uyar " "olmaz" Burak'la Can aynı anda reddetmişlerdi bu fikri "neden ki?" Diye sordum "Babam şirkete çağırdı" "Arkadaşlarla maça gidicez" yine aynı anda cevap vermişlerdi , yine ne karıştırıyorlardı acaba. Burağa döndüm "Burak baban şirkete mi çağırdı yoksa Can'ın dediği gibi maça mı gidiceksiniz ?" "İkisi de . Yani önce babama uğrayacağız sonra maça gidicez " "hıhı bende inandım, çocuk mu kandırıyorsunuz Burak?" Burağa çok kızmıştım , yalan söylediği her halinden belliydi. Zaten son bir kaç gündür tuhaftı. Önüme dönüp kollarımı göğüsümde birleştirdim.
Burak oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi bi süre başımda bekledikten sonra bi anda kucağına aldı ve merdivenlere doğru yürüdü. Daha ne olduğunu bile anlamadan odasına ilerledi "Burak napıyosun indir beni bak çok fena yaparım seni" "ondan hiç şüphem yok zaten bilmez miyim yaparsın" odasının önünde durup tek eliyle kapıyı açtı . İçeri girip beni yatağa bıraktı ve yanıma oturdu. Hiç aldırış etmeden arkamı döndüm "biliyomusun kızınca daha da çirkin oluyorsun " bana çirkin mi demişti o , arkamı dönüp omuzuna sağlam bir yumruk indirdim "sensin çirkin" gülümseyip sarıldı "tamam şaka yapıyorum çok güzelsin ve kızınca o büzüşen dudaklarını öpesim geliyor ." Ve ve ve ben yine eminim ki kıpkırmızı olmuştum utançtan . Konuyu değiştirdim "neden yalan söylüyorsun , Burak bak bu aralar bi işler karıştırıyorsun anlamıyorum sanma" gerildiği her halinden belliydi,çenesini başıma yaslayıp kafamı göğüsüne çekti "yalan falan yok sadece bazı şeyleri bilmemen en iyisi , sen düşünme bunları" " Burak nasıl düşünmiyim , sana birşey olacak diye endişeleniyorum" "endişelencek bir şey yok güzelim inan bana" cevap vermek yerine kafamı salladım . "Biliyomusun benim çok uykum var" "benimde ,Deniz sabahın köründe dikildi tepeme uyutmadı " "e hadi yatalım o zaman biraz" kafamı kaldırıp suratına baktım "saçmalama Burak , hem içerde çocuklar var ayıp olur hadi inelim aşağıya " "güzelim yabancı mı onlar ?,hem sevgilini üzmeye utanmıyor musun sen?" Gülümsedim " sadece bir iki saat ama hem zaten sizin de işiniz varmış " dedim imali bir şekilde , oda gülümsedi. Ama böyle yatamazdım ki eteğim kısaydı ve onunla yatamazdım Burağın dolabına gidip kapağı açtım ve alt bakmaya başladım alt taraftaki çekmeceyi açtığımda karşımda benim olan pijamayı gördüm , her yerde bu ayıcıklı pijamamı aramıştım ama bulamamıştım . Burağa döndüm "Burak ben her yerde bu pijamamı arıyordum , hem sen nasıl aldın bunu , farkında olmadan dolabımı mı karıştırıyorsun?" "Ee biraz göz atmış olabilirim " "ben giderken bunu götürüyorum Burak ya bu benim en sevdiğim pijamam" kaşlarını çatıp bana baktı "hayır ya vermiyorum burda durucak o, hem bak lazım oluyor geldiğinde giyiyorsun işte " daha fazla uzatmadan pijamayı alıp kapağı kapattım . Bi anda aklıma gelen şeyle Burağa döndüm "Burak yoksa " "yoksa ne hayatım" hayır ya bunu yapmış olamazdı "düşündüğüm şeyi yapmadın dimi?, benim bir sürü elbisem kayıp onları da mı aldın ya?" Gözlerini tavana dikti "yok canım ne alaka" "Burak yalan konuşma ya" "evet ben aldım çok kısalardı hepsini çöpe attım bende , şu altındakini görseydim onu da atardım " "ya Burak of nasıl attın ya " yataktan yastık alıp kafasına fırlattım ama havada yakaladı "tamam kızma ben daha güzellerini alırım sana . Hadi giy pijamayı da gel" dil çıkarıp giyinme odasına doğru yürüdüm , evet odasında elbiseleri ve giyinmek için yer vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
Teen Fiction"Neden bu kadar kötüsün,içindeki buzları erit artık bu kadar soğuk ve acımasız olma!!" "Buyum kızım ben aşık olmam ben acı çektiririm ben böyle büyüdüm sevgi nedir bilmem " "Hayır sen bu değisin içindeki çocuğa kulak ver onun fısıltılarını din...